CHP'nin Selo'su: Memo
Bir haftadır medyadaki türkü: Seçimin kaybedeni CHP, Erdoğan'dan sonraki kazananı da HDP adayı Selahattin Demirtaş. Nam-ı diğer "Selo".
Genç siyasetçi bir rüzgârdır estirdi: Gazi Mahallesi'nden Nişantaşı'na, Diyarbakır'dan İzmir'e...
Aslında siyaset meydanını az buçuk takip edenler için Selo'nun rüzgârı o kadar da sürpriz değil.
Samimi dili, güleryüzü ve henüz 40'larının başında olmasının verdiği enerjiyle "yılın çıkış yapan siyasetçisi" idi.
Bugün CHP ve AKP seçmeni içinde de Demirtaş'ın tarzını gizli gizli beğenen pek çok kişi var.
HDP onun iddia ettiği gibi kitleselleşip bir "Türkiye Partisi" olabilir mi, PKK buna izin verir mi, Allah bilir.
Ama Selo'nun çıkışı CHP için faydalı bir örnek. CHP artık kendi Selo'sunu bulsa çok hayırlı olacak.
Ancak genç ve heyecan veren isimlerle CHP'nin geleceği kurtulur. Bu niyet sahiden varsa tabii.
Üstelik CHP'de böyle kişiler yok değil. Dikkat çekenlerden biri mesela Mehmet Karlı.
Hani Beşiktaş Belediye Başkanı yapılmak istenen ama Mustafa Sarıgül "ya o ya ben!" deyince son anda vazgeçilen Mehmet Karlı.
Aslında kendisi parlak bir Anadolu delikanlısı olarak CHP'lilerin radarına çoktan girmiş bulunuyor.
Tıpkı Selahattin Demirtaş gibi, onda da klasik siyasetçi tipinin dışına taşan bir "21. Yüzyıl kafası" var.
Oxford'da Filistin bayrağı açmaktan Galatasaray kongresinde Adnan Polat'a aydınlanma dersi vermeye, oradan Gezi Parkı'nda biber gazı yemeye uzanan bir de aktivizm.
Mehmet Karlı sadece CHP'lilerin değil, muhafazakârların ve Kürtlerin de samimi bulabileceği biri.
20. Yüzyıl'a takılıp kalmış bir siyasi hareketi 21. Yüzyıl'a ışınlayabilecek enerjik bir hukukçu.
Tek handikapı, CHP gibi kaybettikçe tutuklaşan-tutuklaştıkça kaybeden bir bünyenin içinde olması.
Ayrıca labirente benzeyen bir bünye bu. Genç bir liderin önünün açılması eşittir deveye hendek atlatmak.
Kendisi de cumhurbaşkanlığı seçiminden önce (30 Haziran) "Başka" haber sitesine yazdığı yazıda, değişimin zorluğuna değinmiş.
"Kılıçdaroğlu, farklı ekipleri dengede tutan isim olarak yeni bir statüko oluşturmuştur. Sonucunu bilmedikleri bir yarışa girerek, merkezinde Kılıçdaroğlu'nun bulunduğu yeni dengeyi bozmak, her hâlükârda birçok ekibin de işine gelmeyecektir."
HDP denge-menge dinlemeyip "Selo" ile 21. Yüzyıl'a ışınlandı. Aynısını CHP niye "Memo" ile yapmasın?