Değişmeyen CHP kafası

Katıldığım bir televizyon programında CHP’li İzmir Belediyesi tarafından düzenlenen İzmir İktisat Kongresi üzerine konuştuk. İktisat dediğime bakmayın, tartıştığımız HDP’li “senarist” Sırrı Süreyya Önder’in kongrede yaptığı konuşma.

Adam film yönetmeni ama, CHP’ye göre Türkiye Cumhuriyetinin ikinci yüzyılındaki iktisat politikaları hakkında mutlaka konuşması gereken biri! Çünkü mühim olan HDP’li olması, PKK’nın arzularına uygun bir Türkiye’yi CHP’lilerin kafasına “çakması”.

Atatürk ölünce İsmet Paşa alelacele bir Tanzimat Kongresi toplatmıştı. Hesapta Tanzimat Fermanının yüzüncü yılı için bilimsel bir kongre toplanıyordu ama, asıl amaç bir süredir uyumakta olan azgın Batıcılığı hortlatmaktı. Katılımcılar, Batıya yakamızı kaptırmaktan başka bir anlama gelmeyen Tanzimat Fermanını öve öve bitiremediler. O kongrede yapılan başlama vuruşu maksadına ulaştı, İnönü CHP’si ülkeyi Batı’nın istediği yere oturttu.

Seksen yıllık CHP kafasında değişen pek bir şey yok. Bu son kongrenin de temel işlevi Türkiye’ye biçilen “yeni deli gömleğinin” parlatılması idi. Sırrı Bey, CHP’lilerin gözlerinin içine baka baka “Kurtuluş Savaşından sonra Batılılar Türkiye’ye 100 yıllık avans verdi, şimdi o avans bitti, artık Kürdistan’ı, Ermenistan’ı, Lazistan’ı kurmak zorundasınız” mealinde sözler söyledi. Boynunda tava kadar Atatürk kolyesi, yakasında at nalı kadar Atatürk rozeti olan CHP’liler de elleri patlayıncaya kadar alkışladılar!

CHP, BECEREBİLİYORSA BU SORUNU ÇÖZSÜN

CHP, HDP/PKK’ya ne verdi diye soruluyor. Hep söyledim, HDP/PKK alacağını aldı, Kılıçdaroğlu’nun artık daha fazla bir şey vermesine gerek yok. Cumhurbaşkanı adayı olarak terör partisinin ayağına gidip onlarla poz vermesi bile PKK için büyük kazanım. Türk demokrasisi için ise çok ağır bir kayıp.

Seçimin sonucu ne olursa olsun Kılıçdaroğlu hayatı boyunca sırtında bu vebali taşıyacak. Milletin bu ölçüsüz kötülüğü kolay kolay unutacağını sanmıyorum.

CHP’nin çifte maaşlı yalakaları ise, bu utanç verici manzaraya kılıf bulmak için dillerine “Kürt sorunu” tabirini dolamışlar.

Kürt’ün bir sorunu varsa eğer o da iradesine ipotek koymaya kalkan PKK/HDP’dir. Daha geçen ne diyordu Ahmet Türk: Bizden başkasına oy vermek ahlaksızlıktır. Kafa işte bu kafa.

CHP, bir sorun çözmek istiyorsa gelsin bu “vesayet sorununu” çözsün. Ama bunun için önce o kirli pazarlıkları bir kenara bırakmalı. Kendisine Kürt muhatap arıyorsa da Kandil’e değil, Diyarbakır analarına bakmalı.

TEMEL BEY VE AYASOFYA

Temel Karamollaoğlu “Ayasofya çok büyük bir yapı, birazı turistlere açılabilir” demiş. “Hepsini cami yapınca Batılıları kızdırdık, birazcık cami yapalım” demeye getiriyor zahar!

Birincisi, Türkiye’deki tüm camiler isteyen herkesin ziyaretine açık. İbadethanenin basit kurallarına uymak koşulu ile herkes girip camileri gezebilir. Kimseye ne kimliği ne dini sorulur, ne de “bilet kesilir”. Ayasofya için de durum bu.

İkincisi, mekanlar, sırf büyükler diye çok işlevli hale getirileceklerse eğer misal, Saadet Partisi genel merkezi de çok büyük. Giriş katını oto tamircisine, kebapçıya veya sinema salonuna çevirebilirler, hem yukarıdaki işlerine engel olmaz hem de partiye bir gelir getirir.

PERİNÇEK’İN ADAYLIĞI

Doğu Perinçek’in cumhurbaşkanı adayı olmak için 100 bin imza toplaması gerekiyor. Bunun için ilçe seçim kurullarında hummalı bir çalışma yürütülüyor. Ben de ilk gün Beykoz İlçe Seçim Kuruluna giderek dilekçemi verdim. Basit bir işlem beş dakikanızı almıyor.

Doğu Bey, özellikle HDP/PKK’ya teslimiyetten rahatsız olan Atatürkçü-vatansever CHP seçmeni için önemli bir alternatif olabilecek, kampanya sürecinde sahte Atatürkçülerin, sahte solcuların maskesini düşürebilecek bir isim.