Devlet zafiyeti bu durumu daha fazla etkiliyor

Gözleri ve vicdanları kör olmuş insanların, bırakın büyük şehirleri Anadolu’da nüfusça daha az bölgelerimizde yaşamaya çalışan engelli birey ve ailelerine hizmetin ulaşması imkânsız bir hal almaktadır. Engelli bireylerin yaşadıkları sıkıntı ve ihtiyaçlarından zaten bi haber olan yöneticiler engellileri görmezden gelip yok sayıyorlar. Terör örgütlerine teslim edilmiş belediyeler, engelli bireylere ne kadar hizmet sunabilir ki? Anlaşılacağı üzere sunamıyorlar.

Türkiye’mizin Doğu bölgelerinde terörist partisine (DEM) teslim edilmiş olan belediyelerin (Diyarbakır, Mardin, Van, Ağrı, Batman, Hakkâri, Iğdır, Muş, Siirt, Tunceli ve Dersim) acilen devletimiz tarafından engelli bireylere hizmetin sağlanması için harekete geçmesi hayati önem taşımaktadır. Ülkemiz teröre binlerce şehit vermişken ve yüzlerce gazimiz varken, kürsülere çıkıp terör örgütü lideri ve bebek katili olan kişiyi gazi meclise çağırıp, şöyle veya böyle desin demek kimsenin haddi değildir. Acaba bazı şahsiyetler bu saatten sonra kaybettikleri oylarını DEM Parti’den alma peşine mi düştü?

Memleketin dahilinde, iktidara sahip olduklarını zannedenler; Gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde olabilirler. Zannetmesinler ki ülke sahipsizdir. Gün gelecek bunların hepsi son bulacaktır. Umutların kaybolduğu bu zamanlarda, izinden giderek yolumuzu aydınlatan, umudumuzu yeşerten, tüm dünya tarihinin dehaları arasında yer alan, Türk Milletini el üstünde tutan, ülkemizin onur ve şahsiyetini yükseltmiş, attığı her adımda milletini ve vatanını birinci sıraya koymuş Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimleri ışığında ilerleyecek ve doğru yola tekrar girecektir. Bu günler çok yakındadır. Vatanını ve milletini seven gençler her daim hazır bir şekilde vazife başındadırlar. Söz konusu vatansa gerisi teferruat.

ENGELLİLERİN DİRENİŞ HİKAYESİ

Cizre, Türkiye'nin en zorlu coğrafyalarından birinde yer alan ve siyasi istikrarsızlıkların gölgesinde olan bir şehir. Bu zorlu koşullarda, Cizre Engelliler Derneği, alışılmışın dışında bir duruş sergileyerek bölgedeki engelli bireylerin hakları için mücadele eden bir sivil toplum örgütü olarak öne çıkıyor.

Bölgedeki karmaşık siyasi atmosfer, bir grup gönüllünün bir araya gelerek kurduğu Engelliler Derneği alışılmışın dışında bir duruş sergileyerek dikkat çekiyor. Bölgedeki istikrarsızlığa rağmen, dernek hak temelli çalışmalarıyla dezavantajlı bireylerin sesi olmaya devam ediyor.

Başta Cizre olmak üzere il genelinde engellilerin yaşadığı sorunlara karşı net ve anlaşılır bir dil kullanarak izleme, raporlama, lobicilik ve savunuculuk faaliyetlerinde bulunan dernek, hiçbir siyasi veya sosyal gruba bağlı olmaması nedeniyle çoğu zaman yalnız bırakılıyor. Destek bulmakta güçlük çeken ve hatta birçok alanda dışlanan dernek, yasal hakların yerine getirilmesi için verdiği mücadelede engellemelere maruz kalıyor.

Ancak Engelliler Derneği, zorlu koşullara rağmen yılmıyor. Ulusal ve uluslararası engelli hakları sözleşmelerinin Türkiye'de tam olarak uygulanması için mücadeleye devam ediyor. Bu kararlı duruşu, sadece Cizre'de değil, tüm Türkiye'de engelli hakları mücadelesine önemli bir katkı sağlıyor.

CİZRE ENGELLİLER DERNEĞİ’NİN MÜCADELESİ NEDEN ÖNEMLİ

Bölgesel bir örnek; siyasi istikrarsızlığın hâkim olduğu bir bölgede, sivil toplumun hak temelli çalışmalarıyla nasıl bir fark yaratabileceğini gösteriyor.

Engelli hakları mücadelesine katkı; Türkiye'de engellilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekiyor ve yasal hakların yerine getirilmesi için önemli bir basınç oluşturuyor. Sivil direncin bir örneği; Zorlu koşullara rağmen hak mücadelesinden vazgeçmeyen bir sivil toplum örgütünün hikayesi, tüm Türkiye'ye ilham veriyor.

Cizre Engelliler Derneği'nin ve diğer bölgelerde bulunan engelli derneklerinin bu zorlu süreçte yalnız bırakılmaması, desteklenmesi ve takdir edilmesi gerekiyor. Derneğin mücadelesi, sadece engellilerin değil, tüm toplumun daha adil ve eşitlikçi bir geleceğe ulaşması için önemli bir adım.

Doğu ve Anadolu’muzda bulunan tüm engelli dernek veya kuruluşların sorunlarındaki temel unsur, yukarıda değinilen konular ile aynıdır. Bu sebeptendir ki, uzun yıllardır düzeltilmeyi bekleyen ve aksak olan sistemin daha fazla zaman kaybetmeden bir an önce devlet yetkililerin konuları ele alıp, ilgili kurumların işler hale getirilmesi önem arz etmektedir.

PAYİDAR

90 sene önce tenis maçı izlerken fotoğrafı var. Yüzerken fotoğrafı var, sahilde kumda otururken, kürek çekerken, at binerken, konser izlerken, zeybek oynarken, dans ederken, heykel incelerken fotoğrafı var.

Salıncakta çocuk gibi gülerek sallanırken fotoğrafı var. O dönemin kıyafetlerine ve ayakkabılarına bakıyorsun, sanırsın dünya moda ikonu.

Hayvanlarla fotoğrafı var, çocuklarla, delikanlılarla, cephede askerlerle, komutanlarla, dahası köylülerle, şairlerle, yazarlarla ve sanatçılarla.

Âşık olmuşluğu da var, şiir yazmışlığı da. Tam 22 yılını cephede geçirmişliği de var, birçok ülke liderini sofrasında ağırlamışlığı da.

‘’Evde yiyecek kalmadı oğul‘’ diye mektup yazan anacığına; ‘’Bendeki para milli mücadelenin parasıdır. Vatan kurtarmak için topladık. Konunun ehemmiyeti büyük, size şu an para gönderemem anacığım, şimdilik evdeki halıları satın.’’ demişliği de var. Tarihin görüp göreceği en yoksul, en çaresiz savaşlarından birinde ‘’Geldikleri gibi giderler’’ demişliği de var.

Ömrünü, emeğini, aklını, sevgisini milletine verdiği gibi, tüm malını mülkünü de milletine bağışlayan bir atamız, ışığımız, yolumuz Ulu Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK‘ümüz var!