Çin bir çuval inciri berbat etti

Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kıvanç öyle bir haber yakalamış ki. Türkiye’de ekonomistim diye kanal kanal gezenler. Dolar fiyatını atıp tutanlar. Ekonomiye ömür biçenler buna nasıl yorum yapacaklar. Kısacası bizim Amerikancı neoliberaller, hükümeti göreceksiniz sonunda IMF’ye gidecek, deyip dururken bu haber soğuk rüzgar estirdi.

FOREIGN POLICY dergisinde 16 Eylül 2020 tarihinde yayınlanan bir yazı tüm felaket tellallarının yüreğini ağzına getirdi.

Yazıda imza olarak Ayça Alemdaroğlu ve Sultan Tepe isimleri bulunuyor. Yazıyı okuduğunuzda, bu yazının ancak; ya hükümete çok yakın kaynaklardan bilgi aldığını, ya da istihbarat işi olduğunu düşünüyorsunuz.

Şu cümleye bakar mısınız; "Altyapının ötesinde, Çin-Türk işbirliği, istihbarat ve siber savaş dahil olmak üzere ikili askeri ve güvenlik bağlarının derinleştirilmesini içerir. Türkiye'nin Bora balistik füzesi - 2017'de tanıtılan ve Mayıs 2019'da Kürdistan İşçi Partisi'ne (PKK) karşı Türk askeri operasyonunda konuşlandırılan Çin B-611 füzesi modeline göre hazırlanmış.

İnanmayanlar için İngilizcesini de koyayım: “Beyond infrastructure, Sino-Turkish cooperation involves deepening bilateral military and security ties, including in intelligence and cyberwarfare. Turkey’s Bora ballistic missile—modeled on the Chinese B-611 missile, introduced in 2017, and deployed in the Turkish military operation against the Kurdistan Workers’ Party (PKK) in May 2019.

ÇİN, IMF'YE KARŞI

Bora füzesini duymuştuk, ancak Çin teknolojisi ile benzerlik olduğunu bilmiyordum. Hele PKK’ya karşı 2019 yılında kullanıldığını hiç duymamıştım. Belki ben atlamışım.

15 Kasım 2015 tarihli basında bir haber, “Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, Türkiye ile Çin arasında yürütülen uzun menzilli füze sistemi ihalesini iptal kararını onayladığı bildirildi.

Sabık Başbakanımız döneminde iptal edilen Çin ile füze ihalesinin başka bir boyutu mudur? Ahmet Davutoğlu’na sezdirmeden, el altından mı yapmışlar?

Bizim Amerikancılar acınacak durumda. Ağababaları her gelişmeyi çok iyi not etmiş. Hiçbir detayı kaçırmamış. Amerika 5G teknolojisi nedeniyle Huawei’i dünyadan silmeye çalışırken, Huawei markasının Türkiye’deki pazar payı 2017’de yüzde 3 iken, 2019’da yüzde 30’lara çıkmış.

Size başka bir cümle; “En önemlisi, Çin parası, Erdoğan'ın, ülke ekonomisi üzerindeki sınırsız kontrolünü zayıflatabilecek reformlara ve diğer önlemlere bağlı kalmasını gerektiren Uluslararası Para Fonu gibi Batı hakimiyetindeki kurumlardan yardım istemekten kaçınmasına yardımcı oluyor.

Bu cümleyi tam anlamlandırmak için bir kez daha Türkçeye çevirmek gerek. Foreign Policy diyor ki; “ÇİN, DOLAYISI İLE AVRASYA İLE TÜRKİYE’NİN GELİŞTİRDİĞİ KARŞILIKLI İLİŞKİLER, TÜRKİYE’NİN IMF ARACILIĞI İLE DİZGİNLENİP, DİZ ÇÖKERTİLMESİ PLANINI BOŞA ÇIKARDI.

AVRASYA'DAKİ YERİNİ ALIYOR

Amerikan gemisinde pusuya yatanlar boşa bekliyorlar. Türkiye kararını verdi.

Mustafa Kemal, “Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız, Şimdi günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan, bütün doğu milletlerinin uyanışlarını öyle görüyorum” demişti.

Bütün doğu milletleri gibi, Türkiye’de tekrar ayaklanıyor. Avrasya’da ki yerini alıyor.