CHP’liler isyanda

CHP Seyhan İlçe Örgütü 7 Mayıs 2016 günü düzenlediği panelde Sosyal Demokrasi ve Türkiye’nin Geleceği, Sosyal Demokrasi ve Emek, Sosyal Demokrasi ve Gençlik konularını içeren bir panel düzenlemiş. 80 öncesi CHP Gençlik Kolları’nın üyelerinin de katıldığı bu panelde milletvekillerinin konuşması sonrası tartışmalar yapılmış ve toplantıya katılanlar bir bildiri yayınlamışlardır.

CHP YÖNETİMİ PARTİ TABANINI TEMSİL ETMİYOR
Yayınlanan bildiride CHP yönetimi eleştirilerek çok çarpıcı cümleler kullanılıyor. Bildirinin önemli bazı bölümlerini aşağıya alıyorum:
“CHP halkın partisidir, bir zümrenin değil. CHP hiçbir kişiye veya zümreye teslim edilemez. Günümüzde CHP ideolojik ve politik bir savrulma halindedir. Düşünce ve dil birliği yoktur. CHP iyi yönetilmemekte, iyi temsil edilememektedir. Bir siyasi parti aynı düşünce ve idealleri paylaşan sınıf ve tabakalardan oluşur. CHP bu kuruluş ilkesine dönmelidir. CHP emperyalizme karşı verilen mücadelenin içinden çıkılarak kurulmuş bir partidir. Temeli anti-emperyalizmdir. Mustafa Kemal ve arkadaşları en büyük değişim, dönüşüm ve aydınlanma hareketini kurtuluş savaşı ile başlatmıştır. Kurtuluş savaşı ile başlatılan devrimler mazlum ülkelere önderlik etmiştir. CHP tarihine ve varlığına yakışır biçimde etkin muhalefet yapmalıdır. Var olan yönetim ve anlayışıyla CHP’nin başarılı olamayacağı görülmüştür. Bu nedenle CHP yönetimi temsil edilen düşünce ve anlayışla bir bütün olarak değişmelidir. Gün Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı Altı Ok devrimine sahip çıkmak için birliği sağlama günüdür.”
Bu bildirinin hazırlanmasına Avrupa’dan gelen sosyal demokratlar da katkıda bulunmuş ve CHP’nin Avrupa’da bir varlık gösteremediğinin, yanlış insanlarla yola devam etmelerinin çok yanlış olduğuna dikkat çekmişlerdir.

TABANINA TERS DÜŞEN YÖNETİM GİTMELİDİR
Bu bildiride CHP yönetimine karşı ileri sürülen görüşleri CHP örgütleri ile sıkı ilişkisi olan birçok CHP’liden ve Kıbrıs’ta yaşamını sürdüren birçok Türk yurttaşından duymuş biri olarak CHP yönetiminin parti üyeleri arasında bir güven bunalımı yarattığı ve parti yönetimine kuşku ile bakılması sonucunu doğurduğunu gözlemekteyim. CHP’lilerin CHP yönetiminden beklentilerinin tavanının bir hayli yüksek olduğu ama yönetimin bu beklentilere yanıt veremediği bir gerçektir. Partinin köklü bir eğitim programı yoktur. Yapılan göstermelik eğitimler partililere bir ideolojik oluşum vermekten çok uzaktır. Merak ediyorum; bugün CHP İl Başkanlarının acaba kaç tanesi sosyal demokrasiyi tanımlayabilir ve Marksizm ile ilişkisi konusunda bir görüş ortaya koyabilir? Siyasal ideolojisi olmayan bir parti köksüz bir ağaca benzer ve rüzgarla kolayca devrilebilir. Oysa CHP’nin Kemalist ilkelerinin, anti-emperyalist bir sürecin sonunda kurulmuşluğu vardır. CHP yönetimleri bu gerçekleri asla unutmamalı ve partiyi bu doğrultuda yönetmeye özen göstermelidir. Üzülerek söylemek gerekir ki CHP yönetimleri son yıllarda Kemalizm’e ve ulusal çıkarlara yeterince sahip çıkmayarak, hatta partinin ulusalcı kanadını yok etme çabaları sergileyerek çok ciddi bir sapma içinde olduklarını sergilemişlerdir.

ULUSAL DEĞERLER VE EMEK ÇOK ÖNEMLİDİR
Cumhuriyet döneminin yarattığı üretim araçlarının AKP tarafından yabancılara yok pahasına satılarak Lord Curzon’u haklı çıkarması hazindir. Özelleştirmelerle yüz binlerce emekçiyi işsiz bırakması bu ülkenin insanlarına ihanettir. CHP’nin ulusal bir ekonomi siyaseti oluşturamaması, emekçileri parti çatısı altına alamayışı, emeğe yabancılaşması hayret vericidir. Seyhan’da yayınlanan bildiri, CHP örgütlerine ders olmalıdır.