Cumhuriyeti korumak ve kollamak - (TAMAMI)
NABIZ
CUMHURİYETİ KORUMAK VE KOLLAMAK
Cumhuriyetçileri, Atatürk ilkelerine gönülden bağlı olanların, 87 yıllık bir geçmişi beyinlerine kazıyanların gerçeği görmelerinin zamanı gelmiştir artık.
Boş hayalleri,ülkenin değerleri hapishanede yatarken “yargı kararını verir” diye beklemekte olanların, Gazinin ölümsüzlüğünü kanıtlamak ve harekete geçmek için hem zamanları azalmıştır hem de görev ihmalini suçunu işlemeye devam edenlerin derin bir kolaycılık uykusundan uyanmaları vakti değil mi? Şu rakamlar evet şu rakamlar, Cumhuriyetin, Laikliğin, hukuk devletin ne hale getirildiğinin kanıtı .
Çanakkale. O Mustafa Kemalin sahneye çıkışına tanık olan o gazi kent AKP’nin aldığı oy %43.
Demek ki Çanakkale zaferi unutulmuş ve oylar iktidara gitmiş.
Amasya Genelgesi Ulusal Kurtuluş savaşının ilk işaret fişeğidir. Oylar%53 karşı devrime verilmiş.
Atatürk 19 Mayıs 1919 da nereye çıktı? Samsun’a değil mi? Peki o tarihi Samsunda durum nedir? %61 AKP önde!
Anadolu’da Gazinin ilk durağı neresi? O yiğitler yetiştiren, iç ve dış düşmana karşı ilk savaş ışığının yakıldığı yer Erzurum değil mi? Oylar orada da %72 karşı güçlerde.
Ya o tarihi kararların alındığı ve Ankara’da Meclisin açılması kararının alındığı; yıllar sonra Madımak felaketinin işlendiği o anlı şanlı Sivas orada da oylar gene ayni yere! Oran %55.
Bu rakamlar bir rastlantı sonucu değildir. Bu rakamlar, bu yüzdeler ifade ediyor ki;”Mustafa Kemal nerede işe başladıysa, nerede Cumhuriyeti kurmak, ülkesini işgalden kurtarmaya adım attıysa, oralardan başlayan bir karşı devrim demokratik yoldan, yeni bir karşı devrim atağında.” Liste uzun ve tüm yurdu kaplamış Turuncu devrim hedefine varmış bile.
Kimse bana demesin ki; Mustafa Kemalin kurduğu Cumhuriyet, İsmet Paşanın armağanı Demokrasi tehlikede değildir. Bu gidiş demokrasinin zaferidir! İnsanları yoksullaşır, ortaçağ kafası bir yeni sosyete yaratan altında USA markalı Jeepler, başlarında türban, bir yeni demokrasidir bu. Toprakları paylaşılır, sınırlarında savaş yaklaşırken atılan zafer çığlıkları demokrasi için midir?
Hadi canım siz de!
Bu halkın oyuyla giderek yaklaşan iç savaşı körükleme hazırlığındaki acılı sancılı sözde bir demokrasidir.
NEDEN BÖYLE OLDU?
Böyle oldu; çünkü bizler bu ulusa, 87 yıldır ne Atatürk’ü anlatabildik, ne devrimleri, vazgeçilmez ilkelerini. Halkın içine girmek yerine, önce jandarma dipçiğini, sonra geri kalmışlığın yanı sıra gerçek demokrasi bilinci değil, halkın belleğine ağır damgasını vurduk da onun için.
Aradan 87 yıl geçmiş ve şimdi bakın Atatürk ve İsmet Paşanın partisi ne halde? İktidar karşısında %25 oyla mı Laik Cumhuriyeti koruyacak? Yıllar boyunca sindirilmiş, ezgin bezgin ve onuru kırık sağlam güçleri, sivil toplum örgütleri, nasıl olup da bu gaflet uykusundan uyandıracak, onları asli görevlerini hangi araçları kullanarak hatırlatacağız?Medyamız esir, TV kanalları teslim olmuş bir toplumuz biz.
Halkın suçu var mı? Asla. Bu halk çaresizlik içinde, sadakaya alıştırıla, alıştırıla kendisini tarikatların, Şeyhlerin Dervişlerin önünde eğilmek, onların istediği yolda vaziyet almak zorunda kalmışsa ,bunda halkın suçunu aramak yanlış. Hiç değilse bundan sonra Laik devlete,adalet ve hukukun kutsallığına,ülkenin bağımsızlığına karşı olan güçlerin aldığı % 49.90 oyun nedenini AKP ‘nin başarısı değil de, bizim başarısızlığımız olarak görelim ve gereğini yapalım.
Dün İsmet Paşanın torunu Gülsün Bilgehan aradı. Paşanın ailesi benim ailemdir. Ya Özden Tokerle, Metin Tokeri anar, ya Gülsün’le dertleşiriz.
Sonra Sayın Demirel’le konuştum. Her ikisinin de durumdan pek memnun olmadıklarını fark ettim. Biri Cumhuriyetin son genç kuşağı sayılır. Dedesinin partisinde önemli bir görevde ve anladım ki; o da bu durumu içlerine sindirememiş. Diğeri ise; Cumhuriyetle yaşıt, dev-bilge siyasetçi bir devlet adamı
Peki; neden bu hale düştük?
Duruma bir bakalım: DP ‘nin bile başaramadığı karşı devrimi AKP bu kadar maharetle nasıl yürütüyor? Nedeni basit:
Anaç parti CHP’den çıkan DP ‘nin Cumhuriyet ve laiklikle bir sorunu asla olmadı. Menderes, Atatürk devrinde, Aydında Serbest Fırkanın Reisiydi. Serbest Fırka ise, Atatürk’ün muhalefet yaratmak amacını taşıyan CHP den doğmuş bir partiydi. Parti 93 gün sonra dağılınca Menderes de gene CHP’ye dönmüştü. Aslı itilafçı değildi. Celal Bayar, ulusal kurtuluş savaşından gelen İttihat ve Terakkinin bir mensubuydu. Yani DP’iler Sayın Cindoruk tanıktır ki; hiçbir an bile Atatürk’e karşı çıkmadılar köklerine ihanet etmediler de, siyasette onarılmaz hatalar yaptılar. Onun da bedelini ağır ödediler. Örnek olmalıydılar, olamadılar.
Peki; AKP’nin kökü nereden geliyor? Biraz kapatılan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasına benziyor ama aslı Atatürk Türkiye’sini değil, İslam’ın dini kullanan gücüyle rejimin değişikliğinde kararlı Milli Selamet ve onun lideri Erbakan’ın rahlesinden. Onların kavgası Cumhuriyetle.Bunu niçin açıktan söylemezler, niçin biz Atatürk devrim ve ilkelerine karşıyız demezler? Açın yakın tarihi Sayın Erdoğan’ın söylediklerine bir bakın: “Canım ne mene şeydir şu Laiklik. İnsan zorla laik olmaz.”deyişi asıl amacın ne olduğunu açıklamıyor mu? Ya “Demokrasi amaç değil araçtır” sözleri ne anlama gelir? İşte o araç kullanıldı. Hem dış güçlerin desteğiyle..
Açığı şu: Yabancı güçler bir ülkeye el attılar mı , onların neler yapabileceğini artık Türk ulusunun ille de acı deneyimlerden geçerek öğrenmesi gerekmiyor. Bakın; dışarıdan gelen övgülere, bakın seçim öncesi CHP ‘de operasyonlar yapıp, CHP yi ana muhalefet değil kuzu muhalefet haline getirenler nasıl da bayram ediyorlar?
Şevket Süreyya şöyle derdi:
“Toplum Ana, hem doğuran hem doğurduğunu yiyen bir dev gibidir. Bu dev bazen Ulu, bazen duygusuzdur. Hem gözyaşı, hem kan dökmesini bilir.” Sonra eklerdi:
“-Her siyasi kuruluş, yaşadığı bunalımlarda, kendi hamuruna karışan eksikliklerin ve yetersizliklerin, illetlerini taşır.”(Ş. Süreyya Aydemir- İkinci Adam)
Galiba asıl sorun Atatürk ve İsmet Paşanın partisinde. CHP yaşadığı tüm bunalımlarda bir türlü partileşememenin, etkilerini hissetmiştir ve hala partileşememenin acısını çektiği, emin ellerde olmadığı için Cumhuriyet de, Atatürkçülerde bunca yıldır ıstırabın çocukları, yenilmekten usanmayan pehlivan rolünde olduğundan Cumhuriyet korumasızdır.
kurtulaltug@aydinlikgazete.com