Cumhurbaşkanı dövize el attı
Cumhurbaşkanı son üç kararla döviz ve varlık piyasasına ciddi biçimde el atmış ve “piyasaları ben disipline edeceğim “anlamında kararlılık göstermiş durumda. Dolardaki dalgalanma o kadar yoğun ki serbest piyasaya inananların bile yapacak başka çaresi kalmamış gözüküyor. Çünkü kanama devam ediyor.
DÖVİZLİ SÖZLEŞMELER DEVRİ BİTTİ
Cumhurbaşkanı kararı ile(kararnamesi ile değil-bu iki düzenleme hakkında ayrıca değerlendirme yapacağız) dövizli ve dövize endeksli hiçbir sözleşme yapılamayacak. Tabi ki her şeyde olduğu gibi bunun da istisnaları var. Hazine ve Maliye Bakanlığının belirlediği haller bu zorunluluk kapsamı dışında kalacak.
Bu istisnalar muhtemelen şunlar olacak:
- Yurt dışı kaynaklı alt yapı ve büyük proje sözleşmeleri
- Yabancılarla yapılan Joint Venture ve iş ortaklıkları sözleşmeleri
- Yabancılar ile Türkiye’de yapılan sözleşmeler
Eski ve yeni sözleşmeler fark etmez 30 gün içinde TL’ye dönüştürülecek. Dönüştürülme kuru Merkez Bankasının döviz alış kurundan yapılacak(Bu genel kuraldır)Ama TL’ye dönüş kuru bu kurun üstünde olmamak kaydıyla tarafların anlaşması halinde daha düşük bir kur üzerinden yapılabilir.
KİRACILAR YAŞADI
Dövizle kira ödeyenler artık TL ödeyecekler. Örneğin 2.000 dolar kira ödeyen bir kurum artık yaklaşık 12.500 TL kira ödeyecek.
Kira sözleşmelerinde dövizin TL’ye dönüştürülmesinde TCMB döviz alış kurundan yukarı olmamak kaydıyla aşağıda bir kurdan TL’ye dönebilirler.
CUMHURBAŞKANI’NIN ŞİRKETİ VAR
Cumhurbaşkanı Türkiye Varlık Fonu’nun şirketine yönetim kurulu başkanı oldu.Hazine ve Maliye Bakanı da vekil oldu.
Artık Cumhurbaşkanımızın şirketi var.
Hatırlayalım:
6741 sayılı Kanun ile Türkiye Varlık Fonu Yönetim Anonim Şirketi ve Türkiye Varlık Fonu(TVF) kuruldu. Bu kanun resmi gazetenin 26 Ağustos 2016 tarih ve 29813 sayılı nüshasında yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Kuruluşunu tamamlayıp faaliyete geçen bu şirket Cumhurbaşkanına bağlı, ana faaliyet konusu Türkiye Varlık Fonu ve alt fonların kurulması ve yönetimi olan, profesyonel yönetim ilkelerine göre yönetilen, özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirkettir.
Hisse senetleri nama yazılıdır. Yani tüm hisse senetleri Hazine adına olacaktır.
Sermayesi tamamı ödenmiş 50 milyon TL olan bu şirketin sermayesi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından karşılandı Sadece bu tutarı temsil eden hisse senetleri ÖİB namına yazılı olacak.
CUMHURBAŞKANI HERŞEYE SAHİP
Cumhurbaşkanı hem devletimizi ve hem de devletin varlıklarını yöneten kişi durumunda. Bir anlamda da sahibi. Çünkü varlıkların yönetimi kendisine varlık edinme, satma, değiştirme yetkisini verdiği için vatan savaşında ciddi çaba harcayan Cumhurbaşkanının böyle bir yetkiye sahip olmasında yarar var!
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kanun, kararı kanun ,lafı kanun gücünde...Bize de emirlere riayet etmek düşer!
İHRACAT BEDELLERİ DE TL’YE DÖNÜŞECEK
Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedeller, ithalatçının ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin ihracata aracılık eden bankaya transfer edilir veya getirilir. Bedellerin yurda getirilme süresi fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günü geçemez.
Söz konusu bedellerin en az yüzde 80’inin bir bankaya satılması zorunludur.
Bu tebliğ ihracatçı ile ithalatçı arasında yapılan sözleşmede belirlenen vadeye müdahale etmiyor.İthalatçı ne zaman ödeyecekse o tarihten itibaren 180 gün işleyecek.
Ancak tebliği bunu net olarak belirlemediği için uygulamada birçok sorunla karşılaşılacaktır.
Mücbir hallerde 90 günlük ek süre var.
Öte yandan mücbir hallerde 100 bin doların yüzde 10’unun terkin edilerek ihracat hesabının kapatılması olanağı var.
Örnekler:
- Bir ihracatçı mal mukabili 100 avroluk bir ihracatı Almanya’ya yaptı.Almanya’daki ithalatçıdan bu bedeli en geç 180 gün içinde tahsil edip Türkiye’ye getirmesi ve bir bankaya yüzde 80’ini satması(bozdurması) gerekir.
- Bir ihracatçı 200 gün vadeli bir ihracat anlaşması yaptı.Bu durumda ithalatçının ödeme tarihinden itibaren 180 gün içinde dövizi yurda getirip bankaya yüzde 80’ni satması gerekiyor.
- Akreditifli ödeme veya vesaik mukabili ödemede para zaten fiilen ihraçla birlikte yurda geleceği için sadece ihracatçı akreditif bedelini 180 gün içinde yüzde 80’ini TL’ye dönüştürmek durumunda
YANİ
Bu önlemler ekonomik kriz olmada normal şartlarda yapılsaydı milli ekonomi uygulaması diye kabul ederdik. Ama şimdi ekonomide yangın var ve bu da yangını söndürmek amacıyla alınan tedbirler. Yani kova ile su taşıyıp yangını söndürme gibi, bir şey..
Bu çözümlerin piyasada tarafından ters tepeceğini ve yangını büyüteceğini düşünüyoruz. Çünkü kapsamlı bir “kalkınma ve üretim ekonomisi planı” yapılmadan Cumhurbaşkanı kararlarıyla ekonomi düzelmez.