Cilt kanserine T Hücre tedavisi umudu

The New England Journal of Medicine'de (NEJM)8 Aralık 2022 tarihli sayısında melanom (cilt kanseri) tedavisine ilişkin önemli bir araşatırmanın sonuçları yayımlandı.  ‘İleri Melanomada Tümör İnfiltre Eden Lenfosit veya Ipilimumab Tedavisi’ başlığıyla yayımlanan makalede, solid tümörlerde tümör infiltre edici lenfosit (TIL) tedavisinin etkinliğini araştıran dünyanın ilk karşılaştırmalı faz III çalışmasının sonuçları yer aldı.  Sonuçlara göre, sö konusu tedavi, agresif bir cilt kanseri türü olan ilerlemiş metastatik melanom hastalarında kullanımını destekliyor.

HOLLANDA VE DANİMARKA ORTAA ÇALIŞMASI

Klinik çalışma, Kopenhag Ulusal Kanser Bağışıklık Tedavi Merkezi ile işbirliği içinde Hollanda Kanser Enstitüsü tarafından yönetildi ve KWF Hollanda Kanser Derneği, ZonMw, Sağlık, Refah ve Spor Bakanlığı, Stichting Avento ve diğer Danimarka kurumları tarafından desteklendi. Hollanda Ulusal Sağlık Bakım Enstitüsü, bu sonuçlara dayanarak temel sağlık sigortası tarafından karşılanabilmesi için TIL tedavisinin standart bir tedavi olma potansiyelini değerlendirecek.

TIL davasına öncülük eden Hollanda Kanser Enstitü tıbbi onkologlarından Dr. John Haanen, on yıl önce, melanom o kadar ölümcüldü ki, her yıl tamamen yeni bir hasta popülasyonu gördüğünü, ancak son on yildır bu hastaların tedavi edildiğini kaydetti. Dr. Haanen, bu sonucun büyük ölçüde melanom tedavisinde devrim yaratan immünoterapinin keşfinden kaynaklandığını vurguladı. Ancak yine de metastatik melanom teşhisi konan hastaların yaklaşık yarısının beş yıl içinde hayatını kaybettiğini, bu nedenle hala istenilen yerde olmadıklarını ifade eden Dr. Haanen, "TIL denemesi, hastanın kendi bağışıklık hücrelerini kullanan hücre terapisinin metastatik melanom için son derece güçlü bir immünoterapi olduğunu ve diğer immünoterapiler başarısız olsa bile bu terapinin hala yüksek bir iyileşme şansı sunduğunu göstermekte” dedi.

METASTAZLARI BERTARAF ETTİ

Erken hücre tedavisi klinik denemeleri umut verici sonuçlar gösterse de, TIL tedavisini düzenli bir tedavi olarak yerleştirmek için karşılaştırmalı bir faz III denemesi gerekli. Bu uluslararası çalışma 2014 yılında başlatıldı ve TIL tedavisi kontrol noktası inhibitörü ipilimumab ile standart immünoterapi ile karşılaştırıldı.

Çalışmanın bir parçası olarak TIL tedavisi alan metastatik melanomlu hastaların yüzde 49'unda metastazlar küçüldü, yüzde 20’sinde ise metastazlar tamamen kayboldu. Bu araştırmaya alınmadan önce başka bir tedavi görmüş olan hastalar için de bu sonuç geçerliydi. Buna karşılık, ipilimumab alan hastalarda metastazlar sadece yüzde 21 hastada küçüldü ve yüzde 7 hastadaysa tamamen kayboldu. Progresyonsuz sağkalım (PFS), altı ay sonra TIL tedavisi alan hastalarda yüzde 53 ve ipilimumab alan hastalarda sadece yüzde 21 olarak saptandı. TIL tedavisi gören hastalarda medyan PFS süresü yedi ay, ipilimumab alan hastalarda ise üç aydı.

Araştırmayı koordine eden Maartje Rohaan, TIL terapisindeki insanların işe geri döndüklerini fark ettiklerini, bunu görmenin harika bir durum olduğunu vurguladı. Dr. Rohaan, ek olarak TIL tedavisinin, ipilimumab'tan daha uygun maliyetli’ olduğuna da dikkat çekti.

YAN ETKİLERİ YOK ETMEK

Tek seferlik TIL tedavisi, hastaların yüzde 96'sında ipilimumab gibi tüm katılımcılarda bazı yan etkilere neden oldu. TIL tedavisinin yüksek ateş ve titreme gibi yan etkileriyse, genellikle T hücrelerinden değil kaynaklanmıyor. Araştırmaya göre, yan etkiler, uygulanan milyarlarca T hücresine yer açmak için gerekli olan kemoterapi ön tedavisinden ve uygulanan T hücrelerinin hızlı büyümesini sağlayan büyüme faktörü interlökin-2 yapılan tedavilerden kaynaklanıyor. Dr. Haanen, bu konuda çalışmanın sürdüğünü ve gelecekte, daha az yan etkiye neden olan bir büyüme faktörü kullanarak daha kesin bir tedavi şekli geliştirerek yüksek doz interlökin-2 kullanımından kaçınmanın bir yolunu bulmak istediklerini belirtti.

Büyüme faktörü interlökin-2'nin kullanımını modifiye ederek yan etkileri azaltmanın yanı sıra, gelecek planlarında ayrıca şunlar yer alıyor: Tedaviyi takip eden dönemde hayatta kalma oranlarının iyileştirilmesi, daha az T hücresi uygulayarak veya T hücresi reseptörlerini genetik olarak modifiye ederek TIL tedavisinin diğer kanser türlerinin tedavisinde de iyileştirilmesi.