Dünya’dan uzaylılara mektup var

Bilindiği üzere Göbeklitepe dünyamızda ilk bilinen şehir yapılaşması olup uygarlığın başlangıcına dair çok önemli ipuçlarını bize vermektedir. Aşağı yukarı Milattan Önce 9 bin 500 yılında kurulmuş olan Göbeklitepe bize 11 bin 500 yıl öncesinde yaşayan insanlara dair bir pencere görevini görmektedir. Göbeklitepe’deki bulgulara baktığımızda ta 11 bin 500 yıl önce bile insanların “Le rêve des étoiles” yani “Yıldızları Düşlemek” olgusuyla yanıp tutuştuğunu görebiliyoruz. İnsanlar özellikle Göbeklitepe’den beri gökyüzündeki yıldızlara bakmış ve onların ne olduğunu anlamaya çalışmışlardır.

Göbeklitepe

Eski Sümerlilere baktığımızda dünyada ilk yıldız haritalarını çizen medeniyet olduklarını ve hatta daha 20.yüzyılda keşfedilen ve evreni açıklamakta kullanılabilen Sicim teorisinin bile temelini oluşturabilecek bilgilere sahip olduklarını arkeolojik bulgulardan görebiliyoruz. Daha sonra Anadolu’da yaşamış olan Hititler, Mısır’da yaşamış olan eski Mısırlılar, ve Güney Amerika’daki Aztekler de uzaya ve yıldızlara ehemmiyet vermişler ve bir şekilde onları anlamaya ve mümkünse iletişim kurmaya yönelmişlerdir. Yani insanoğlunun geçmişine baktığımızda gördüğümüz ana temalardan biri kesinlikle “Le rêve des étoiles” teması veya isteğidir.

EVRENDE BAŞKA AKILLI CANLILAR VAR MI?

Voyager sondası...

Tabii ki 4 Ekim 1957 yılında Sovyetler Birliği’nin Sputnik uydusunu uzaya fırlatmasıyla başlayan Uzay Çağı bu temayı daha da öne çıkarmıştır. Gerek insanoğlunun Ay’a gitmesi, gerek Güneş Sisteminin en derinlerine gönderilen sondalar (Araştırma amacı ile uzaya gönderilen uydulara sonda denir), gerekse yapılan diğer araştırmalar insanoğlunun yıldızları düşlemesini ve acaba bu koca evrende bizden başka akıllı varlıklar var mı sorusunu sormalarına sebep olmuştur. Drake denklemi denilen bir denklemle olasılık hesabı yapıldığında evrende bizim Güneş Sistemimiz ve gezegenimiz gibi akıllı hayata yol açabilecek başka yıldız sistemleri olabileceği hesaplanmıştır. Şimdi bile evrende ötegezegen (exoplanet) dediğimiz yüzlerce hatta binlerce gezegen olabileceğini muhtelif gözlemler sayesinde biliyoruz ve olasılık olarak tahmin de edebiliyoruz. Peki gerçekten evrende başka akıllı canlılar var mı ve bizle temasa geçebilecek teknolojik seviyedeler mi veya daha üst seviyede olabilirler mi?

Voyager Sondası ile uzaya gönderilen, içinde 55 dilden selamlama ve çeşitli seslerin kayıtlı olduğu altın plak.

ALTIN PLAKTAKİ MESAJ

Bu soruyu ve daha birçok soruyu cevaplamak ve Güneş Sistemimizi incelemek için NASA 1977 yılında, Voyager 1 ve Voyager 2 sondalarını uzaya gönderdi. Bu sondalara altın plak diyebileceğimiz özel bir plak konmuştu. Kaydın içeriği NASA için Cornell Üniversitesi’nden Carl Sagan’ın başkanlığını yaptığı bir komite tarafından seçildi. Dr. Sagan ve arkadaşları 115 görüntü ile sörf, rüzgâr ve gök gürültüsü, kuşlar, balinalar ve diğer hayvanların çıkardığı çeşitli doğal sesleri bir araya getirdi. Buna farklı kültürlerden ve çağlardan müzik seçmeleri, Dünya insanlarının 55 dilde sesli selamları ve Başkan Carter ile BM Genel Sekreteri Waldheim’ın basılı mesajlarını eklediler. Her kayıt, bir kartuş ve bir iğneyle birlikte koruyucu bir alüminyum kılıfla kaplanmıştı. Talimatlar sembolik bir dille uzay aracının kökenini açıklıyor ve plağın nasıl çalınacağını gösterecek şekilde tasarlandı. 115 görüntü ise analog biçimde kodlanmıştır. Kaydın geri kalanı seslidir ve dakikada 16-2/3 devirde çalınacak şekilde tasarlanmıştır. Yaklaşık altı bin yıl önce Sümer’de konuşulan Akadca ile başlayan ve modern Çin lehçesi Wu ile biten sözlü selamlaşmaları içerir. Dünyanın sesleri bölümünün ardından, Doğu ve Batı klasiklerinden çeşitli etnik müziklere kadar uzanan 90 dakikalık özel bir müzik seçkisi yer almaktadır. Bu kaydın içerisinde “Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız sabahı şerifleriniz hayır olsun” yazan bir Türkçe sesli selamlama da yer almaktadır. Şu an Güneş sistemimizden çıkış olan Voyager 1 ve Voyager 2 sondaları yıldızlararası uzayda seyahat etmekte ve başka yıldızlara halen yol almaktadır. Voyager 1’in 38 bin yıl sonra AC +79 388 isimli bir yıldızın yakınına varacağı ve Voyager 2 sondasının da 40 bin yıl sonra Ross 248 adlı bir yıldıza varacağı hesaplanmıştır. Kim bilir belki bu yolculukta başka bir akıllı uygarlığa denk gelirlerse bu altın plak sayesinde bu akıllı uygarlık insanoğlunun varlığını öğrenebilir ve farklı dillerde selamlamasını dinleyebilirler.

RADYO TELESKOPLAR

Yani görüleceği üzere insanoğlu evrende farklı akıllı uygarlıklar olabileceğini hesaplayarak uzaya sondalar göndermiştir ve şimdiden 4 uzay sondası yıldızlararası uzayda yol almaktadırlar. Bunun dışında SETI (Search for Extraterrestrial Intelligence) denilen proje ile sürekli büyük radyo teleskoplar aracılığı ile dev uydu antenleri uzaydan gelen sinyalleri incelemekte ve akıllı bir uygarlıktan gelebilecek sinyallere dair izler aramaktadırlar. Hatta 1977’de bu radyo teleskop antenleri ile Wow diye adlandırılan ve akıllı uygarlığa ait olabileceği düşünülen bir sinyal de alınmıştır. Dolayısıyla akıllı uygarlıklar gerçek ise ve birgün insanoğlu ile temas kurarlarsa, Göbeklitepe’den beri var olan bu arayış belki de sona erecek ve insanoğlu aralarındaki farkları bir kenara bırakıp dünyaca birleşerek daha barışçıl ve tüm dünyadaki ekonomik kaynakların insanlık yararına kullanıldığı bir uygarlık olabilecektir.

Radyo teleskoplar

KADIN VE ERKEĞİN UZAY YOLCULUĞU

Uzaya ve diğer akıllı varlıklara mesaj taşıyan ilk sondalar Voyager değildir. 1972 yılında uzaya gönderilen Pioneer 10 ve 1973 yılında uzaya gönderilen Pioneer 11 sondaları da insanoğlunu temsil eden bir imajın bulunduğu bir tabakayı taşımaktadırlar. Aşağı yukarı 228 mm’ye 152 mm büyüklüğündeki bu resim tabakasında bir erkek ve bir kadın figürü yer almaktadır. Buna ek olarak Hidrojen atomunu sergileyen bir figür ve aynı zamanda Güneş Sistemimizi ve Samanyolu Galaksisinin neresinde bulunduğumuzu gösteren bir harita yer almaktadır. Tıpkı Voyager sondaları gibi Pioneer Sondaları da güneş sistemini inceledikten sonra güneş sisteminden uzaklaşarak yıldızlararası uzaya yol almaktadırlar ve Pioneer 10 aracının 2 milyon yıl sonra Aldebaran yıldızına ve Pioneer 11 sondasının ise 4 milyon yıl sonra Lambda Aquilae yıldızı yakınlarına varması beklenmektedir.

Pioneer 10’la uzaya gönderilen erkek ve bir kadın figürü