Dünya mirası Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası

Yazılı kaynaklardaki tarihi bilgileri tekrarlayıp durmadan, size bir şaheseri, dünya mirası Divriği Ulu Cami ve külliyesini anlatacağım. Sanata bu denli önem veren Mengüceklileri anlatacağım. 41 yıl önce, Yıllar boyu tarih dergisinde yazmışım, Hürriyet grubuna bağlı bir dergi, rahmetle anıyorum, derginin yönetmeni Eser Tutel zarif bir insandı. Külliyenin genel görünümünü orta sayfada poster yapmıştı. Ara ara yazdım, bu yazıda kullandığım fotoğrafları Son 12 yıl içinde çektim. Çok özel bir çalışma yapıldı fotoğraflar elden geçirildi okurlarımla, sizlerle buluşturuyorum.

Sultan Melek tarafından yaptırılan Darüşşifa kapısı ve külliyenin ön görünümü.

MENGÜCEKLİLER

İkiye ayrılıyor, Kemah- Erzincan Kolu ve Divriği Kolu. 1150-1270 Ahmet Şah dönemi en parlak dönem Mengücekliler için “Yitik bir ulus” kavramına da rastladım, kendileri yok ama öyle bir eser yaratmışlar ki sadece Anadolu coğrafyasında değil bütün dünyada biliniyor. Sanat yaşıyor, sanat onları kalıcı kılıyor. Dört kapısı her biri şaheser. Bu yazı için araştırmalar yaparken gördüm ki Erzincan’dan iki kadın büyük eserler yapmışlar. O iki kadın; Tercan’da Mama Hatun, Mengücekli Erzincan Emiri Fahrettin Behramşah’ın kızı ve Ahmet Şah’ın eşi Turan Melik Divriği’de dünya çapında bir darüşşifa yaptırmış. Bu eser dünya mirası olmuş. Erzincanlı kadınlar gurur duymalı örnek almalı ve toplumsal çalışmalarda her zaman önde olmalılar.

Cennet kapısı kaynaklarda Mimar Hürrem Şah’ın bu kapıda cenneti tasvir ettiği yazılı

EVLİYA ÇELEBİ VE DOĞAN KUBAN HOCA NE DİYOR?

Evliya Çelebi, “Üstad mimar bu camiye öyle emek sarf edip kapı ve duvarları öyle nakş-ı bukelemun eylemiş ki, methinde diller kısır, kalem kırıktır” diyor. Prof. Doğan Kuban Hoca Divriği Ulu Cami için çok yoğun çaba vermiştir adeta çırpınmıştır. Şöyle der “Bu zenginlikte bir taş yontu sadece Divriği’ye özgüdür. Bir Asya sanatı müzesidir. Yapı hava koşularından etkilenmektedir. Kesinlikle müze koşullarında korunması gerekir. Her ayrıntısının herhangi bir şekilde yenilenmesi söz konusu değildir. Çelik ve camdan yapılacak bir fanus içinde anıt müze gibi korunmalıdır. Gerçekten o kapıların önüne gittiğimde hep Prof. Doğan Kuban hocanın bu sözlerini anımsarım. Hiç değilse kapılarda taş işlemeler kaplanabilir." Önerildiği gibi cam fanus içine alınabilir. Yani Doğan Kuban hocanın önerisi sadece kapılardaki taş işlemelere yapılamaz mı?

DOĞU KAPISINDA MİMAR CENNETİ TASVİR ETMİŞ

Divriği Ulu Cami’nin doğu kapısı insanı şaşırtan güzelliktedir. Bazı kaynaklarda yeni rastladım; Ahlatlı mimar Hürrem Şah “Bu muhteşem motiflerle cenneti tasvir etmiş” diye yazılıyor. Gerçekten de olağanüstü bir taş işçiliği ve güzelliği insana bu duyguyu veriyor. Doğu kapısı için fotoğrafın büyük hocası Prof. Sabit Kalfagil bana kapının doğal ışıkta 21 haziranda çekilmesi gerektiğini anlatmıştı. Kapının o gün iyi aydınlanacağını söylemişti. Bir kez ben de 21 haziranda fotoğraf çektim gerçekten tümüyle aydınlanmıyor ama, görselin duygusu daha iyi anlaşılıyor. Sabit Hoca benim gibi çok önemserdi bu eseri ve herkesin fotoğraf çekmesini isterdi. Eski Milli Savunma Bakanlarımızdan İsmet Yılmaz Kültür Bakanlığı müsteşarı iken kendileriyle bu konuda konuşmuştuk. Bana büyütülen doğu kapısının fotoğrafına göstermişti. Cemal Emden benden önce Doğan Kuban hoca ile birlikte çekmiş fotoğraflarını. Ancak şu anda benim arşivimde de çok güçlü Divriği Ulu Cami Darüşşifa iç dış fotoğrafları var. Onları çekmek öyle kolay bir iş değildir. Son 12 yılda çektim. İç ve dış mekan fotoğraflarımdan yararlanmak isteyenlere sunabilirim.

Divriği Ulu Cami kapısından bir kesit. Mimar sanki ak kâğıt üzerine yazı yazmış

ÇEKÜL VAKFI BAŞKANI PROF. METİN SÖZEN - KONAKLAR

Değerli Prof. Metin Sözen hoca Divriği Külliyesini çok önemser. Aynı zaman Çekül olarak Divriği konaklarını da önemserler. Mimari açıdan çok özgün konaklar var Divriği’de. Değerli Metin Hoca ile özellikle bizim yörelerin özgün yapılarını ve turizmini her zaman konuşurduk. Bu bölge için Hoca Havza turizmini önemser. Sivas, Divriği, Kemaliye, Harput, Elazığ. Çok doğru bir düşüncedir. (Hocama sağlıklar diliyorum) Bu yazıda cami ve şifahanenin sadece dış fotoğraflarını yayımlıyorum. İç fotoğraflarını başka bir sayıda sunarım.

Şah kapısı: Çok kez insanlar bu kapıyı görmeden külliyeden ayrılırlar. Kapının girişi çok dardır. Şah buradan ancak eğilerek girer mahfele. Kapı üstündeki kitabade “Mülk Allahındır” yazar. Şah kitabeyi okur eğilerek içeri girer. Arkada Divriği kalesi. Bu özel bir kaledir çünkü yurdumuzda tamamen Türkler tarafından yapılmış tek kaledir.