Deliler ve zırdeliler!

Geçtiğimiz haftanın kapalı kapılar ardında en çok konuşulan konusu, “Türkiye’de yeni bir darbe olur mu? Olursa kim yapar?” iddiasıydı.
Durup dururken gündeme gelmedi bu konu; ABD’li gazeteci Mike Whitney, Türkiye’de bir darbe olacağını iddia etti.
Necip Türk medyası her ne kadar “ilgi göstermese” de bu iddia; gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında oldukça yankı buldu.
İddia özetle şöyle:
***
“Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’ye yaptığı bombardımana ABD’nin tepki göstermemesinin arkasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik bir darbe girişimi yatıyor.
Ankara, Suriye’deki Kürt güçlerine yönelik ‘gizli kapaklı bir savaş’ yürütüyor. ABD Başkanı Barack Obama ve yönetimi de elbette bundan haberdar. ABD görünürde Türkiye’nin, ‘kendini savunma hakkı’na saygıyla yaklaşıyor. Oysa gerçek, böyle değil. Washington aslında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Şam ve Moskova’yla doğrudan bir çatışma içine itiyor. Bunun da ülkenin iç bölünmüşlüklerini kızıştırmasını ve Erdoğan’ın gücünde ciddi bir erozyon yaratmasını umuyor. ABD’nin asıl amacı, sosyal huzursuzlukları teşvik ederek renkli bir devrimin önünü açmak... ‘Sorun çıkaran Erdoğan’dan, Washington’un bizzat yönettiği bir darbeyle kurtulmak...
Yani CIA’in, Kiev’de yaptığının bir benzerini yapmak...”
***
Peki; ben mi ne düşünüyorum bu konuda?
Bugünlerde okuduğum “Güldür Güldür Fıkralar” isimli kitaptaki bir deli fıkrasıyla yanıt vereyim:
***
Delileri uçağa bindirmişler; bir şehirden ötekine naklediyorlarmış. Ancak deliler uçakta o kadar çok gürültü yapıyorlarmış ki sonunda pilot dayanamamış ve kabinde neler olup bittiğini görmek istemiş.
Deliler uçakta hep bir ağızdan bağırıp çağırıyormuş. İçlerinden sadece biri ötekilere uymuyormuş; akıllı uslu oturuyormuş.
“Sen neden bağırmıyorsun?” diye sormuş pilot.
Deli, “Ben bunların öğretmeniyim” demiş... “Onlar da benim öğrencilerim. Şimdi teneffüsteler, onun için ses çıkarmıyorum.”
Pilot çaresiz yerine dönmüş...
Bir süre geçtikten sonra sesler büsbütün kesilivermiş.
Pilot, “Aman çok güzel... Herhalde ders başladı” diye sevinmiş.
Ama dakikalar geçiyor ve içeriden en küçük bir ses bile gelmiyormuş. Pilot biraz daha bekledikten sonra merak etmiş, gidip bakmak istemiş...
Bir de ne görsün; uçağın kapısı açık ve içeride öğretmenden başka kimsecikler yok!
Dehşete kapılmış pilot:
“Öğrencilerin nerede?”
Deli yanıtlamış:
“Ders bitti; hepsini evlerine gönderdim!”
***
İşte; halka ve doğrulara inat siyaset yapan, yarattıkları gürültü kirliliğiyle nefret toplayan siyasetçiler de...
Onları zaman zaman “evlerine gönderen” darbeciler de bana hep “delileri” ve “deliliği” anımsatır.
O yüzden “akıllı” olalım!
“Deli” öğretmenlere... Daha da önemlisi; onlardan kurtulmak için darbe yapmayı planlayan ve uygulayan “zırdeli”lere muhtaç kalmayalım!

GÜLDÜR GÜLDÜR FIKRALAR
Türü: Mizah
Hazırlayan: Erol Altun
Yayınlayan: Bilgi Yayınevi
Baskı tarihi: 2015, Aralık
Sayfa sayısı: 120
Etiket fiyatı: 8 lira









Kimse sevmiyor ama herkes bize sığınıyor!
Uluslararası ilişkilerdeki halimize bakacak olursanız; hiç kimse bizi sevmiyor! Komşularımız, girmeye çalıştığımız Avrupa Birliği üyeleri, hatta 65 yıldır en sadık üyesi olduğumuz NATO devletleri...
Ancak ortada tarihi bir gerçek var:
Bizi sevmiyorlar ama... Kimin başı ne zaman kendi ülkesinde sıkışsa, kaçıp sığındığı yer bizim ülkemiz oluyor.
Sadece 1980’den sonrasına bakacak olursak önce yeni rejimden kaçan İranlılar, sonra Iraklılar, en son olarak da Suriyeliler ülkemizde hayatlarını sürdürme olanağı buldu.
***
Emekli Büyükelçi Ender Arat, oturmuş; tarih boyunca Türk topraklarına sığınanları araştırmış... Kimler yok ki?
Macarlar, Polonyalılar, İsveç Kralı ve yakınları, Museviler, Almanlar, Avusturyalılar, Fransızlar, İtalyanlar, Estonyalılar, İspanyollar, Ruslar, Arnavutlar, Kırım Tatarları, Çerkezler, Abhazalar, Romenler, Gürcüler, Azeriler, Hintliler, İranlılar, Araplar, Kazaklar, Afganlar, Cezayirliler, Tunuslular, Moritanyalılar, Boşnaklar, Karadağlılar, Hıristiyan topluluklar ve Sırplar, Yunanlar, Iraklılar, Suriyeliler...
***
Ender Arat yıllarca çalışmış, didinmiş yukarıda saydığım bu “sığınmacılarımızın” öykülerini özenle kaleme almış...
Büyük bir emek ürünü olan bu kitap, “sevilmeyen Türkiye”nin bugüne kadar on milyonlarca kişiye nasıl kucak açtığını belgeliyor.
Mutlaka okuyun!

TÜRKLERE GÜVENDİLER
(Tarih Boyunca Türk Topraklarına Sığınanlar)
Türü: Araştırma
Yazan: Ender Arat
Yayınlayan: Tarihçi Kitabevi
Baskı tarihi: 2016, Ocak
Sayfa sayısı: 432

Not: Ben bu kitabı nedense kitapçılarda bulamadım. Tarihçi Kitabevi’nden (0216 418 68 86) isteyebilirsiniz.