Çin'in başarısının nedenleri-2: Omurgayı sağlam tutmak

ÇKP'nin 20. Genel Kongresi, dün başladı. Kongre'ye ÇKP’nin 96 milyon üyesini temsilen 2 bin 296 delege seçildi. 20. Kurultay, Çin’in önümüzdeki dönem politikalarının ana hatlarını, hedefleri planlayacak ve yeni bir Merkez Komitesi ile yeni ÇKP Disiplin Denetimi Merkez Komisyonu’nu seçecek. Parti Tüzüğü'nde de değişiklikler yapılması bekleniyor. Çin'in başarısı, tüm insanlığın başarısı. Bu başarıların temellerini okurumuzla paylaşmaya devam ediyoruz...

Bir programın uygulanmaya konmasında en değerli kaynak sahadaki yetenekli kadrolardır. Çin Komünist Partisi (ÇKP) program ve politikaların uygulamasında işin ehli olan insan gücüne sahip olmasıyla fark yaratıyor.  Son 100 yılda, ÇKP her zaman Parti üyelerinin hem davaya bağlı ve dürüst hem de beceriye sahip olmasına öncelik verdi. Devasa ülkenin her köşesinden etnik köken ayrımı yapmadan nitelikli kadrolar buldu ve onları merkezi görevlere getirmekten çekinmedi, her zaman liyakate dayalı atamalar yapmada ısrar etti. Parti içinde adam kayırma, bölgecilik, hizipçilik ve kendi ekibini kurma zihniyeti ile hep mücadele edildi.

ÇKP ülkeyi yönetmeye başladıktan sonra, yönetim becerisini ve kapasitesini artırmak için bütünlüklü bakan, yetenekli ve somut başarılara sahip bir omurga gücü oluşturmak amacıyla resmi bir seçme ve terfi sistemini uygulamaya koydu. Parti, saflarını daha genç, daha iyi eğitimli ve daha nitelikli hale getirmek için kendi içinde devrim yapma ilkesini izledi.

Parti, 18. Genel Kurultayı’ndan bu yana, kamu görevinde çalışanların davaya yürekten bağlı, halka hizmet etmeyi hayat tarzı yapmış, dürüst, çalışkan ve yaratıcı, sorumluluk almaya ve risk üstlenmeye istekli olmayı "iyi memurlar için standartlar" olarak tanımladı ve ilan etti. ÇKP bu sayede, davaya sadık, temiz ve sorumlu kamu çalışanları omurgası inşa etti.

ÖZ DENETİM

ÇKP'nin en önemli özelliklerinden ve güçlü yönlerinden biri de kendi içinde sürekli bir öz denetim mekanizmasını kurup işletmesi, örgütün parçalanmasına izin vermeden iç işleyişini sürdürebilmesidir. Parti her ideolojik sapmada kayıplar vermiş, zayıflamış ancak her seferinde kendi içinden bunu düzeltecek inisiyatifi çıkarıp, işleri yoluna sokmayı başarabilmiştir. Bunda eleştiri ve özeleştiri mekanizmasının işletilmesi geleneği ve becerisi belirleyicidir. Dava arkadaşlarına hesap vermenin zorunluluğu nedeniyle içtenliği benimsemek, kendi başına aşmakta zorlandığı zaafları yenmede arkadaşlarının yardımını almak, başkasının yaptığı yanlıştan öğrenebilmek ve ortak zaafları aşmak için elbirliği ile mücadele etmek, Parti üyelerinin hem siyasi bilincini hem ahlakını yükseltmeyi sağlıyor.

Xi Jinping’in önderlik ettiği Çin’e Özgü Sosyalizmin Yeni Dönemi’nde, çok titiz bir şekilde, Parti örgütlerinin tam anlamıyla kendi kendini yönetmesine ağırlık veriliyor. Yolsuzluk yapan Parti kadroları cezalandırılırken, yolsuzluk yapılan birimdeki diğer yöneticilerin sorumluluğu da sorgulanıyor. Merkezden talimat beklemek yerine, yanlışa Parti ilkeleri doğrultusunda müdahale etmek, sorumluluk alanındaki işleri düzeltmek için öne çıkmak teşvik ediliyor. Bunun için sürekli eğitimler yapılıyor, çalışmaları gözden geçirme ve eleştiri-özeleştiri toplantıları düzenleniyor.

Xi Jinping önderliğindeki ÇKP Merkez Komitesi, bu çalışmayı Parti’nin en tepesinden başlatıp, kademe kademe taşıyarak bütün temel örgütlere ulaştırmayı başardığı için ÇKP, devrimden sonraki en canlı dönemini yaşıyor. ÇKP, içini temizleme, iyileştirme ve düzeltmeler yapma kapasitesini artırarak, halka önderlik etme becerisini geliştiriyor. Özellikle yolsuzlukla mücadelesinde tavizsizlik Parti’nin hem canlanmasına hem de halk desteğini artırmasında belirleyici oldu.

Xi Jinping’in önderlik ettiği Çin’e Özgü Sosyalizmin Yeni Dönemi’nde, çok titiz bir şekilde, Parti örgütlerinin tam anlamıyla kendi kendini yönetmesine ağırlık veriliyor.

MANEVİ GÜCÜ YÜKSEK TUTMAK

ÇKP, sınıfsız toplum yaratma özlemine sarsılmaz inancı ve ortaklaşmacılığı  manevi varlığı olarak tanımlıyor.

ÇKP, sınıfsız toplum amacına ve kuruluş işlevine sadık kalmak, kendini esirgemeden cesurca savaşmak, davaya ve Parti’ye her zaman bağlı kalmak ilkelerinden oluşan, çekirdeğinde büyük öğretmen Mao Zedung’un olduğu büyük bir kurucu ruh geliştirdi. Bu ruh sayesinde ÇKP, hiç pes etmemiş, boyun eğmeyen tarzı ile bütün belaları savurabilmiş, zorlukların üstesinden gelebilmiştir.  Devrimci savaş sırasında ÇKP, teori ile pratiği bütünleştirme, halkla iç içe olma, eleştiri ve özeleştiriyi içselleştirme, özgüvenli ve çalışkan olma, yanlış yapmaktan korkmama ve hatasından öğrenme gibi temel ilkeleri esas alan bir çalışma tarzı oluşturdu.

ÇKP, iktidar partisi olduktan sonra da bu verimli çalışma tarzını sürdürerek ilerletti ve değişen koşulların ihtiyaçlarına yanıt veren yeni çalışma biçimleri yarattı. En önemlisi, ana davaya bağlı kalarak, sürekli olarak yenilenmeyi bir kural haline getiren devrimci ruhunu geliştirdi.

MİLLETİN TAMAMINI KUCAKLAMAK

ÇKP’nin başarısının nedenlerinden biri de işçi sınıfı ve köylülüğü temel alarak milletin tamamını kucaklaması, kendini bir sınıf, bir etnik topluluk veya bir çevre ile sınırlamamasıdır. Bu adil, yüksek duruş sayesinde, bütün sınıflardan, bütün kesimlerden, bütün çevrelerden ve Çin’deki bütün etnik gruplardan en nitelikli insanları kazanabilmiş ve bu sayede millete önderlik edebilmektedir.

ÇKP, Büyük Devrim (1924-1927) sırasında, emperyalistlere, feodallere ve savaş ağalarına karşı çıkmak gibi tarihi bir misyonla karşılaşınca, iktidardaki milliyetçi Kuomindang ile işbirliği politikasını savundu ve uyguladı. Toprak Devrimi Savaşı sırasında, Çan Kay Şek diktatörlüğüne karşı, barışı ve demokrasiyi benimseyen herkesle kapsamlı bir işbirliği kurdu.

Japon İşgaline Direnme Savaşı sırasında, ulusu kurtarmak için, ÇKP geniş bir yurtsever birleşik cephe kurulması çağrısında bulundu ve milli gücü büyütmek için Kuomindang’a karşı eleştirilerini bir kenara bıraktı. Oysa, Çan Kay Şek yönetimi bir milyondan fazla ÇKP’linin öldürülmesinden sorumlu idi. ÇKP bu politika sayesinde kendi tarihinin en büyük atılımını yapabildi.

Kurtuluş Savaşı sırasında, gerici ve yalnızlaşmış Kuomindang yönetimini devirmek ve ülkeyi birleştirmek için, Kuomindang dışındaki bütün güçlerle Birleşik Cephe kurdu. Birleşik Cephe politikası, ÇKP'nin Yeni Demokratik Devrimde zaferi güvence altına alan sihirli silahıydı.

Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra, ÇKP’nin kapsayıcılığı Çin'in siyasi sisteminin tasarımında kendini gösterdi. Ulusal Halk Meclisi toplanmadan önce Çin Halkının Siyasi Danışma Konferansı toplandı ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin ilanı bu Konferans’ta karar altına alındı. ÇKP, Halk Meclisleri sistemini uygulayarak, tüm etnik gruplardan Çin halkının, ülkelerinin efendileri olarak kendilerini sosyalist kalkınmaya adamasını sağladı. Çok partili işbirliği ve danışma sistemi ile yeni siyasi parti sistemini uygulayarak, diğer partilerin sosyalizmin inşasının ilerletilmesinde yer almasını sağladı. Bölgesel özerklik sistemini uygulayarak, Çin'in 56 etnik grubunun tamamının gönüllü olarak tek bir millet bünyesinde birleşmesini sağladı.

ÇKP kadınların özgürleşmesi mücadelesine önderlik ederken milletin diğer yarısının enerjisini ülke yararına harekete geçirdi. Parti ve devlet içinde kadın erkek eşitliğini ısrarlı bir şekilde uyguladı. Feodalizmin kadını yok sayan anlayışını kökten değiştirdi. Çin kadınlarının özgüvenini yükseltti. Toplum içinde kadınların öncü konumlara gelmesini teşvik etti. Şu anda yüksek öğretim görenler arasında genç kızlar çoğunluk haline geldi.

Parti’nin kendini geliştirme çabalarında da kapsayıcılığı bir anahtar olarak kullanma geleneği var. Japon Saldırganlığına Karşı Savaş’ın başlangıcında, Milli Birleşik Cephe’yi kurabilmek için, Parti, tüm toplumsal katmanlardan çok sayıda seçkin insanı bünyesine katma kararı aldı. Reform ve Dışa Açılmanın başlangıcında, sosyalist modernleşmenin ihtiyaçlarına uyum sağlamak için, çok sayıda seçkin aydını Parti’ye aldı. 21. Yüzyılın başında, çok sayıda yeni ekonomik örgütün, yeni toplumsal katmanın ortaya çıkmasına uyum sağlamak için, yeni toplumsal katmanlardan çok sayıda seçkin insanı Partiye kattı. Gittikçe daha fazla seçkin ve özellikle de tüm sosyal tabakalardan yüksek eğitimli gençler Parti’ye katıldıkça, daha da yetkinleşti ve halk içinde gücünü pekiştirdi.

ÇKP kadınların özgürleşmesi mücadelesine önderlik ederken milletin diğer yarısının enerjisini ülke yararına harekete geçirdi.

YABANCI MUHATAPLARLA İLİŞKİDE DÜRÜSTLÜK

Uluslararası ilişkilerde, ÇKP her zaman karşılıklılık ilkesini savundu. Kendisi için doğru bulmadığını, başkası için savunmadı. Barış İçinde Bir Arada Yaşamanın Beş İlkesini yarattı ve uygulamaya koydu. Başından beri hep bağımsız bir dış politika izledi. ÇKP, sözlerin ağırlık taşıması ve eylemlerin sonuç üretmesi gerektiğine inanıyor ve onuruna büyük önem veriyor. Sömürgeciliğin ve emperyalizmin ezdiği halkların bağımsızlıkçı hareketlerini hep destekledi. Tek Kutuplu dünya sisteminin bitişine önderlik etti ve gelişmekte olan ülkeler için daha adil ve daha eşitlikçi bir dünya inşa etmek için giderek daha fazla sorumluluk üstleniyor. Çin, gelişmekte olan ülkelerin hemen hepsi ile yakın ilişki içinde ve iç işlerine karışmamaya özen göstererek onlara elinden gelen her türlü yardımı yapıyor. Paylaşarak gelişme anlayışı temelinde Kuşak ve Yol Girişimi’ni öne sürdü ve uygulamaya öncülük ediyor. İnsanlık tarihindeki en geniş katılımlı girişim olan Kuşak ve Yol, Mao’nun geçen yüzyılın ikinci yarısında geliştirdiği “Üç Dünya Teorisi”nin 21. Yüzyıl koşullarına uygulanmış halidir. Devletlerin, bağımsızlık, milletlerin kurtuluş ve halkların devrim ihtiyacına yanıt veren çok parlak bir buluş olarak, katılan ülkelerin ihtiyaç ve özlemlerine göre kendini geliştirerek, yeni dünya düzeninin omurgasını oluşturuyor.

ÇKP, diğer partilerle ilişkide, küçük parti, büyük parti ayrımı yapmaz. İlişki kurduğu bütün partilere kendisinin eşiti gibi davranır. Onlardan öğrenmeye değer verir. Konuk ettiği her yabancı parti heyetine de “sakın bizi kopya etmeyin, her ülke kendi yolunu kendi bulacaktır” diye öğütler. 

SONUÇ

ÇKP’nin başarısı, Çin tarihinin ve kültürünün başarısıdır. Çin tarih boyunca meta ekonomisinin en çok geliştiği bir ülke oldu. 1840-1950 arasında 110 yıllık bir gerileme dönemi dışında hep en gelişmiş ülkelerden biri oldu. Çin’in bugünkü başarısının arkasında 5 bin yıllık kesintisiz imparatorluk birikimi ve bu ekonomik başarı vardır. 

Büyük alt üst oluşlarla geçen 100 yıllık deneyimler, ÇKP’yi eskitmek, tökezletmek yerine ilerletip, halkın yüzde 90’ınından fazlasının güvenini sağladıysa, kuşku yok ki bunun nedenleri, Parti’nin, sınıfsız toplum ülküsünden vazgeçmemesinde, Bilimsel Sosyalizmi Çin’in nesnel koşullarına uyarlama becerisinde, Çin halkına sıkı sıkıya bağlılığında aranmalıdır. BİTTİ