Edremit Fotoğraf Derneği Özcan Şimşek

Fotoğrafçılar röportajları bitiyor. Umarım iyi bir çalışma oldu, umarım beğendiniz. Ben özleyeceğim. Özcan Şimşek hem kendi çalışmalarını hem de başkanı olduğu, derneği EDFOD (Edremit Fotoğraf Sanatı Derneği)’u anlattı.

Şöyle başladı; “Fotoğrafçının bir derdi olması lazım, onu en iyi şekilde anlatması lazım. Bir fikri yoksa sadece görsel olarak güzel şeyler çekmek istiyorsa o görüntüler belli bir süre sonra değerini kaybedecektir” diyor.

ALDIRMA GÖNÜL ALDIRMA

Bu röportajı yaparken, “Edremit” derken, Sabahattin Ali’den söz etmeden olur mu? Çok yorgun günlerimde, kırgın olduğum, sağlığımın iyi olmadığı günlerde, Biga’da az da olsa yürüyüşümü yapmaya çalışıyorum, türküler söylüyorum. Komşularım buna alıştı. En çok söylediğim türkü, “Aldırma Gönül Aldırma”. Bu toplumu derinden etkileyen, yazarlarımız da türkülere düşkündür. Sabahattin Ali Edremit’te yaşamış. Orada Ozan Sağdıç anlattı, “Sabahattin Ali, çocukluğunda bir elektrik direğinin dibinde oturur, kitap okurmuş. Ozan ağabeyin babası, onun önemli bir insan olacağını söylermiş. Büyük yazarlar/şairler ülkemizde kolay yetişmiyor. Hepsi zor günlerde büyümüşler/acılar çekmişler. Sabahattin Ali, Yaşar Kemal, Nazım Hikmet, Enver Gökçe, Zülfü Livaneli yazdıklarıyla/söyledikleriyle yüreğimize dokunmuşlar. Ben Sabahattin Ali ismini okuyunca/duyunca hemen Enver Gökçe’yi anımsarım nedense.

ÖZCAN ŞİMŞEK KİMDİR?

Biraz kendinizden bahseder misiniz? Fotoğraf merakınız nasıl başladı?

Fotoğrafa 1987 yılında bir tesadüf üzerine komşumuzun stüdyosunda çalışarak başladım. Ustamın engin bilgisi ile düğünlerde, bayramlarda stüdyoda fotoğrafçılığı ve karanlık odayı öğrendim. Üniforma merakım beni askeri okula sürükledi ve 1989 yılında askeri okula kayıt olmam ile stüdyo hayatıma ara vermek zorunda kaldım. Ancak askeri okul hayatım boyunca çektiğim fotoğraflardan harçlığımı çıkardım.

Emekli olduktan sonra yerleştiğim Edremit’te fotoğraf ile ilgili bir oluşum bulamadığımdan 2013 yılında Edremit Fotoğraf Kulübünü ve takiben 2015 yılında kısa adı EDFOD olan Edremit Fotoğraf Sanatı Derneğini kurdum ve halen yönetim kurulu başkanlığını yürütüyorum. Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) 8’inci Dönem Denetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptım. 9’uncu dönem Yönetim Kurulu Üyeliği üyesi olarak görev yapmaktayım.

Derneğimde, Halk Eğitim Merkezlerinde, okulların fotoğraf kulüplerinde ve TFSF’nin görevlendirmeleri ile fotoğraf eğitimleri veriyorum.

Biraz EDFOD’dan bahsedelim, anlatın EDFOD’u bize?

Geçmişte dernek üyeliğim oldu ama kurucusu ve yöneticisi hiç olmadım. Kulüp olarak faaliyet gösterdiğimiz zamanda arkadaşlarımdan yoğun baskı geliyordu dernekleşelim diye. Aslında iyi de olacaktı, kurumsal kimliğe bürünmek daha ciddiye alınacağımız anlamına geliyordu ve belki yerel ve ulusal kurum ve kuruluşlar ile iş birliği içinde etkinlikler yapabilirdik. 16 Şubat 2015 tarihinde evraklarımızı tamamlayarak başvurumuzu yaptık ve dernekleştik. Bu yıl 6’ncı yaşımızı pandemi nedeniyle evlerimizden online bir etkinlik ile kutladık. Kulüp olarak kurulduğumuz yıl 1’inci Edremit Fotoğraf Günlerini yaptık. Bu etkinlik kapsamında, ülkemizin çeşitli yerlerinden davet ettiğimiz fotoğraf sanatçılarına ait 5 adet sergi ile misafirlerimizin fotoğraf gösterileri ile sohbetler icra ettik. Bu etkinliğin ikincisini ne yazık ki yapamadık! Yeni bir festival ve fotoğraf yarışması hazırlığındaydık ki, Kovid-19 pandemisi nedeniyle ertelemek zorunda kaldık. Ama iptal etmedik, illa yapacağız bu festivali.

EDFOD ile yaptığınız fotoğraf gezileri dışında özellikle fotoğraf çekmek için seyahat ediyor musunuz?

Evet, tabii ki sadece EDFOD ile yaptığım geziler değil, bunun dışında fotoğraf amaçlı gezilerim ve seyahatlerim oluyor.

Anı dondurmak ve sonra tekrardan can vermek sizce nasıl bir duygu?

Anı dondurmak müthiş bir duygu... Zaten fotoğrafın yegâne özelliği anı dondurmasıdır. Bu anlamda baktığımızda aslında belgesel fotoğraf, fotoğrafın aslı gibi görünüyor. Çünkü bir anı donduruyorsunuz ve daha sonra bu ana bakan insanlarda sizin o an yaşadığınız duygu uyanıyorsa başarılı bir fotoğraf olmuş oluyor. Ama fotoğraf yapmak kavramı da var. Fotoğrafta pek çok akım var ama fotoğraf deyince akla ilk gelen klasik fotoğraftır. An fotoğrafları ya da belgesel fotoğraf tarzı her zaman ilgi çeker. Renkli fotoğraf çıkınca siyah beyaz kaybolacak denmişti ama hiçbir zaman kaybolmadı.

Sizce karanlık oda nasıl bir olgu, derneğin karanlık odası var mı?

Evet, karanlık oda sanki büyülü bir yer. İçeride kırmızı bir ışık yanıyor, saatlerce orada kalıyorsunuz. Bu büyüyü üyelerimizin de yaşayabilmesi maksadıyla derneğimizde bir karanlık oda kurdum ve uygulamalı olarak fotoğraf çalışmaları yapıyoruz.

FOTOĞRAF SONUCA EN KOLAY ULAŞABİLECEĞİMİZ SANAT

Günümüzde herkes fotoğrafçı oldu. Sosyal medyada fotoğrafların paylaşılması bu işi daha ileri boyuta götürdü. Eski fotoğrafçılar bundan rahatsızlık duyabiliyorlar fotoğraf çeken herkes fotoğraf sanatçısı mı, her fotoğraf sanat fotoğrafı mı bu tartışılır. Birikimin olması gerekiyor. Sanat olgusundaki derinliğe değmesi gerekiyor.

Renk derinliği nedir? Renk derinliğinin insan gözüyle orantısı nasıldır?

Renk derinliği, rengin tüm tonlarını algılamak, mesela siyah beyaz fotoğrafta siyahın beyaza gidinceye kadar bütün ara tonlarını görmek makbuldür, diğer renklerde de aynı şey geçerli tabii. Bazen insan fotoğraf makinesinin gördüğü renkle insan gözünün gördüğü renk birbiriyle örtüşmüyor ama insanlar daha çok canlı renkleri ve kontrast renkleri fotoğraflarda gördüğü zaman onların daha iyi olduğunu düşünüyorlar. Bu yüzden de bazı fotoğraflarda bunlar oldukça abartılı oluyor ama ben doğal görünen renklerin fotoğrafta yansımasından yanayım. Bir fotoğrafçı ışığı ve rengi çok iyi tanımalı ve doğru kullanmalıdır.

Edremit’ten de bahseder misiniz?

Edremit, Balıkesir’in en büyük ikinci ilçesidir. Zaman zaman il olacağı söylentileri çıkıyor.

Termal, dağ ve deniz turizminin bir arada yaşandığı, kara yolu, deniz yolu ve hava yolu ile ulaşımın mümkün olduğu ilçemizde, Koca Seyit Havalimanı’ndan uluslararası tarifeli yurtdışı uçuşlarının da gerçekleşiyor olması, ilçe olarak vizyonumuzu genişletmiş ve kapılarını dünyaya açmıştır.