Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ekonomiye zarar veriyor

Vakıflar Bankası’nın yüzde 43 oranındaki A grubu, yüzde 15.51 oranına tekabül eden B grubu hisseleri Cumhurbaşkanı Kararı ile Maliye ve Hazine Bakanlığı’na devredildi. Bunun anlamı bu hisselerin Türkiye Varlık Fonu’na (TVF) devredileceğidir.
Hisse değerini Cumhurbaşkanı iki bağımsız değerlendirme kuruluşuna tespit ettirmiş ve hisse birim değeri 9,4956 TL olarak belirlenmiştir. Toplam 13.8 milyar TL olan hisse bedeli ise farklı vadelerde kira sertifikası ile ödenecektir.

CUMHURBAŞKANI KARARLARI
Bütün bu iktisadi işlemler Cumhurbaşkanının bir kararı ile sonuçlanabiliyor.
Vakıflar Bankası’nın kamu bankası haline gelmesi ve sonra özelleştirilmesi bir kişinin kararı ile mümkün hale geliyor.
Oysa bankacılık iktisadi faaliyetleri belirleyen ve etkileyen en önemli sektördür. Burada yapılacak işlemlerin zamanlaması, şekli, esasları en şeffaf ve en iyi bir şekilde değerlendirilmiş karar seçenekleri sonucunda alınmalıdır.
Oysa Cumhurbaşkanı (Başkan) Anayasamızın 104. maddesinde yer alan "Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir." Hükmü gereği yürütme yetkisi olan geniş tanımlı yetkisi dahilinde çok önemli konularda kararname çıkartabiliyor ve karar alabiliyor. Bizce bu da ekonomide disiplinin sağlanmasında en önemli engel.

CUMHURBAŞKANI VETOSU
Cumhurbaşkanı AKP Genel Başkanı. AKP’nin Meclis’te çoğunluğu var. Yasa çıkartmak için Cumhur ittifakı yeterli sayıda. Kamuoyuna mal olmuş zehir saçan termik santrallerinin çalışma izinlerinin 2.5 yıl daha uzatan yasa metninin Meclis’e götürülmesinden haberinin olmaması mümkün değil. Ancak kamuoyunda tepkiler nedeniyle bu sefer Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı sıfatıyla bu hükmü içeren yasayı veto ediyor. Aynı kişi hem yol veriyor hem de veto ediyor.
Bu durum başkanlık sisteminin zafiyetini gösterir. Bir kişi siyasi kimliği ile başka bir karar alabilirken diğer kimliği ile farklı bir karara imza atabiliyor. Bu da hem cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin hem de partili Cumhurbaşkanlığının ne kadar ekonomi için zararlı olduğunu göstermeye yeter.

BAŞKANLIK SİSTEMİ EKONOMİYİ DÜZLÜĞE ÇIKARTMAZ
Eğer bu sistem böyle devam ederse ekonomik kararlar Başkan tarafından belirlenirse, Meclis işlevsiz kalırsa faiz başkanın isteği şekilde iner ve çıkarsa ,İstanbul Kanal gibi devasa ve gelecek nesilleri etkileyecek ekonomik yatırımlar yapılırsa, kamulaştırma ve özelleştirmeler bir karar ile şekillenirse böyle bir ekonominin iflah olmasına olanak yoktur.
Bu sistemle üretmeyen ve borçlu olan ülke ekonomimiz kırılgan yapısı ile daha da kötüleşir ve onarması daha zor hale gelebilir.
Tez elden bu sistemden vazgeçilmeli parlamenter sisteme geçilmelidir. Bizden söylemesi. Bunu vurgulamamız bir felâket tellallığı değil, gerçekleri ifade etmektir.