Dershane muhabbeti

-Evet çocuklar, bugünkü dersimiz seks. Öncelikle başlıca pozisyonları işleyeceğiz.

-Hafazanallah!

-Ciddi misiniz hocam?

-Gayet tabii. Madem dershane kapatılıyor bari şu son günlerimizde kafamıza göre takılalım. Nasılsa giren çıkan yalnız bize...

-Ayvayı yedik, hocanın kafa gitmiş arkadaşlar...

-Siz ikiniz! Ne konuşuyorsunuz aranızda?

-Şey diyoruz hocam... Hani bugünün konusu aslında entegraldi ya, acaba onu mu şey etsek!

-Yürü git len! Ben olmuşum entegral!

-Sakin olun hocam.

-Nasıl olayım sakin. Burası kapanırsa çorba nasıl kaynayacak haberiniz var mı? Çoluk çocuk nasıl geçinecek!

-Başka iş bulursunuz.

-Sen bul başka iş! Kolay mı sanıyorsun!

-Hocam Allah'tan umut kesilmez, belki kapatmazlar dershaneleri.

-Neyse boş verin şimdi. Önce misyoner pozisyonuna bir bakalım. Kim anlatmak ister?

-Hocam ayıp oluyor ama.

-Ayıp ha! Dershanelere karar verirken öğretmenlerin fikrini sormamak ayıp olmuyor.

-Öğrencinin de fikrini sormuyorlar.

-Evladım siz nasılsa sokağa dökülmeye alıştınız. Sesinizi duyuruyorsunuz bir şekil. Asıl bizi sallayan yok!

-O da doğru hocam.

-Neyse, ne diyorduk? Evet, kadının bacakları erkeğin omzuna doğru, doksan derece açıyla uzanırken...

-Büşra ağlıyor hocam.

-Hangisi Büşra?

-Yeşil başörtülü arkadaş...

-Niye ağlıyorsun evladım? Cinsellik ayıp değil, günah değil. Hayatın gerçeği.

-Ben ona ağlamıyorum. Memleketin haline ağlıyorum. Filler tepişirken ezilen yine biz olacağız.

-O da doğru... Peki sen niye gülüyorsun oğlum?

-Bacağınız Muzaffer'in omzunda kaldı hocam.

-Nasıl? Ha, evet. Araya arkadaşınız girince dalmışım. Kafa gitti tabii...

-Gitmiş ki ne gitmiş.

-Evladım bu memlekette akıllı uslu yaşanır mı sanıyorsun? Bir yaştan sonra deliye bağlıyorsun işte.

-Hocam, babam olayın eğitimle ilgisi yok, tamamen iktidar savaşı diyor. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?

-Hadi ordan! Aklı sıra beni gaza getirip dersi kaynatacak. Yer miyim! Anlatın bakalım misyoner pozisyonunun entegralini!