Dil Hurafeleri
Dilimizle ilgili hâlâ sürüp giden hurafeler var. Hele bunlardan birini beyinlerden silmek epey zor olacak. Nasıl anlatmalı bilemiyorum? Tekrar tekrar yazıyorum, bir yanlış bilgi kafalara, kitaplara öyle kazınmış ki, söküp atamıyorsunuz. Ben yazmaktan, anlatmaktan bıktım. Bu dil hurafesini üstelik Türkçenin profesör unvanlı uzmanları yaydılar. Nakilci uzmanlar... Hocalarının yazdıkları her şeyi ezberleyip aynen satanlar, aynen aktaranlar... Kuşku duymayı, araştırmayı bilmeyen uzmanlar, yazarları, edebiyat öğretmenlerini bile yanılttılar. Üstelik de TDK gibi bir kurumu arkalarına alarak...
Anlatmak istediğim hurafe “ne... ne” bağlacıyla ilgili. Kimi dilbilgisi kitaplarında karşılaştığımız bu hurafe, Türk Dil Kurumu’nun 2005 ve 2008 yılındaki kılavuzlarında şu satırlarla yer aldı:
“Bu bağlacın kullanıldığı cümlelerde fiil olumlu olmalıdır: Ne Fransa’da, ne Almanya’da aradığını bulabilmişti.” (s. 11) TDK’nin koyduğu kural kesin, hiçbir açıklama, uyarı yok.
Yukarıdaki örnek için bu tanım doğru; ancak “ne... ne” bağlacıyla kurduğumuz cümlelerin hepsi böyle değil ve edebiyatımızı incelediğinizde böyle olmayan, yani olumsuz yüklemle biten binlerce cümle bulabilirsiniz. Bu konuyu yıllar önce Cumhuriyet gazetesinde yazdım, sonra ilk baskısını 2010 yılında yaptığımız Dil Hurafeleri (İmge Y.) adlı kitabımda anlattım. Kitabımda birtakım örnekler de verdim, bunlar itiraz edilemeyecek örneklerdi. Yukarıdaki cümleye benzeyen bir cümle size:
“Ne Fransa’da, ne Almanya’da, dolaştığı bütün Avrupa ülkelerinde aradığını bulamamıştı.”
Bakın yüklem olumsuz bitti. Yanlış mı bu cümle? Hayır... Bu cümleyi olumlu yazsaydım bana gülerdiniz. Sakın bu tür cümleleri istisna diye geçiştirilecek kadar sınırlı sanmayın. Dilimizde binlercesi var. Birkaç örnek daha:
“Ne kardeşim, ne ben, o güne kadar ağzımıza bir damla içki koymamıştık.”; “Ne Ahmet’i, ne Mehmet’i, kimseyi görmedim”; “Ne sinemaya, ne tiyatroya, hiçbir yere gitmedim.”
Örnekler istisna denemeyecek kadar çok, okuduğunuz romanlara, öykülere dikkat edin, siz de görürsünüz. Öyleyse şöyle yazılmalı bu kural: “Ne... ne” bağlacıyla kurulan cümleler yalın ise yüklem olumlu biter, ancak yüklemden önce araya giren bazı öğeler nedeniyle yüklem olumsuz da bitebilir.
Değerli okurlar, bu hurafeler konusunda epey yazdım, sonunda 2010 yılında Dil Hurafeleri adlı kitabımı çıkardım. TDK’yi uyardım... Kurum, 2008 kılavuzunda da tekrar ettiği bu yanlış kuralı, 2012 kılavuzundan çıkardı.
Herhangi bir açıklama yapmadan, sessizce çıkardılar yukarıda alıntıladığım bölümü. Yazdıklarım sonuç verdi anlayacağınız... Bir teşekkür ettiler mi? Hayır... Beklemem de... Düşman olmasınlar yeter benim için...
Ancak bu yanlışlar kafalara, kitaplara öyle kazındı ki, silinmesi epey zaman alacak.
Sevgili okurlar, çoğunu TDK uzmanlarının yaygınlaştırdığı bu dil hurafelerinin sayısı on beş kadardır, bunları Dil Hurafeleri adlı kitabımda anlattım. Ama görüyorsunuz ki kimse kimseyi okumuyor. Çok değer verdiğim yazarlar da hâlâ işin farkında değiller. Sesimizi yeterince duyuramıyoruz. Ben Kurum’u öteki hurafelerden de kurtarmak için çırpınıp duruyorum.
Tanrı yardımcın olsun, dediğinizi duyar gibiyim.