Dengir Fırat, Tayyip ile HDP arasında köprü!
HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli iktidara çağrı yaptı: “Gelin tekrar masaya oturalım.”
Aradan tam üç gün geçti Tayyip Erdoğan’dan tık yok.
Peki bu suskunluk nasıl okunmalı?
PKK pardon HDP eşbaşkanına haddini bildirmemesi yoksa Kürt oyları üzerinde hesap yapması mıdır?
Eğer öyle ise bunun adı 2009’lara geri dönüş olmaz mı?
Tam burada bir kulis bilgisi:
Dengir Mir Mehmet Fırat ile Ömer Çelik’in gizlice buluşup zemin aradıklarına dair fısıltılar var.
Erdoğan’ın suskunluğu, bu fısıltılara acaba mı dedirtiyor!
GÖKÇEK'İN DAVASI VE OĞLU?
Melih Gökçek kendisi için “İş olsun diye görevi bırakması istenmedi” diyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’ya şu karşılığı verdi:
- “Davama zarar vermemek için susmaya devam ediyorum.”
Gökçek’in bu tweet mesajını okuyunca haline üzüldüm ve acı acı gülümsedim, niye mi?
Davam, demesine!
Ah Melih ah!
Gel 2001 yılına beraber dönelim.
O günlerde Erdoğan için bana söylediklerini hatırlayalım!
Yahu senin Tayyip’le ortak bir davan olsaydı, ona karşı ayrı bir siyasi oluşuma kalkışır mıydın?
Dahası, üstü çizilen oğlun acaba o davanın neresinde?
GÜLEFER YAZICIOĞLU DESTİCİ'NİN ÜZERİNE NİYE YÜRÜDÜ?
Görüntüler ortada.
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun saygıdeğer eşi Gülefer Yazıcıoğlu, AKP Mebusu BBP Başkanı Mustafa Destici’nin üstüne yürüyor.
Aynı şekilde yine Yazıcıoğlu’nun ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu Mustafa Destici’nin yüzüne şunu haykırıyor:
“Ahlaksız herif. Sen buraya ne yüzle geliyorsun?”
Keza Yazıcıoğlu’nun evladı Furkan da Destici’ye benzer tepkiler gösteriyor.
Soru şudur: Neden?
Canı en çok yanan ve hadisenin bütün boyutlarını en iyi bilen aile fertleri Muhsin Yazıcıoğlu’nun alçakça katli hakkında bizim bilmediğimiz neleri biliyorlar da Destici denen adama haddini bildiriyor?
SARAY HUKUK MAĞDURİYET!
Papaz Brunson ABD baskısıyla tahliye edilince şunu söylüyor:
-“Herkes yargı kararına saygı duymalı.”
Danıştay “Türküm, doğruyum, çalışkanım demek serbest olmalı” deyince, feveran ediyor:
“Bu iktidarımıza karşı yargı vesayetidir.”
Tayyip Erdoğan işte tam da budur.
İktidarını ve kendini yasa ve kuralların üstünde görme anlayışı.
En feci olanı ise bu hukuk umursamazlığını mağduriyete dönüştürmesi !