Davutoğlu’nun ‘kafası güzel’ gazetesi

Altılı Masa'nın düşük profillisi Ahmet Davutoğlu’nun bir gazetesi var. Adı Karar.

Dün İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakılmasını ele alan akıllara zarar bir manşetle çıktı. Başlık şu:

“Putin bu işin neresinde?”

İç sayfada da Putin fotoğrafıyla birlikte verdikleri “habere” şu başlığı uygun görmüşler:

“Bu provokasyon kimin işine yaradı”

Az aşağıda bir kutu daha:

“Provokasyonda Rusya parmağı”

'BİLMEDİĞİNİZ ŞEYLER VAR'

Başlıklardan da anlaşılacağı üzere, Karar gazetesi Stockholm’deki Kur’an yakma eylemini Rusya’nın yaptırdığını ileri sürüyor. İyi, güzel de “haberin” altını, üstünü okuyoruz, bir kanıt bulamıyoruz. Sonra sağını, solunu okuyoruz, yine tık yok…

E peki neye dayandırıyorlar bu koca iddiayı?

Rusya’ya yaramışmış bu eylem. Hımmm.

Yani “koca” gazete, “Abi olay bildiğiniz gibi değil, çok derin şeyler var aslında” diyen kahvehane komplocusuna dönmüş. Ya da GORA’daki “Bir cisim yaklaşıyor, daha kötü şeyler olacak” diyen yancıya. 

İnsan yine de kaynak arıyor. Kaynak, ismi cismi belirsiz, gulyabani misali “uzmanlar”mış.

“Uzmanlar” diyor Karar, “Rasmus Paludan bu eylemi Rusya adına yapmamış bile olsa, bu işten kârlı çıkanın Putin olduğu açık.

Rusya adına yapmamış olsa da Rusya adına yapılmıştır. Yani bu “gazete” önce faili belirlemiş, haberi onun üzerine yazmış. FETÖ’cü hâkim-savcı-polis-gazeteci takımı da böyle değil miydi? Önce “suçlu” bulunur, üstüne delil üretilir. Ama bunlar acemi, delil de üretememişler.

'DERİN RUSYA'

İsveç’te Kur’an yakılması neden Putin’e yaramış Davutoğlu gazetecilerine göre? Çünkü İsveç zor durumda kalmışmış, Türkiye, İsveç’in NATO üyeliği müzakerelerinde tavır değiştirmişmiş. Bu işin kaybedeni İsveç’miş. Akla bakın akla. Zavallı İsveç.

Tabii şu sorunun cevabı yok: “İyi de kardeşim, Rasmus Paludan adlı meczup, günler öncesinden 'Ben Türk büyükelçiliği önünde Kur’an yakacağım' diye ilan ediyor. Üstüne bu ‘eylemi’ için İsveç hükümetinden izin istiyor. İsveç makamları da ‘ifade hürriyeti’ diye izin veriyor. Ne yani, İsveç hükümetini de mi Rusya yönetiyor?

Üstüne aynı gün PKK, Stockholm’de sahneye çıkıyor. Bir hafta önce Tayyip Erdoğan maketini ayağından asan terör örgütü, bu kez de Erdoğan posterini ve Türk bayrağını yere serip, üstüne basa basa geçiyor. Ve yine, İsveç hükümeti izin veriyor. Tamamen ABD güdümünde olan İsveç hükümeti… Gerçi Karar’da o kadar “kafalar güzel” ki, ABD’yi de Rusya’nın yönettiğini iddia edebilirler. Amerikancılık güzel kafa yapıyor demek ki…

KİM KOMPLOCU?

Eskiden biz Vatan Partililere “komplocu” derlerdi. “Ya siz de her şeyin arkasında Amerika’yı arıyorsunuz” diye makaraya almaya kalkarlardı. Böylece Türkiye’deki antiemperyalist damarı baskılarlardı. Bunu da en çok Davutoğlu’nun etrafında topladığı liberal takımı yapardı.

Ama bizim her söylediğimiz doğru çıktı. Tarot açtığımız, yıldızlara baktığımız için değil. Hakikate sadık olduğumuz, Türkiye’nin menfaatini düşündüğümüz için. PKK’nın arkasındaki Amerika’yı tartışmasız kanıtlarla 30 yıldır anlattık. FETÖ’nün arkasındaki Amerika’yı tek başımıza 40 yıldır gösterdik. Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye’nin güneyindeki ABD’nin sözde Kürdistan koridoru planını ayrıntılı olarak milletin önüne koyduk. NATO’nun Türkiye’yi çevrelediğini haritalarla gösterdik. “Küçük Amerika” sürecinin Türk ekonomisini nasıl üretimden kopardığını somut olarak ispatladık… Bugün bu konularda bir tartışma yok. Çünkü hepsi gerçekti. Ahmet Davutoğlu’nun “Amerika’nın Ankara’daki adamı” olduğu kadar gerçek…*

Bizimle Altılı Masacılar arasındaki fark; Amerikancılıkla Türkiyecilik arasındaki kadar büyük…

* ABD Dışişleri Bakanlığının kontrolündeki Foreign Policy dergisi, Davutoğlu’nun Başbakanlık’tan alınması üzerine “Amerika Ankara’daki adamını kaybetti” başlığını attı. (5 Mayıs 2016)