CHP’nin geleceği var mı?
Deniz Baykal 2002 yılında Meclis’e giremeyen RTE’nin Beylerbeyi Sarayı’nda katıldığı bir toplantının ardından öncülük ettiği anayasa değişikliğiyle Meclis’e girmesini sağlayarak hem CHP’ye hem de bu ülkeye siyasi tarihimizin en büyük kötülüğünü yapmıştır. Bu kötülüğün sonunda demokrasinin ve çağdaşlaşmanın önüne nasıl bir duvar örüldüğü ve CHP’nin başına Baykal yanlışının sonucu getirilen kadronun CHP’yi nasıl yozlaştırdığı ortadadır.
CHP İŞGAL ALTINDADIRBaykal’ın tarihi yanlışı nedeniyle doğan boşluktan yararlanan şimdiki CHP yöneticileri aslında CHP’nin çilesini çekmemiş, tabanda parti için ter dökmemiş, partinin ilkelerini bu nedenle özümseyememiş ve partinin başına paraşütle inmiş bir işgal ordusunun neferleri gibidir. Bu gafiller topluma Atatürk’ü unutturmak isteyenlere destek olurcasına CHP’yi cumhuriyetten sonra en önemli eseri kabul eden kurucusu Atatürk’ü ve onun ilkelerini yok sayarak CHP’yi yörüngesinden saptırmışlardır. Bunların CHP’ye partiyi büyütmek için değil sanki AKP’ye destek olmak için gedikleri sanısı giderek kuvvetlenmektedir. Bunlar CHP’lilerin siyaset heyecanını yok etmiş, yıllarını bu partiye vermiş birikimli insanları saf dışı etmiş, Ecevit’in açtığı işçi sınıfına, esnafa, köylüye dayalı orta sol politikayı hızla terk ederek tutucu kesimin isimleriyle flörte başlamış, cemaatlerden yardım dilenmeye çalışmış ve emekten yana, düzeni değiştirmekten yana hiçbir şey üretmeden boşa dönen kasnak gibi girdiği 6 seçimi de kaybetmiştir. Partinin Genel Başkanı ve yandaşları demokrasinin öğretisinden ve geleneklerinden nasiplerini alamadıkları için CHP’nin mezarını kazmak ve üstüne bir de kazık çakmak için ısrarla çekilmeyi ve partinin önünü genç, dinamik, üretken insanları açmayı asla düşünmemektedirler. Buna rağmen 77 İl Başkanı, Genel Başkanı ve yandaşlarını desteklemek kararlarını açıkladıkları zaman söylenecek tek cümle vardır. Ört ki ölem!
CHP KAPATILMALI MIDIR?Görünen odur ki, bu Genel Başkan ve yandaşlarının istifa gibi onurlu bir davanış sorunları yoktur ve necip 77 İl Başkanı da bunları destekleyerek Kurultay’da bunlara yeniden görev verecektir. Bu demektir ki, 40 yıllık Yâni Kâni olamayacağına göre, CHP bu kadro yönetiminde değil 4 sene sonra 44 sene sonra bile asla iktidar yüzü göremeyecek ve hatta yanından bile geçemeyecektir. İnsanın aklına şu soru geliyor: “Acaba bugünkü yöneticilerin AKP’yi iktidarda tutmak gibi gizli bir görevleri mi var?” Özü ve nitelikleri bitirilmiş bir CHP bitkisel bir yaşama sokulmuş görüntüsü vermektedir. İşlevsiz bırakılan CHP artık misyounu tamamladı deyip acaba kapatılmalı mı yoksa bir devrim yapılıp yenilenmeli ve yeniden yaşama döndürülmeli mi? Devrim yürek ister, inanç ister, heyecan ister, bilinç ister. Acaba bu nitelikler CHP’nin Kurultay delegelerinde var mı? Yaşarsak göreceğiz.