Cumartesi mektupları-(TAMAMI)

“Atatürk’ün muhalefet anlayışıyla ilgili bir bilgi notunu aşağıda sunuyorum. CHP Milletvekili Onur Öymen

“Cumhuriyet Halk Fırkası Reisi -bütün olaylara rağmen- Büyük Millet Meclisi’nde bir denetleme cihazı bulundurmak fikrinden vazgeçmiş değildi; memlekette tekrar “normal bir hayat serbestisi” teminine müsait imkan ve şartlar oluşuncaya kadar, icra kuvvetlerinin kontrolünü, bir dereceye kadar olsun, sağlamak üzere, bazı mebusluk yerlerini açık bırakarak, bağımsızların Meclis’e girmesini kolaylaştırmayı düşünmüş, bu maksatla, bir takım seçim çevrelerinde, fırka namzetlerini noksan sayıda tespit ve ilan eylemişti.

Atatürk, seçim beyannamesi ile beraber, ikinci seçmenlere de aşağıdaki beyannameyi yayınlamıştı:

“Cumhuriyet Halk Fırkası’na mensup muhterem ikinci seçmen arkadaşlarıma!

Cumhuriyet Halk Fırkası namına bazı seçim çevrelerinde eksik aday göstereceğime dair 15.4.1931 tarihli Başkanlık Divanı kararı, malûmunuz olmuştur. Fırkamızın millete sunduğu esas noktalar dahilindeki mesai ve faaliyetin bizim fikrimize ve görüşümüze katılmayan milletvekilleri tarafından tahlil ve tenkit edilmesini iltizam ediyoruz. Hizmet yolunda tedbirlerine inanan mefkûreciler olarak, kendimizi eleştiriye muhatap kılmayı lüzumlu görüyoruz. Bu sebepledir ki, sizden, Fırkama mensup arkadaşlarımdan, bizim programımıza taraftar olmayan adaylara oy vermeniz gibi ağır bir fedakârlık istedim. Bu fedakârlığın memleket için, Fırkamızdan mebus seçmek vazifeniz kadar mühim bir maksada matuf olduğuna emin olunuz. Başka programdan seçeceğiniz mebuslar için Fırkamın ikinci seçmenlerine dikkat noktası olarak, gösterdiğim nitelik; yalnız laik, Cumhuriyetçi, milliyetçi ve samimi olmaktır. Açık yerlere adaylıklarını koyacaklar hakkında, vicdani kanaatinize göre oy vermek özellikle rica ettiğim husustur. (Atatürk’ten Hatıralar, Hasan Rıza Soyak, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul,1973, C.II, s. 470-471)”

Şu sıralar sergilenen parti içi muhalefet anlayışına delegelerin oylarının saptırılması için gösterilen lider sultasına, delegelerin oy kullanırken üzerindeki anahtar liste maskaralığına bir bakınız. Bir de Sayın Onur Öymen’in tanıklı ispatlı bilgi notuna.

Avar’ın gözüyle CHP kurultayı

Banu Avar CHP’li Atatürkçü bir aileden gelen değerli bayan yazarımız. Banu Avar 34. CHP Kurultayı’nı farklı bir bakış açısıyla değerlendirmiş. İşte Sayın Avar’ın yazısının özeti:

‘Değişim’, ‘Dönüşüm’, ‘Yenilik’

‘Turuncu’ darbelerin sloganıdır.

Siyasi partilere bel bağlamış olanlara, CHP’yi ‘sol’ zannedenlere, CHP’yi Atatürkçü zannedenlere özeldir, bu yazı...

Zehir, şekere bulanarak verilir. Hablemitoğlu’na yaklaşan katil, silahını çiçek buketinin arkasından ateşlemiştir!

Kemal Kılıçdaroğlu da, siyasi arenadaki diğer birçok zevat da, AB/ ABD/NATO aşkını ve bağlılığını ‘anti emperyalistiz’ ‘Atatürkçüyüz’ laf salatası arkasına saklamıştır.

34. Kurultay’da Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmayı iyi izleyin.

CHP hem ‘değişecek’, hem ‘özüne sadık kalacaktır! ‘Dönüşecektir.’ ‘Sistemden beslenenler değişime karşıdır!’ diye haykırıyor.. Sistem kim? Emperyalizm, AB- ABD- NATO -BM-İMF’den oluşan, bankerler yönetiminde bir dünya isteyen bir ÇETE!

Kılıçdaroğlu ‘Sistem’e karşı DEĞİŞİM!’ diyor. Sonra ‘dönüşüyor!’ ‘Yolumuz, kapitalizmin ‘Orman kanunu’dur!’ diyor: ‘Hızlı balık, yavaş balığı yer!’ CHP uzun zamandır Atatürkçülük maskesi ile ‘sosyal demokrasi’ satıyor... İçtenlikle bu partiyi Atatürk’ün partisi sananlar, hem sosyal demokrat, hem ‘ortanın solu’ , hem küreselci, hem liberal olup, hem Atatürkçü nasıl olunur bir düşünsünler!

Son kurultay her şeyi daha da belirginleştirmiştir. Kemal Derviş, Soros, Vamık Volkan, Fuller ‘tavsiyeli’ CHP yönetimi ‘zehiri şekerle örterken pek acemidir!..

...Nasılsa Başkanlık sistemine geçilecektir. Sonuçta ortada 2 parti kalacaktır.. Biri AKP öbürü onun ‘sol’ versiyonu olacaktır. Tüm ‘sol’ kucaklanacak, ‘değişimin’ içine konacaktır.

...CIA ajanı Graham Fuller demişti: ‘Ben Türkiye’nin geleceği için çok iyimserim. Gülen hareketi, Kürt hareketi...Türkiye’deki tüm hareketlerin entegrasyonu, Türkiye’nin gelecekteki İlerlemesi için esastır. İyimserim çünkü; bu entegrasyonun her geçen gün daha fazla gerçekleştiğini görüyorum!’ (Banu Avar 18.7.2012)