Deme be yahu!

"Bu konunun gündemi geçti!" diyeceksiniz ama geçmedi. Cumhuriyet, Atatürk ve devrimler konusunun gündemi yoktur. Aslına bakarsanız, başka köşe yazarları için gündem olan şeylerle ilgilenmem. Benim kendime göre bir gündemim vardır, ben onları yazarım.

***

10 Kasım'dan söz edeceğim 12 gün sonra: Televizyonları izleyen Ülker İnce, "Erdoğan, Atatürk için 'O bizim ortak değerimizdir' demiş" dedi. Ben de bunun üzerine, şaşkınlıkla, "Deme be yahu!" dedim.

Atatürk, İslamcıların ve AKP tarikatının da ortak değeri ise, yaşadığımız bu kaos, bu kin ve nefret ortamı da neyin nesi oluyor? Atatürk'ü ortak değer kabul edenler, neden Cumhuriyet ve devrimlerinin mezar kazıcılığını yapıyor?

Bunlar muamma mı?

***

Kaynağım 11 Kasım 2013 tarihli Hürriyet gazetesi. R. T. Erdoğan konuşuyor: "- Gazi Mustafa Kemal en büyük eseri olarak baktığı Cumhuriyet'in, döneminin diğer tabela cumhuriyetlerinden farklı olması, milleti yani cumhuru özellikle bütünüyle kucaklaması fikrini son nefesine kadar muhafaza etmiştir. Gerek Kurtuluş Savaşı'na gerek Cumhuriyet'e giden yolda Mustafa Kemal milletinin tüm renklerini, tüm farklılıklarını, milleti millet yapan tüm dini, etnik ve mezhebi unsurları bir araya getirmeyi başarmış, tüm mücadeleyi onlarla birlikte yürütmüştür. Cumhuriyetimizin böyle bir renklilik üzerine kurulması Cumhuriyetimizin herkese eşit mesafede durması, herkesi eşit olarak kucaklaması, Gazi Mustafa Kemal'in en önemli ideallerinden biriydi." "- Gazi Mustafa Kemal'in adı, son derece haksız biçimde yanlış birtakım uygulamalara paravan yapıldı. Atatürkçülük ya da Kemalizm ideolojisi çoğu zaman Gazi'nin fikirlerinden sapma gösterdi, bu akımların Gazi'nin ideallerinin tamamen tersi bir istikamette, millete tepeden bakan, milleti dizayn etmeye çalışan, millet üzerinde baskı kurmaya çalışanların istismar aracı oldu. Atatürk'ün demokrasiye geçiş çabalarına rağmen Türkiye tek parti istibdadına mahkum edildi. 1960 ve sonrasındaki her müdahale, Gazi Mustafa Kemal'in adı kullanılarak ama onun en büyük eseri olan Cumhuriyet'e kastedilerek, Cumhuriyet yaralanarak, millet adeta çiğnenerek yapılmıştır." "-Gazi Mustafa Kemal, eserleriyle, yazıları, kitaplarıyla, fikirleriyle en önemlisi de dönemin belgeleriyle kim olduğu çok iyi bilinen bir liderdir. Herkese göre farklı bir Atatürk yoktur. Herkesin kendi şahsi çıkarına, kendi ideolojisine dayanak olarak kullanacağı, keyfice istismar edeceği bir Atatürk yoktur."

***

Mustafa Kemal Paşa'nın Atatürk olarak işleri

1.Cumhuriyetin ilanı; 2.Saltanatın ve Osmanlı Hanedanı mensuplarının yurt dışına çıkartılması. Halifeliğin kaldırılması; 3.Medeni Kanun; 4.Tevhid-i Tedrisat Kanunu; 5.Şapka Kanunu; 6.Türbe ve Zaviyelerin kapatılması; 7.Evlenme aktinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikah kanunu; 8.Uluslararası sayıların (rakamın) kabulü; 9.Türk harflerinin kullanılmasına dair harf devrimi; 10.Efendi, Bey, Paşa gibi lakap ve ünvanların kaldırıldığına dair kanun; 11.Bazı kisvelerin (kıyafetin) giyilmeyeceğine dair kanun; 12.Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kapatılması; 13.Şeyh Said İsyanı'nın bastırılması; Şeyh Said ve 47 adamının idam edilmesi; 14.Takrir-i Sükun Kanunu; 15.Türk Ceza Kanunu'nun kabulü; 16.İstiklal Mahkemeleri'nin kaldırılması; 17.Hutbenin Türkçe okunması;

18.Laiklik ilkesinin kabulü; 19.Musiki Muallim Mektebi'nin (Devlet Konservatuarı) kurulması; 20.Demiryollarının devletleştirilmesi; 21.Millet mekteplerinin açılması; 22.Okullarda Arapça ve Farsça derslerinin kaldırılması; 23.Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkının verilmesi; 24.Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın açılması; 25.Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın kapatılması; 26.Tarih Kurumu'nun kurulması; 27.Türk Dil Kurumu'nun kurulması; 28.Yerebatan Camisinde Kuran'ın ilk kez Türkçe okunması; 29.Halkevlerinin açılması; 30.Ezanın Türkçe okunması; 31.Darülfunun kapatılıp İstanbul Üniversitesi'nin kurulması; 32.Bursa Nutku; 33.Ayasofya Müzesi'nin açılması; 34.Altı ok ilkesinin anayasaya girmesi; 35.Bütün mal ve mülklerini Türk Milleti'ne bağışlaması; 36."Dağ başını duman almış"ın gençlik marşı olması; 37.Opera ve balenin kurulması.

Ek işler:

1.Köy Enstitülerinin İnönü Dönemi'nde açılması ve kapatılma hazırlıkları;

2.1951 yılında ve Demokrat Parti döneminde "Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun" çıkartılması.

Başka?

Başbakan R. T. Erdoğan, konuşmasından anladığımız kadarıyla, Atatürk'ün yukarıda 37. madde halinde özetlediğimiz, 1923-1938 yılları arasında gerçekleştirdiği devrim ve reformları onaylamakta ama Tek Parti dönemi olarak adlandırdığı, 10 Kasım 1938 tarihinden 14 Mayıs 1950 tarihleri arasındaki İnönü dönemini suçlamaktadır. Ancak iktidara geldiğinden bu yana İnönü döneminde yapılmış herhangi bir işi somut olarak eleştirdiği görülmedi.

Bunun aksine, karşı çıktığı her şey Atatürk dönemiyle ilgili: Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun uygulamada yok sayılması; İmam-Hatip okullarının kuruluş kanununa aykırı olarak yaygınlaştırılması, kız-erkek karma okulların kaldırılması çabaları ve benzeri karşı devrimci girişimler. Bütün bunların hedefi Atatürk. Demek ki gençliğin ve milletin Atatürk'e sahip çıkması karşısında, korkuya kapılarak, "mış gibi" yapıyor. O bunları yaparken, partisinin milletvekillerinin Tekke ve Zaviyelerin Kapatılmasına Dair Kanun'un kaldırılması için yasa hazırlığı yapmalarına ses çıkartmıyor.