CHP’liler bu sesi duyun!

CHP’nin oyları ciddi anlamda düştüğü halde kendisini başarılı gören Kemal Kılıçdaroğlu, Salı günü “Koltuk sevdalılarını partide barındırmam!” diyerek Muharrem İnce yanlılarını partiden atmakla tehdit etti. Dün ise, tehdidi bıraktı, kucaklamaktan söz etti. 24 saatte iki ayrı renge boyanarak ne kadar tutarsız ve güvenilmez olduğunu bir kez daha gösterdi.

O, sıkıştığında “Kuva-yı Milliye’nin partisiyiz!” dese de Kuva-yı Milliye’nin ruhuna aykırı ne varsa yaptı ve bugün geldiğimiz noktada CHP artık Mustafa Kemal’in partisi olmaktan çıkartıldı. Bunu, parti içindeki akıl sahibi, dürüst ve başarılı siyasetçiler de görüyor ve isyan ediyorlar.

SÜRGÜN EDİLEN VEKİLİN İSYANI

CHP’lilere, Gürsel Erol’u hatırlatıyorum. O, geçen dönem Tunceli milletvekili seçilmişti. Kendisi Atatürk ve cumhuriyet ilkelerine bağlı olduğundan Kılıçdaroğlu ve çevresindekileri eleştirmişti.

Bu yüzden Kılıçdaroğlu onu Tunceli’den göstermedi; tuttu Elazığ’dan aday yaptı. 41 yıldır CHP’nin milletvekili çıkartamadığı bu bölgede onu harcamak istedi.

Ama Gürsel, yıktı geçti engeli, Tayyip Erdoğan ve Mehmet Ağar’a karşın oradan milletvekili seçilmeyi başardı.

İşte bu genç arkadaşımız isyan ediyor. Seçimden hemen sonra Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu ve çevresindekileri istifaya çağırıyor. “Partimizin koltuk adamlarına değil, ülkenin yönetimi ile ilgili iddia taşıyan dava adamlarına ihtiyacı vardır” diyor.

Gürsel Erol, Salı günü de Twitter’dan yaptığı açıklamasında “Gelecek hedefi olmayan, yalnızca iktidara karşı mücadele ve direniş hikâyesi anlatan bir yönetim anlayışını tanımıyorum. Genel Merkez önünde oturma eylemi başlatacağım. Mustafa Kemal Atatürk’ün CHP’sine sahip çıkmalıyız” dedi.

DERSİMLİ DEĞİL TUNCELİLİ

İşte iki insan tipi... İkisi de Tunceli kökenli: Birisi Kılıçdaroğlu, birisi Gürsel Erol...

Kılıçdaroğlu, Dersim derebeylerinin izinde yürüyor, parti seçim bildirgesine Dersim fitnesini sokuyor, “Dersimli Kemal’im!” demesi bu yüzden. Gürsel ise büyük dedesi Diyap Ağa gibi, Atatürk’ün safında duruyor. O, gerçek bir Tunceli insanı...

İKİ FARKLI ALEVİ

İşte size iki Alevi: Birisi, gerici Seyit Rıza’nın izinden gidip Dersim üstünden ve HDP üstünden PKK’ya dolaylı korumacılık yapıyor; öbürü ise gerçek bir Alevi gibi davranıp Atatürk ilkelerine ve devrimlerine sahip çıkıyor.

Bu iki tipe bakın; Dersim ile Tunceli’nin farkını görürsünüz. Bu iki tipe bakın; sözde Alevi ile gerçek Alevi arasındaki derin farkı anlarsınız.

UYAN ALEVİ, UYAN!

CHP’deki Alevilere düşen görev önemlidir. Bunların, gerici, Atatürk düşmanı HDP’ye verdikleri her oy, atalarına ihanettir. O HDP’lilerin dedeleri, tarih boyunca Osmanlı Devleti’nin askeri olmuş, Kızılbaşlar diyerek Alevileri katletmişlerdir.

Bunlar Şeyh Sait denilen yobaz isyancının heykelini dikip Atatürk heykellerini kıranlardır. Bunlar 2013 Nevruzunda Tayyip Erdoğan’la İslam Kardeşliği nutukları atanlardır. Bunlar, Fethullah Gülen’in hocası yobaz Said-i Nursi için anma töreni düzenleyenlerdir. Bunlar, “Gezi’de darbe vardı!” diyerek AKP’ye arka çıkanlardır. Bunlar, Reyhanlı katliamında AKP’yi savunanlardır.

Alevileri, işte bu zihniyete oy vermeleri için kandıran bu CHP yönetiminden hesap sormak gerekmiyor mu?

ALEVİ DELEGELER

Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başında tutan kurultay delegelerinin çoğu, Alevi kökenlidir. Bunların bir kısmı inanç duyarlığı ile hareket ederek Kılıçdaroğlu’na oy veriyor. Evet, Kılıçdaroğlu’nun ailesi Alevidir ama kendisinin Alevilikle bir ilgisi kalmamıştır. Kendisi, bunca yıllık siyaset hayatında Alevileri bir kez bile ağzına almamış, TBMM’de Alevi kesimin yararına olacak en küçük bir girişimi görülmemiştir. Yani o bir sözde Alevi’dir.

Uyarıyorum: CHP’deki Alevi delegelerin mezhepçi tutumları, Alevi toplumunun imajına zarar veriyor ve biz Alevileri Tayyip destekçisi tarikatçıların konumuna düşürüyor.

Alevilerin tek lideri vardır: O da Mustafa Kemal Atatürk’tür...

Bir kez bile Atatürk demeyen, WikiLeaks belgelerinde adı ABD doğrultusunda geçen, Sorosçu TESEV’den gelme Kılıçdaroğlu’na destek olmak, kendimize ihanettir.

***

CHP’li arkadaşlar! Bunları gördüğüm için 2014 yılı Mart ayında CHP’den istifa ettim. Daha ayrıntılı gerekçeyi de MUAVİYE’DEN ERDOĞAN’A DİN VE SİYASET adlı kitabımda ortaya koydum.

Şimdi fikri hür, irfanı hür, siyasal tavrı hür bir yazarım.