Çin ve Uzay: Uzay kaynaklarına açılan pencere

Uzay konusundaki gelişmeler son zamanlarda baş döndürmeye devam ediyor. Birçok ülke uzay konusunda çok hızlı atılımlar yaparak 'gelecek on yılda uzaya hâkim olan dünyaya hâkim olur' öngörüsüyle hareket ederek, çok hızlı yatırımlarla ve projelerle öne çıkıyorlar. Her ne kadar ABD bu konuda hızlı hareket etmeye çalışsa da Asya’da olan kararlılık ve Hindistan ve Çin gibi ülkelerin de uzayda biz de varız demeleriyle tam bir yarışa dönüşmüş vaziyette. Geçen hafta Ay'a yeni iniş yapan ve Güneş'i incelemek için bir araç gönderen Hindistan’ın uzay çalışmalarından bahsetmiştik. Hatta Hindistan şu an tüm Avrupa ülkelerinden uzay konusunda çok daha ileride olduğunu tescil etmiş vaziyette. Bu haftada Çin Uzay Ajansının son 15 yılda yaptığı çok ciddi uzay çalışmalarını irdeleyeceğiz.

Çin, son 15 yılda büyük bir atılım yaparak uzay teknolojisi alanında önemli gelişmeler kaydetmiştir. İşte bu dönemdeki en dikkat çekici gelişmeler şunlardır:

İnsanlı Uzay Uçuşları: Çin, 2003 yılında Shenzhou 5 misyonu ile ilk insanlı uzay uçuşunu gerçekleştirdi. Bu tarihten sonra Shenzhou uzay araçlarıyla bir dizi başarılı insanlı uzay misyonu daha gerçekleştirdi. Bu çerçevede Çin dünyada ABD ve Rusya’dan sonra uzaya insan yollayabilen üçüncü ve son ülkedir.
Lunar Keşifler: Çin, Ay'ı keşfetme amacıyla Chang'e programını başlattı. 2007'de Chang'e 1, Ay yüzeyini haritalandırdı. Chang'e 3 (2013) ve Chang'e 4 (2019) misyonları ise Ay yüzeyine iniş yaparak önemli bilimsel veriler topladı. 2020'de başlayan Chang'e 5 misyonu ise Ay'dan 50 yıldan sonra ilk kez toprak ve taş örnekleri getirmeyi başardı. Hatta Chang’e misyonlarıyla şu anda Çin tüm ayın kapsamlı bir kaynak haritasına sahiptir ve bu derecede kapsamlı bir harita NASA’nın bile elinde bulunmamaktadır. Özellikle enerji üretimi için kullanılabilecek olan Helyum 3 isimli madde Ay’da bol miktarda bulunmaktadır ve Çin bu çok stratejik doğal kaynağın da kapsamlı haritasına sahiptir.

Mars Keşifleri: 2020'de Çin, Tianwen-1 uzay aracını Mars'a gönderdi. 2021’de aracın bir kısmı Mars yüzeyine iniş yaptı. Çin Mars'a başarıyla inen üçüncü ülke oldu. Tianwen-1, Mars'ın atmosferini ve yüzeyini incelemek için önemli bilgiler toplamakta ve bu bilgiler çok önemli keşiflere kapı aralamaktadır.
Uzay İstasyonu İnşası: 2021 yılında, Tianhe-1 adlı modül ile Tiangong uzay istasyonunun inşasına başlandı ve 2021'de ilk mürettebatlı görev başarıyla gerçekleştirildi. Gök Saray olarak da bilinen bu uzay istasyonu, 2030 yılında görevi sona erecek olan Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) alternatif olacak bir uzay laboratuvarı olarak hizmet verecek. Tiangong, uzayda uzun süreli bilimsel çalışmalar için bir platform sunmakta ve şimdiden diğer ülkelere de bilimsel işbirliği için çağrıda bulunmaktadır.

Uzaya Gönderilen Uzay Araçları: Çin, son 15 yılda bir dizi farklı uzay aracı gönderdi. Bu araçlar, dünya yörüngesinde iletişim, gözlem ve bilimsel çalışmalar yapmak için kullanılmıştır ve kullanılmaya da devam edilmektedir. Ayrıca, uzayda deneme amaçlı kendi enerji kaynaklarına sahip uzay araçları da geliştirerek daha derin uzay misyonlarına yol açmış oldu. Böylece insanlığın farklı uzay araçlarıyla güneş sistemini incelemesinin önünü de açarak Çin, tüm dünyaya öncülük etmektedir.

Uydu Teknolojisi: Çin, iletişim, gözlem, navigasyon ve bilimsel amaçlar için birçok uydu fırlatmıştır ve sürekli olarak da fırlatmaya devam etmektedir. Bu uydu sistemleri, dünya genelinde çeşitli hizmetler sunmak için aktif olarak kullanılmaktadırlar.

Beidou Küresel Navigasyon Sistemi: 2020'lerin başlarında, Çin, Beidou isimli kendi küresel navigasyon sistemini tamamladı. Bu, Amerika Birleşik Devletleri'nin GPS sistemine ciddi bir alternatif oluşturmuştur ve Çin'in uzay teknolojisi alanında küresel bir etkinliğe sahip olduğunu göstermiştir.

Ticari Uzay Taşımacılığı: Çin, ticari uzay taşımacılığına da önem vermektedir. Çeşitli özel firmalar, roketler ve uzay araçları üreterek bu sektörde büyümeye başlamışlardır ve tüm dünyaya hizmet vermektedirler.
Uluslararası İşbirliği: Çin, uzay alanında diğer ülkelerle işbirliği yapma konusunda açık bir politika benimsemektedir. Bu iş birlikleri, bilimsel araştırmalar, uzay istasyonlarına ortak katkılar ve uluslararası uzay projelerini içermektedir.

Son 15 yılda Çin, uzay teknolojisi alanında büyük bir ilerleme kaydetmiş ve dünya genelinde dikkat çeken bir uzay gücü haline gelmiştir. Bu başarılar, gelecekte daha fazla keşif ve bilimsel araştırmaların yapılmasını desteklemeye devam edecektir. Bu çerçevede Çin küresel bir güç olma yolunda çalışmalarına devam ederken, aynı zamanda uzay çalışmalarında dünyaya öncülük etmektedir. 2027 yılında Ay'a insan göndermeyi planlayan Çin bu hedefe yönelik olarak önemli çalışmalar yapmaktadır ve altyapısı bu anlamda hazırdır. Buna ek olarak 2030 yılından sonra Ay’da bir üs kurmayı da düşünen Çin bunun altyapısını Ay'a gönderdiği Chang’e uzay araçlarıyla zaten hazırlamıştır. Böylece Çin bu sayede hem Ay’ın doğal kaynaklarına erişim sağlayacak hem de Ay'ın Güneş Sistemi'ndeki diğer hedefler için bir atlama taşı olmasını sağlayacaktır.

Bu çerçevede Dünya'da uzay konusunda çok ciddi bir üstünlüğe sahip olan Çin özellikle bilimsel araştırmalar ve işbirliği anlamında tüm dünyaya sürekli çağrılar yapmaktadır. Ülkemiz de Ay konusundaki bu gelişmelerde geri kalmamalı, hakkımız olan Ay’daki doğal kaynaklara erişim için Çin ve Hindistan gibi ülkelerle sıkı bir işbirliği yaparak bu uzay çalışmalarına katılmalıdır. Türk Uzay Ajansı bu çerçevede uluslararası işbirlikleri yaparak çok rahatça bu hedeflere ulaşabilir ve bu sayede ülkemiz de gelecek 10 yılda uzayda ve uzay kaynaklarında stratejik anlamda söz sahibi bir ülke haline gelebilir. Bunun için devlet, üniversiteler ve özel sektör başta Çin Uzay Ajansı olmak üzere Asya’daki ülkelerle uzay konusunda samimi bir işbirliğine en kısa zamanda başlamalıdır.