ÇİN DENEYİ - 2: ‘Teori’nin yeniden keşfi

Bugün Çin’de iktisadi inşa, merkezi görev olmayı sürdürmekte ve bu sürecin uzun bir süre devam edeceği öngörüsünde bulunulmaktadır. 1990’larda reform ve dışa açılma hareketi başlatıldığında da, sosyalizmin orta halli bir refah toplumuna ulaşmayı hedefleyen ilk aşamasının en az 50 yıl süreceği ifade edilmekteydi. Ben Çin Halk Cumhuriyetine ilk ziyaretimi ÇKP Merkez Komitesi’ne bağlı Dış İlişkiler Bakanlığı’nın konuğu olarak 1998 yılında yaptım. O dönem Çin’in, üretim gücünü olanaklı olan en yüksek düzeyde açığa vurmaya kilitlenmiş olduğu bir dönemdi. ÇKP’nin 1996 yılında almış olduğu bir “ilke kararı” bu açıdan çok aydınlatıcıydı. “İlke kararı”, kalkınmaya ilişkin gündeme gelen yeni önerileri ele alırken ilkeleri işin içine karıştırmamayı öngörmekteydi. Ölçüt, öneriyi önce pilot bir bölgede uygulamaya koyarak, üretimi arttırıp arttırmadığını pratik içinde belirlemek olmalıydı.
BU NEYİN İLK AŞAMASIYDI? O dönemde ÇKP içinde “sol sapma”ya karşı mücadele esas alınmaktaydı. Çünkü “sol görüşlerin” Çin’de bireysel girişimciliğin yeterince açığa çıkartılmasının önüne engel olarak dikildiği saptanmaktaydı. Ziyaretim sırasında Dış İlişkiler Bakanlığı yetkilileriyle yaptığımız uzun görüşmeler sonucunda şöyle bir soru sorma gereksinimini duydum: “Merkezi görevini kalkınmanın oluşturduğu sosyalizmin ilk aşamasının en az 50 yıl süreceğini ifade ediyorsunuz. Sürecin sonunda, ‘bu bir şeyin ilk aşamasıydı, ama neyin ilk aşaması olduğunu hatırlayan var mı?’ sorusunun sorulmamasını nasıl sağlayacaksınız?” Aldığım yanıt şöyleydi: “Bugün biz ülkenin iktisadi gelişmesini sağlayamazsak, ortada savunulacak bir sosyalizm zaten kalmayacaktır. Güvence, ÇKP’nin öncülüğüdür. Yürütmekte olduğumuz mücadele, zor bir mücadeledir. Biz zorluklardan yılmıyoruz.”
SOSYALİZMİN DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKMA KAMPANYASI26-29 Ekim 2015 tarihlerinde toplanan ÇKP 18. Merkez Komitesi’nin kararlarında olsun, Merkez Komitesi Genel Sekreteri Xi Jinping’in konuşmalarında olsun, ideolojik çalışmanın ve sosyalizmin değerlerine sahip çıkmanın önemine çok güçlü vurgular yapılmaktadır. Halkın yaşam koşullarını iyileştirmeden, sosyalist sistemin üstünlüğünden ve Parti’nin önderliğinden söz etmenin içi boş kalacağı gibi, düzgün bir ideolojik çalışmanın yokluğunda ve sosyalist değerler savunulmadan da, Parti’nin geleceğinin, yurtta barışın ve milletin birliğinin tehlikeye düşeceği belirtilmektedir. Buna göre, merkezi iktisadi inşa görevinin yerine getirilmesi, ideolojik çalışmayı anlamlı kılacak; ideolojik çalışma da, bu merkezi görevin yerine getirilmesinin güvencesini oluşturacaktır. Çin’in iktisadi altyapısının yeni toplumsal çelişmelere yol açarak bunları derinleştirdiği, Parti içine de yansıyan ideolojik ve kültürel farklılaşmalara yol açtığı, Yeni Çin’i kendi değerleri ve sistemi açısından bir tehdit olarak değerlendiren Batı’nın Çin toplumuna ideolojik ve kültürel bakımdan nüfuz çabalarını yoğunlaştırdığı saptanmaktadır. Bir sistemin çöküşünün genellikle ideolojik düzlemde başladığına dikkat çekilerek, bütün Parti dik durmaya, sosyalizmin değerlerini yüksekte tutmaya ve bu gerçeği toplum içinde ödünsüz savunacak bir mücadeleye çağrılmaktadır.
BÜYÜK RESMİ GÖRMEKMerkezi görev de dahil, yurt içinde ve uluslararası düzlemde bütün görevlerin yerine getirilmesinde, “büyük resmin” görülmesinin önemi vurgulanmaktadır. Ama büyük resmin görülmesi de, sosyalizme olan inancın pekiştirilmesi de, hele cereyana göğüs germeyi gerektiren bir ortamda, kendiliğinden gerçekleşmez. Zihinlerin bilimsel teoriyle donanmasını gerektirir. Onun için bütün Parti, bilimsel sosyalizmin ve Marxizmin Çinlileştirilmesi temelinde gerçekleşmiş ve sürdürülmekte olan Çin Devriminin kuramsal düzlemde anlaşılması için yoğun bir çaba göstermeye çağrılmaktadır. Parti içinde başlatılacak böyle bir eğitim sürecinin, dalga dalga bütün topluma yayılmasının önemine dikkat çekilmektedir.1990’ların kalkınmayı mutlak ilke alan yaklaşımından, Çin Deneyi’nin “teori”yi yeniden keşfetmesine uzanan bu süreç, kuşkusuz ÇKP’nin yönetimde ve toplum içindeki önder konumunun korunması sayesinde gerçekleşmiştir. Çin Deneyi’ni incelemeye devam edeceğiz.