Demirtaş, hadi bana dava aç!

Günlerdir Cizre’ye girmeye çalışan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş meydan okumuş: “Cizre’de ölenlerin bir tanesinin PKK’lı olduğunu ispat edin, istifa etmeye hazırız.”İyi de sen, ölenlerin asker kurşunuyla öldüğünden nasıl bu kadar eminsin Selahattin Bey? İlçede yuvalanmış PKK’lı teröristlerin silahlarından çıkan kurşunlarla ölmediklerini nereden biliyorsun?Olay yeri inceleme ekibi mi gönderdin? Otopsi mi yaptın?Mermilerin kimin silahından çıktığını mı tespit ettin?***Senin derdin Cizre’deki masum halk değil Demirtaş; onları her zamanki gibi kullanıyorsun, o kadar...Senin asıl derdin, orada özerklik ilan eden ve bunun için günlerdir askere kurşun sıkan PKK’lı eşkıyayı kurtarmak!Şimdi ben sana bir çağrıda bulunuyorum:Cizre’de ölenlerin PKK’lı olup olmadıkları, kimin kurşunuyla öldükleri nasıl olsa ortaya çıkar da... Sen ve “Cizre’ye Yürüyüş Ekibi”nde yer alan Osman Baydemir, Sebahat Tuncel ve diğer bakanlar, milletvekilleri... Siz, PKK’lı olmadığınızı söyleyebilir misiniz?*** Hodri meydan Selahattin Demirtaş: Sen, o ekipteki tüm milletvekillerinin, bakanların, il ve ilçe yöneticilerinin PKK’lı olmadıklarına, en azından PKK’ya sempati duymadıklarına dair namusun ve şerefin üzerine yemin edebilir misin?Dağdakilerle ilişkin olmadığını dile getirebilir misin?Apo’dan talimat almadığını haykırabilir misin?***Hadi söyle Demirtaş:Vekili olduğun devlete başkaldıran PKK’lı bir terörist öldürüldüğü zaman mı daha çok üzülüyorsun, yoksa senin can ve mal güvenliğini sağlamak, siyaset yapabileceğin ortamı hazırlamak için savaşan asker-polis şehit düştüğü zaman mı?Kendini eşkıyaya mı daha yakın hissediyorsun; her ay tıkır tıkır maaş aldığın devlete mi?***Sen benim vekilim değilsin Demirtaş!Sen dağdaki eşkıyanın vekilisin...Otuz beş yıldır ülkeyi kan gölüne döndüren canavarların vekilisin...PKK’yı dünyanın en büyük ikinci narkotik şebekesi yapanların ve dağılmasından, yok edilmesinden korkanların vekilisin...Sen, Obama’ya “Serok Obama” diyen Amerikan kuklalarının vekilisin...Herkes biliyor ki senin derdin dökülen kanın durması falan değil; Büyük Kürdistan’ı kurup kendi küçük krallığınızı ilan etmek ve Amerikan uşaklığı yapıp sefa sürmek...***Birisine “PKK’lı” demek, benim anlayışımda en büyük hakarettir Demirtaş...Bak sana, “PKK’lısın” diyorum.“Bu terör örgütünün sivil kanadının başındasın” diyorum...Hadi; beni dava et...Edemezsin... Mahkemeye gidip “Ben PKK’lı değilim. Mustafa Mutlu bana iftira atıyor” diyemezsin!Bunu dediğin gün bitersin!Çünkü PKK’lısın!On beş bin askerin, polisin, doktorun, öğretmenin, mühendisin katili PKK’nın siyasi kanat elemanısın!***Hadi; Selahattin kardeş, yüreğin yetiyorsa, delikanlıysan aç şu davayı...Bir kez olsun... Oynama!
VATAN!Doğu’da, Güneydoğu’da “vatan toprakları”nı korumak için sadece son iki ayda 100’den fazla askerimiz ve polisimiz şehit oldu. Onların uğruna öldüğü “vatan toprağı”, büyük kentleri yöneten siyasetçiler ve para babaları için ne yazık ki sadece “rant elde edilecek yer” anlamına geliyor.Yerel yöneticiler böyle bir dönemde bile utanmadan kamu arazilerini yandaşlarına peşkeş çekmeye devam ediyor!Duydunuz mu bilmem:Zeytinburnu ‘ndaki 107 bin metrekarelik “askeri alan”ın 35 bin metrekaresi, AKP’li Zeytinburnu Belediyesi tarafından imara açılıyor...***Vatan böyledir dostlar:Kimi uğruna ölür...Kimi sata sata bitiremez!
GÜNÜN SORUSUBir zamanlar AKP’nin en ateşli savunucusu olan, sonradan hidayete erip başımıza en hızlı Fethullahçı kesilen Nazlı Ilıcak, 1 Kasım seçimlerinde oyunu HDP’ye vereceğini açıklamış... Sorum kendisine:Sen işini bilirsin; onlar sana ne verecek?
PKK’nın provokasyonu...Yıllardır İzmir’de yaşayan Çakır ailesinin işyeri, birtakım kendini bilmezler tarafından önceki gün “PKK’lı oldukları” iddiasıyla saldırıya uğradı.Aile üyeleri daha neye uğradıklarını anlayamamışlardı ki, Hatay’da askerlik yapan Er Gökhan Çakır’dan saldırganlara “acı” bir tekzip geldi.Gökhan, sınır ötesinden açılan bir ateşle şehit düştü.Benzer bir dram bir gün önce de Kırşehir’de yaşanmış ve şehitleri bulunan bir ailenin işyeri yakılmıştı.***Ben bu saldırıların arkasında PKK’lı provokatörlerin olduğuna inanıyorum.Hem kendilerine biat etmeyen Kürt ailelerini cezalandırıyorlar; hem de iç savaşı körüklüyorlar.Lütfen kimse bu tuzağa düşmesin ve verdikleri şehitlerle bizden daha fazla Türk olan bu aileleri üzmesin!
156+122! Bugün Abdullah Bey’e seslenme sırası Amsterdam’dan Duygu Eröz isimli okurumuzda... Sizin de Gül’e soracaklarınız ya da söyleyecekleriniz varsa mustafa0mutlu@gmail.com adresine göndermenizi bekliyorum.***“Abdullah Bey...Ben Hollanda’da bir üniversitede hocayım. Mustafa Bey’in yazılarını yıllardır takip ediyorum. Bir gün Huber konusunda sizinle verdiği mücadeleyi Hollandalı meslektaşlarıma anlattım. Hepsinin ağzı açık kaldı. Tabii; sizin, görev süreniz dolduğu halde Huber’de oturmaya devam etmenize, sonra da masrafları ödediğinize ilişkin belgeleri gösterememenize de şaşırdılar ama en çok bunca zamandır ısrarla sorulan sorulara sessiz kalmanıza hayret ettiler. Yani ününüz bizim buralara kadar ulaştı ve size şimdi hepsi ‘Sağır Sultan’ diyor. Çok üzgünüm. Umarım artık bu ayıba bir son verirsiniz.”
GÜNÜN İSYANITürkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre Türkiye bu yılın ikinci üç ayında, geçen yılın aynı dönemine göre dolar bazında yüzde 10,7 küçülmüş... İsyanım milletin a...na göz dikerek büyüyenlere:Biz alt tarafı ekonomik olarak küçüldük; olsun yine büyürüz... Ama siz ekonomik olarak büyümüş olsanız bile hep “çok küçük” kalacaksınız! Bilmem farkında mısınız?