'Dingo'nun ligi

Hiç kuşku yok ki Voleybol Federasyonumuz başarılıdır. Milli takımlarımız kadınlarda FIVB sıralamasında en üste çıkmış, erkeklerde Dünya Milletler Ligi’ne katılmaya hak kazanmış, alt yapı takımlarımız her turnuvaya iddialı gidiyor. Kulüp takımlarımız almadık kupa bırakmıyor. Özellikle kadın kulüplerimiz, her sene Avrupa ve dünya kulüp turnuvalarında kupalar kazanıyor. Voleybol, olimpiyatlara takım sporlarında katılabildiğimiz tek branş olmuş. Uluslararası turnuvalarda milli takımlarımızın ve ülkemizi temsil eden kulüp takımlarımızın karşılaşmalarında tribünler doluyor. Kızlarımız voleybolcu olmak istiyor. Amerikan Kolej Ligi’nde Türk oyuncular Amerikalılardan sonra 2. kalabalık grubu oluşturuyor. “Türkiye Voleybol Ülkesidir” sloganının arkası dolduruluyor. Voleybol Federasyonumuza nasıl başarısız diyebiliriz? Ama her sorunun yanıtı da “Ama biz başarılıyız” olmaz ki!

Futbolda ya da basketbolda bir sezon sona erdiğinde her ligde hangi takımların oynayacağını biliyorsunuz. Voleybolda hiçbir sezon, önceki sezon bittiğinde 1. Lig’deki takımları bilemezsiniz. Bu belirsizlik, ligin değerini düşürüyor. Liglerin çıkanı bellidir, düşeni bellidir. Yaz boz tahtası ile lige katılan takımlar belirleniyorsa; liglerin değerinden nasıl bahsedebiliriz? Türkiye 1. Ligi, dünyanın kaliteli liglerinden biridir; 'Dingo’nun yeri' gibi gireni çıkanı belli olmayan bir yer olamaz!

Geçtiğimiz sene, 1. Lig’de grubunu 5. bitirip yükselme grubu maçlarını kıl payı kaçıran Kayseri Atletik bu sene 1. Lig’de yok. Son 3 sezondur, milyonlarca para harcayıp üst üste 3 sezon Sultanlar Ligi’ne çıkmayı son anda kaçıran Gaziantep’e voleybol heyecanı getiren Adamspor 1. Lig’de yok. Ligimiz değerli ise takımlarımız neden çekiliyor?

KESİN AÇIK ŞEFFAF

2. Lig maçları neden oynanıyor? 1. Lig’e çıkmak için değil mi? Öyle bir kural yok! Aras Kargo ve Elazığ Bordo Spor Kulübü, önümüzdeki sezon 1. Lig’de oynayacaklar. 2. Lig geçmişleri yok, kulüpler yeni kurulmuş. Bu kulüplere sıra gelmesi için, geçtiğimiz sene 2. lige katılan tüm takımların 1. Lig’de oynamayı reddetmesi gerekir. Kuralsız bir lig statüsü olur mu? Federasyon lige istediği takımları alabilir mi? FIVB etik kurallar kitapçığına göre; uygulamalar kesin, açık ve şeffaf olmalı. TVF, sponsorunu 2. Lig’de oynatmadan 1. Lig’e almayı hangi etik kuralla açıklayabilir?

Liglerimizde onaylamadığım konulardan biri, kulüplerin yarışmacı haklarını başka kulüplere satmasıdır. Bu uygulamayı onaylamasam da, böyle bir uygulama varken; alt liglerde oynamadan bazı takımların üst lige alınması yanlıştır. Bugün 1. Lig’e alt liglerde oynatmadan aldığınız bir kulüp, yarın bu hakkını başka bir takıma satarsa; o kulübe haksız kazanç sağlamış olmaz mısınız?

Geçtiğimiz sene 2. Lig’den 1. Lig’e çıkan 4 takımdan Fethiye, yarışmacı haklarını güçlü antrenörü ve oyuncuları ile 1. Lig’e çıkmayı başaramayan Bodrum’a devretti. 1. Lig’e çıkan diğer takım Sultanspor ise ortalıkta yok. Bu takım yerine, 3. Lig’de final maçlarını oynayan, kısaca ilk 8’e giren kulüplerin alınması beklenir. Bu kulüpler İzmir DSİ, Beykoz, Bergama ve Kırklareli. Halbuki 2. Lig’de ilk 32’e giren Malatya Galip Demirel Ortaokulu 1. Lig’e alındı. “Deprem bölgesi takımı” olduğu için bu hak verilmişse bile, aynı sırada ligi bitiren Alpedo Kahramanmaraş neden 1. Lig’e alınmaz. Bir de Kırklareli 1. Lig’e alındı. Sonra, yarışmacı haklarını geçtiğimiz senelerde profesyonel liglerde olmayan Eskişehir Peyman Odunpazarı’na devretti. Kırklareli İş, madem 1. Lig’de oynamayacak; 1. Lig’de oynaması için DSİ İzmir, Beykoz ve Bergama’ya teklif götürülmesi gerekmez mi? Kırklarelililerin yaşadığı tramvaya bakın; 2. Lig’den takımları 1. Lig’e çıkıyor. Sonra o takım, isim ve renk değiştirip Eskişehir’de oynuyor!

ÇIKAN ÇIKMAZ, DÜŞEN DÜŞMEZ

Madem sonucunun hiçbir önemi yok 2. Lig’i niye oynatıyorsunuz? 1. Lige çıkanlar çıkmıyor, 1. Lige çıkamayanlar çıkıyor. Hatta 2. Lig’de oynamayanlar 1. Lig’den oynamaya başlıyor. Bir de 1. Lig’den düşenler var. Çanakkale Belediye geçtiğimiz sene 1. Lig’den 2. Lig’e düştü. Düşmemiş, bu sene 1. Lig’e katılıyor. Kısaca, düşenler de düşmüyor. İşin içinden çıkamadım…

Geçmişte voleybol oynamamış bir kulüp, kurulur kurulmaz 1. Lig’de nasıl tutunabilir? Onun da kolayı bulunmuş: Çifte lisans haksızlığı. Sultanlar Ligi’nde oynayan kulüplerin oyuncuları 1. Lig takımlarından lisans çıkarabiliyor. Sırf bu yüzden Sultanlar Ligi karşılaşmalarının hepsi aynı gün, 1. Lig karşılaşmalarının hepsi de Sultanlar Ligi’ndekinden farklı bir günde oynanıyor. Halbuki, ligin karşılaşmalarını hafta sonu farklı günlerde oynatırsanız, ligin izlenebilirliğini arttırırsınız. Önümüzdeki sezon 2023’teki tüm Sultanlar Ligi karşılaşmaları Cumartesi oynanacak, 1. Lig karşılaşmaları ise Pazar. Hafta içi karşılaşma olursa; Sultanlar Ligi takımları salı, 1. Lig takımları çarşamba oynayacak 2024’te ise Sultanlar Ligi’nin tüm karşılaşmaları pazar, 1. Lig’in tüm karşılaşmaları cumartesi oynanacak. Amaç, aynı gün 2 ligin maçlarını çakışmamak; bu sayede çifte lisanslı oyuncu 2 takımda da oynayabiliyor. Çifte lisans sayesinde; bir oyuncu bile yetiştirmeden, hatta maliyetini bile ödemeden voleybol takımı kurabiliyorsunuz. Bu şartlarda Anadolu’da voleybol nasıl gelişsin? Böylece, Sultanlar Ligi’nin yarısı İstanbul takımlarından oluşuyor. Diğer yarısının tamamı da alt liglerden mücadele ederek Sultanlar Ligi’ne yükselmedi. Aydın Büyükşehir Belediye, Bursa Büyükşehir’in yarışmacı haklarını alarak Sultanlar Ligi’ne geldi. Antalya’yı temsil eden Muratpaşa Belediye de geçtiğimiz sene 1. Lig’den çıkamadı, bunun yerine Ankara takımı olan Sigorta Shop adını Sigorta Shop Muratpaşa Belediye yaparak Antalya’ya taşındı.

TVF, 1. Lig’e yarışmadan aldığı sponsorlarının takımlarının voleybolun gelişmesine katkı sağladığını belirtebilir. Örneğin Aras Kargo bu amaçla kurulmuşsa; oynayacağı il İzmir olmamalı. İzmir, muhtemelen İstanbul’dan sonra en fazla voleybol takımının bulunduğu ildir. Sponsorunuza Güneydoğu Anadolu’da ya da Karadeniz’de bir takım kurdurabilirsiniz. Ya da, en güzeli; deprem bölgesinde oturarak voleybol takımı kurdurabilirsiniz. Deprem sonrası hayata bağlanmaya çalışan binlerce engelliye umut olabilirisiniz. İzmir’de sponsora takım kurdurmanın kime ne katkısı var? Vakıfbank, Eczacıbaşı, Fenerbahçe, Karşıyaka gibi kulüplerin birden fazla ligde takımı var. Alt ligdeki takımlar, üst ligde kendi takımları varsa; küme çıkamıyorlar. Örneğin 1. Lig’deki Vakıfbank, Sultanlar Ligi’ne; 2. Lig’deki Karşıyaka 1. Lig’e çıkamıyor. Bu doğru uygulamada olduğu gibi; 1. Lig’ e yarışmadan aldığınız kulüpler de Sultanlar Ligi’ne çıkmamalı. Oynamadan bir lige gelen bir takım oynayarak üst lige çıkamaz!

DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY

Türkiye’de federasyonlar, voleybolda kurallar, dünyada statüler değişti. Değişmeyen tek şey, 1.Lig’in statüsü. 2 grup halinde oynanan ligde, gruplarındaki ilk 4 takım; 4 takımlı 2 grup halinde yarı final yükselme grubu maçlarını tarafsız sahada tek maç üzerinden oynuyor. Yarı final gruplarında ilk ikiye giren 4 takım da final yükselme grubu maçlarını yine tarafsız sahada oynuyor ve 2 takım Sultanlar Ligi’ne çıkıyor. Sezonu grubunda 1. bitiren takım, seyircisinin önünde bir maç bile oynamadan başarısız olabiliyor. Genelde hafta içi yapılan bu yükselme grubu maçlarında ne arasanız var; sahanın ortasına damlayan su mu, beton zemin mi; sporcu yakınlarına sıkılan göz yaşartıcı gaz mı, vurulan cop mu? Koca sezonun emeği, tarafsız sahadaki 3 maçla yok edilmemeli. Voleybol ülkesinin 1. Ligine bu yakışmıyor. FIVB Etik Kural Kitapçığındaki şeffaflık nerede? Madem bu statü güzel, neden Sultanlar Ligi’nde farklı statü uygulanıyor? Sultanlar Ligi’ndeki playoff statüsünün aynısı 1.Lig’de de uygulanmalı. Bu hafta Kadın Millilerimizden Avrupa Şampiyonluğu’nu kazanmasını bekliyoruz. Erkek A Milli Takımımız da yaz aylarındaki üçüncü şampiyonluğunu kazanmak için maçlarına başlıyor. Voleybol Federasyonumuz uluslararası başarılarla ülkemizi gururlandırıyor. 1. Ligimiz de bu başarılara yakışır olmalı; lige giren çıkan belli olmalı…