Cumhuriyet böyle bir işadamı da yetiştirdi!

Türkiye’de iş insanlarının maalesef büyük çoğunluğu, kısa vadeli çıkarlarını gözetmek uğruna, ülke ve dünya sorunlarına karşı duyarsız, kendilerini var eden Cumhuriyete karşı sorumsuz, demokratik-laik-hukuk devletine bağlılık konusunda ilkesiz davranıyorlar.

Gerçek bir milli burjuvaziden ne yazık ki yoksun bu ülke. Fırsatçılık, kurnazlık, eyyamcılık, güce tapınma, çıkar ve kar için her türlü etik değeri yok sayma gibi “hasletlere” haiz bir çoğunluk anlayışı maalesef iş dünyasına hakim vaziyette.

Şükür ki, Cumhuriyet tüm bu olumsuzluklara karşın, nitelikli, etik değerlere sahip, Cumhuriyet’in kurucu değerlerine ve kurucu Ata’sına gönülden bağlı, çağdaş iyi eğitimli, güvenilir, başarılı yardımsever ve saygın az sayıda da olsa iş insanını da yetiştirmiş durumda.
Bu da bizim tesellimiz oluyor.

İşte bu değerli işadamlarından, ülkemizin yetiştirdiği başarılı mühendislerden, gerçek bir Cumhuriyet aydını ve Atatürk sevdalısı olan GAMA Holding’in Onursal Başkanı İnş. Yük. Müh. Erol Üçer beyi yitirdik. Erol Üçer beyefendiyi henüz genç bir banka yöneticisi iken, 30 yıl önce tanıdım. Ülkemizin büyük sanayi-enerji ve alt yapı yatırımlarında imzası bulunan GAMA Holdingin kuruluşundan bugünlere gelmesinde, büyük emeği-vizyonu ve başarısı olan bir kişiydi.

3 arkadaşıyla birlikte 1959 yılında kurduğu GAMA Holding hisselerini kendi rızasıyla, başarılı mühendis çalışanlarına dağıtarak çok ortaklı (son olarak 42 ortak) kurumsal ilkelerle yönetilen dev ve uluslararası bir mühendislik-müteahhitlik grubuna dönüştürdü.

EĞİTİME ÜSTÜN HEZİMET

Dr. Erol Üçer, sosyal sorumluluk alanında, büyük bir tevazu içinde ama çok önemli ve değerli hizmetleri toplumla paylaşmaktan her zaman çok istekli ve kararlı olmuştu.
Mezunu olduğu Başkent Ankara’nın en köklü devlet lisesi olan Ankara Atatürk Lisesi için bir büyük ve başarılı vakıf kurdu. Eğitimle kalkınmaya inançlı birisi olarak, Ankara Atatürk Lisesi Eğitim Vakfı, hem liseye, hem öğrencilerine, hem mezunlarına büyük katkılar ve destekler sağladı.

Yine 1951 yılında inşaat fakültesinden mezun olduğu İTÜ’nün Geliştirme Vakfı’nın da mütevelli üyesiydi. İTÜ’nün atılım programlarına her aşamada büyük maddi ve manevi desteklerini hiçbir zaman esirgemedi.
Ankara’nın yüz akı, kültür ve sanat faaliyeti olan Sevda-Cenap And Kültür ve Müzik Festivali’nin her yıl düzenli ve cömert destekçileri arasında yer aldı.
Eğitime, kültüre-sanata karşılıksız, koşulsuz gönüllü büyük destekleri ve hizmetleri sundu.

Bu bağlamda, korunmaya muhtaç çocuklar için iki yurt, “Baba beni okula gönder” kampanyası kapsamında Doğu Anadolu’da üç kız öğrenci yurdu yaptırarak devlete devreden Dr. Erol Üçer, 200’ü aşkın öğrenciye yıllar boyu eğitim bursu vererek destek olmuştur. ODTÜ Senatosu tarafından eğitime yaptığı hizmetler ve katkılar nedeniyle “Üstün Hizmet” ödülüne de layık görülmüştür.
Şimdi işadamı kimliği ile her gün medyada-magazinde boy gösterenler gibi, kişisel şovlardan, gösterişten, iktidara ve güce tapınmaktan hep uzak durdu.
Kişisel dostluğum nedeniyle yakından bildiğim üzere, Cumhuriyete ve onun kurucu Ata’sına yürekten bağlılığını, son nefesine kadar sürdürdü.

BAŞARISININ SIRRI

İktidarlara yanaşmadan da, etik değerlerden uzaklaşmadan da, Cumhuriyetimize ve değerlerine gönülden bağlılıktan vazgeçmeden de başarılı olunabileceğini, genç ve idealist bir mühendis olarak üç arkadaşı ile birlikte çıktığı yolculukta uluslararası dev ve saygın bir mühendislik grubunun başkanlığına kadar yükselerek ispatladı.
Seyahatim nedeniyle Ankara dışında olduğum için maalesef cenaze törenine yetişemedim ve ona son görevimi yerine getiremedim. Bundan dolayı üzgünüm.
Ama benim de mezunları arasında olmaktan onur duyduğum Ankara Atatürk Lisesi’nde yapılan büyük tören, öğrencilerin-mezunların onu karanfiller atarak göz yaşları içinde uğurlamış olması benim için küçük de olsa bir teselli vesilesi oldu.

Değerli İnşaat Yüksek Mühendisi Dr. Erol Üçer’e, Allah’tan rahmet, başta saygıdeğer eşi Mine Üçer ve biricik kızı Canan Çamlıbel olmak üzere, tüm aile fertlerine, GAMA camiasına, Ankara Atatürk Liselilere, İTÜ’lülere, ODTÜ’lülere ve bütün Cumhuriyet sevdalılarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Dr. Erol Üçer yaşamı ile başarıları, insanlığı, yardım severliği ve mütevaziliği ile hep hatırlanacak ve gelecek kuşaklarca da örnek alınacaktır.