DOĞU TABLETLERİ: Yirmi İkinci Tablet, Bismil
Değiyor sineme Maho’nun sesi, ay değiyor küpeme.
Benim Mahom türkü söylüyor: Sesi, küpeme
Değip sallandırıyor yüreğimin yıldızını,
Yüreğimse, henüz körpe mi körpe… Oy oyy! Hade hadee!
O yanım bere, bu yanım gezer Dicle dibinde,
Dolan sen de kale bendinde, dolan da gel aslanım.
Oğlumuz da karnımın içinde, kıpır kıpırdar, ha doğdu
Ha doğacak. Altımdaki kara çul altın post olacak.
Gökteki ay benim, ama ayağımı uzatmaya yok yerim.
Dicle’nin suyu benim, ama toprak testim kırık…
Mum gibi erir kemiklerim kara kozanın içinde her dakka.
Devletler kalkar üstüme, ağalar, “sivil” kurbağalar.
Karanlık ağarırken dama çıkıp dünyaya baktım da bu sabah
Uzattım ellerimi çoban yıldızına: Ellerim kınalandı.
Gök davulunu çaldım dosta: Kalkın! Bismil Ovasına inin!
Gök davulunu düşmana çaldım: Gelin! Aslanın ağzına girin!
Kalbim geniş bir nehir gibi yükselip alçalıyor, ah!
Kibele’den kalma gelinliğimdir, baştan ayağa çiçek açmış
Pamuklu tarlalar şimdi bana kefen mi biçiliyor?
Bismil: Bismillahım! Helalim! Başlangıcım!
Bunları düşündüm de günışığıyla abdest aldım, Maho!
Eteklerim döndükçe murat yağıyor ovalara!