Devletçi politikalar rubleyi güçlendiriyor

24 Şubat 2022’de Rusya Federasyonu’nun Ukrayna Operasyonu başladı. Batı’nın yıllar süren kışkırtmaları sonucu operasyona başlamak zorunda kalan Rusya daha önce hiçbir ülkenin maruz kalmadığı yoğun bir ambargo kuşatması altına alındı. Operasyonun ilk günlerinde Ambargolar, keyfi el koymalar ve Batı’nın sürekli tehditleri yoğun bir şekilde yaşandı. Konvansiyonel medya ve sosyal medyada yapılan yoğun dezenformasyon kampanyası ile Rusya’nın ‘bittiği’ algısını yerleştirmek ve Batı’ya boyun eğmeyenlerin nasıl yok edileceğini göstermek için yoğun çaba gösterildi. Çok sayıda Batılı ekonomist Rusya’nın ekonomik olarak çöktüğünü iddia etti ve operasyonun başlangıcında Ukrayna’nın ‘zaferini’ ilan etti. Batı’nın korosuna Türkiye’deki mandacı ekonomistlerle Soğuk Savaş döneminin artıkları olan iflah olmaz ‘Rus’ düşmanları da katıldılar. Özellikle ‘her şeyi bilen’ bazı ünlü mandacı ekonomistler ‘Rusya bitti’ minvalinde açıklamalar yaparak dezenformasyonla beyinleri yıkanmış taraftarlarını pek sevindirdiler.

RUBLE NEOLİBERALLERİ SUSTURDU

Ukrayna Operasyonu sonrası Rus ekonomisinin ‘çökeceği’ beklentisi veya öngörüsünde bulunanlar fena halde yanıldılar. Operasyondan sonra geçen 5 aylık süreç içinde Rublenin seyri neoliberalleri büyük hayal kırıklığına uğrattı. Dolar/ruble kuru operasyon öncesinde tarihi rekor seviyesi olan 81.67’ye yaklaşmıştı. Operasyon başladıktan hemen sonra üç hafta içinde dolar/ruble kuru 136’ya ulaştı. Yüzde 70 değer kaybını gören bazı mandacı ekonomistler, erken zafer naraları attılar. Fakat sonraki 16 hafta boyunca ruble dolar karşısında soluksuz bir şekilde değer kazandı ve dolar/ruble kuru 50.10’a kadar geriledi. Bu süreçte ruble, dolar karşısında yüzde 170’lere varan oranda değer kazandı. Rublenin geldiği seviye, Kırım’ın Rusya Federasyonu’na katıldığı 2014’ten sonra en değerli seviyedir. Dolar/ruble kurunda yaşanan bu sert hareketler neoliberal ve mandacı ekonomistleri derin bir sessizliğe iterken, Batı’da Rus ekonomisinin gücünün hiç de yabana atılmaması gerektiğine dair sesler yükselmeye başladı. Peki, rubleyi bu kadar değerli yapan şey nedir?

SERMAYE KONTROLLERİ RUBLEYİ UÇURDU

Rubleyi olağanüstü koşullara rağmen güçlü tutan olgulardan biri, Rus hükümetinin yerinde uyguladığı devletçi müdahalelerdir. Kriz başladığında İlk yapılan müdahalelerden biri ‘sermaye kontrolleri’nin uygulanması oldu. Böylece ülke içinde bulunan dolar, avro gibi yabancı para varlıkları kontrol altına alındı. Bununla birlikte dövizin yurt dışına kaçırılmasının büyük ölçüde önüne geçilmiş oldu. Rusya Merkez Bankası’nın 300 milyar dolar rezervinin Batı tarafından hukuk dışı olarak dondurulmuş olmasına rağmen Rus Hükümeti dış borçlarını ödemeye devam etti. Batı bu aşamada Rusya’nın temerrüde düşmesi için çeşitli entrikalarla Rus tahvillerinin kupon bedellerinin ödenmesini engellemeye çalıştı. Fakat bugüne kadar Rus Hükümeti söz konusu entrikaları alt etmeyi başardı ve 5 ay içinde milyarlarca dolar ödeme yaptı.

MİLLİ PARALARLA ENERJİ TİCARETİNİN ÖNÜ AÇILDI

Rubleyi güçlü tutan diğer bir unsur enerji ürünleri ihracatında tahsilatın döviz yerine ruble ile yapılmaya başlamasıdır. Enerji piyasalarını ‘şok eden’ bu karar sonrası sadece rublede değer artışı yaşanmadı. Bunun yanı sıra enerji piyasalarında büyük ihracatçılar tahsilatlarını dolar yerine alternatif para birimleri ile yapma hazırlıklarına başladılar. Rusya’nın zor şartlar altında aldığı tarihi karar 1970’lerden beri doların egemenliği altında olan enerji piyasalarında tarihi bir kırılmaya yol açtı.

TARİHTE GÖRÜLEN EN BÜYÜK AMBARGO

Rusya Federasyonu’nu yıllardır kışkırtan ve 2014’ten beri ambargo kuşatmasına başlayan Batı, tarihte görülen en geniş kapsamlı ambargoyu Rusya’ya uyguluyor. Ambargo yaklaşık olarak 30 bin ayrı başlık altında Rus devleti, şirketleri ve bireylerini hedef alıyor. Batı’nın on yıllardır en uzun süreli ve büyük çapta ambargo uyguladığı ülkelerden biri İran’dır. İran’a uygulanan ambargo başlıklarının 3 bin 600 adet olduğunu düşünürsek ambargonun boyutları ortaya çıkıyor. 

RUS EKONOMİSİNİ DEVLETÇİLİK AYAKTA TUTUYOR

Rus ekonomisi devasa ölçekte zengin kaynaklara sahiptir ve söz konusu zengin kaynaklar ekonomiyi ayakta tutmaktadır. Fakat bu kaynakların kullanımının büyük oranda devlet tekelinde olduğu, ambargo sonrası alınan kararların hızlı ve kararlı bir şekilde alınmasında etken olduğu unutulmamalıdır. Rus ekonomisinin büyük şirketlerinin yarısından fazlası devlet kontrolündedir. GSYİH’sinin önemli bir kısmını kamu şirketlerinin gelirlerinden sağlayan Rus ekonomisinde, zorlu şartlara rağmen işsizlik oranında artış olmadı. Ukrayna Operasyonu’nun başında faizleri yüzde 9.5’ten yüzde 20’ye yükselten Rusya Merkez Bankası, rublenin değer kazanmasıyla birlikte kısa sürede yeniden yüzde 9.5’e çekti. Öte yandan ihracatı kısıtlayan ve ithal ikamesini destekleyen kredi paketlerini açıklayan Rus Hükümeti, muhtemel enflasyon artışı ve üretim kesintisi riskini bertaraf etmiş oldu. IMF tahminlerine göre 2022 yılını küçülme ile tamamlasa bile Rus ekonomisinin 2023’ten itibaren adım adım yeniden büyüme sürecine girmesi bekleniyor.

OPERASYON SÜRECİ TÜRKİYE İÇİN DERSLERLE DOLU

Sonuç olarak neoliberal ezberlerin dışına çıkan, devletçi ve halkçı politikalar uygulayan Rusya, yeni şartlara hızla uyum sağlayıp yeniden ayağa kalkıyor. Olağanüstü koşullarda bulunduğu gerçeğini göz önünde bulundurursak, Rusya’nın uygulanan ambargoyu savuşturarak ekonomik gücünü korumayı başarması ve sahte değil gerçek müttefiklerle (Çin Halk Cumhuriyeti) işbirliğini derinleştirerek başarılı olmasının sırrı planlı, devletçi politikaları kararlılıkla uygulamaya başlamasına, neoliberal politikaların dışında çareler arayarak yol almasına dayanmaktadır. Batı tarafından her geçen gün çember altına alınan Türkiye’de de 40 yıllık neoliberal politikaların yarattığı enkazı kaldırmak için çaba gösteriliyor. Türkiye’nin acil olarak neoliberal ezberleri bir kenara bırakarak devletçi politikaları planlı olarak uygulamaya başlaması gerekmektedir.