CHP'nin ideolojisi var mı?

Bir siyasi partinin başarılı olması için bir ideolojisi olması gerek. Partinin hangi toplum katmanlarından destek almayı öngördüğü, hangi hedeflere varmak istediği bilinmeli ki parti programı ve örgütsel yapılanması ona göre biçimlendirilsin. Atatürk'ün kurduğu CHP temel olarak Kemalist ideolojinin altı ilkesi üzerine bina edilmişti. CHP anti-emperyalist, devrimci, ulusalcı, yoksul halkın çıkarlarını koruyan ve çağdaş bir devlet kurmayı amaçlayan bir parti idi. Bu ilkelere dayalı olarak başarılı bir siyaset sergileyen CHP kendi öz değerlerini yeşerten ve kendi öz değerlerinden güç alan bir toplumsal yapıyı kurmayı başardı. Bu aydınlanma döneminin tek yanılgısı çok partili siyasal yaşama erken olanak tanıması idi. Toplumun bireyleri tam olarak aydınlanmamıştı, Osmanlı'nın dine dayalı devlet anlayışı bireylerin belleğinden silinmemiş ve dinsel kümelenmeler, tarikatlar, cemaatler olanca gücü ile varlıklarını sürdürmekte idi. Çok partili yaşam din kartını kullanacak partilerin öne çıkmasına neden oldu ve 1920'den 1950'ye kadar kurulan düzen, iktidar olma hırsı ile Demokrat Parti'nin iktidarında değiştirilmeye başlandı. Bu değişime karşı durmak ve eserini korumak için CHP bir ideoloji oluşturamadı ve halktan kopuş başladı.

CHP MARKSİST BİR PARTİ

OLAMAZDI

1950 sonrasında CHP üretim araçlarının tümüne kamunun sahip olmasını öngören marksist bir yaklaşım sergileyemezdi, çünkü marksizm Atatürk döneminde kabul görmemişti ve dünyada yeni ekonomik görüşler boy vermeye ve devletçiliğin yerine liberal politikalar egemen kılınmaya başlamıştı ve emperyalizm yeni pazarlar için gelişmekte olan ülkeleri bu politikalara zorluyordu. DP'nin, "Her mahallede bir milyoner yetiştireceğiz" söylemi bundan kaynaklanıyordu. Devletin ekonomiye müdahaleden kaçınması gelir dağılımında çok büyük çarpıklık yaratıyor ve öte yandan dinci kümelenmeler güç kazanıyordu.

CHP'YE SOSYAL

DEMOKRATLIK YAKIŞIR

Ekonomideki liberal politikalar vahşi kapitalizmin acımasızlığını sergilemekte gecikmedi ve zengin-fakir ayrışımı bir felakete dönüştü. 1960 sonrasında CHP eğer sosyal demokrat bir ideolojiyi programlasa halkla arasındaki mesafeyi kapatabilirdi. Sosyal demokrasi kapitalizmi bir veri olarak kabul eden ve üretim araçlarının sahipliği ile ilgilenmeyen bir anlayıştır. Bir anlamda kapitalizmin olumsuz etkilerinden toplumu korumayı amaçlayan, başka bir deyişle kapitalizmi korumak için bir dayanak oluşturan, bir anlamda kapitalizmin zırhı olan bir siyasal yaklaşımdır. Amaç yoksulu, güçsüzü korumaktır. Bu parasız eğitim, parasız sağlık hizmeti demektir,sendika ve toplusözleşme hakkı, kooperatifleşme yolu ile çiftçiyi ve evsizleri korumaktır. İngiltere, Almanya ve İsveç bu uygulamanın başarılı örneklerini vermiştir. Örneğin sosyal demokrasinin İsveç uygulamasını en iyi bilenlerden birisi Hadi Orman'dır. Sayın Orman uzun yıllar İsveç'te sendikalarda ve İsveç SPD'sinde çalışmış bir emek yandaşıdır. CHP Hadi Orman'dan, eğer Parti Meclisi'ne alınırsa, çok yararlanabilir. Ortanın solu bu yolda atılmış bir adımdı ama sonu getirilemedi. AKP'nin başarısı bu yaklaşımın başka bir türünü sergiliyor. Genel bütçeden halka sosyal yardım adı altında aktarılan milyonlar halkı AKP'ye yaklaştıran önemli bir araç oluşturuyor. CHP iktidar olmak için sosyal yardımları da içeren bir sosyal demokrat yapıyı özümsemek zorundadır.

CHP'LİLER GENEL BAŞKANIN

PASPASI OLMAMALIDIR

CHP'de siyaset yapanlar kulluk tutkusu ile başarılı olmayı değil omurgalı duruşları ile CHP'ye yön vermeyi onurlu bir uğraş olarak kabul etmelidirler. CHP'nin muhalefette hiçbir şey üretememesi hep biat eden milletvekilleri yüzündendir. Siyasette bir Başbakan'ın bir Cumhurbaşkanı'nı paspas olarak kullandıktan sonra nasıl kapının önüne koyduğunu birlikte yaşadık. CHP milletvekilleri, il, ilçe başkanları, yerel meclis üyeleri dik durarak, paspas olmayı reddederek CHP'nin sosyal demokrat gergefini yapılacak olağanüstü kurultayda işlemelidir.