Ekonomi için evet mi, yoksa hayır mı?

Türkiye ekonomisinin geleceği için başkanlık rejimine yol açacak 16 Nisan referandumundan evet mi, çıksa daha iyi, yoksa hayır mı çıksa daha hayırlı, sorusuna yanıt vermek çok önemli. Kampanyalara baktığımızda ekonomiden söz eden az. Oysa 17 Nisan’dan sonra yangın var, farkında değiliz. Gelin bir test uygulayarak hayırlı sonuca ulaşalım. Test sorularına evet, hayır ve bilemem yanıtlarını verebilirsiniz.

Başkanlık rejimi geldiğinde,
*Türkiye 2017-2018-2019’de ortalama yüzde 5 büyür mü?
*İşsizlik 2017-2018-2019’de ortalama yüzde 5 civarına iner mi?
*Enflasyon oranı yüzde 6-7’lerde dolaşır mı?
*Dövizlerde dalgalanma durur mu?
*Faizler sıfıra yakın orana gelir mi? İnsafsız olmayalım yüzde 5-10 aralığında gezinir mi?
*Dış ticaret açığı önümüzdeki 3 yılda 100 milyar dolarlardan 75 milyar dolarlara düşer mi?
*Cari açık tehlikeli olmaktan çıkar mı?
*Dış borcumuz 400 milyar dolarlardan 300 milyar dolarlara iner mi?
*Sıcak paracılara ister gel ister gelme diyebilir miyiz?
*Başkan kısa vadeli portföy yatırımları için gelen sıcak paraya vergi uygulama cesareti gösterir mi?
*Cumhurbaşkanı, dış kredi vermeyenlere vermezseniz vermeyin, diyebilir mi?
*Yoksulluk sınırı 1.000 TL’ye düşer mi?
*Açlık bir iki yılda ciddi biçimde azalır mı?
*Cumhurbaşkanı bütçeye gözü gibi bakar mı?

*Cumhurbaşkanı ihracatçıların pazarı olan ülkelerin liderlerine pazar payımızı artırın, yoksa karışmam, diyebilir mi?
*Turizm gelirlerimiz 20 milyar dolarlardan 50 milyar dolarlara çıkar mı?
*Borçluluk oranı yüksek olan ve bütçesi açık veren işletmelere Cumhurbaşkanı KHK ile çözüm bulabilir mi?
*Nefessiz kalan işletmelere cumhurbaşkanın emri ile veya KHK ile sürekli can suyu verilebilir mi?
*Zarar eden işletmelere cumhurbaşkanı siz yönetemiyorsunuz, devlet yönetsin, diyebilir mi?
*Cumhurbaşkanı, KHK ile vergi oranlarını aşağıya çeker mi?
*Cumhurbaşkanı, yok olan tarımı ve hayvancılığı hemen ayağa kaldırır mı?
*Doğu ve Güneydoğu Bölgesinde kâğıt üzerinde kalan teşvikler yerine binlerce fabrika kurulur mu?

*Başkanlık rejimi ile tek yetkili olarak Cumhurbaşkanı’nı gören AB hemen fasıl başlıklarını açıp üyelik sürecini hızlandırır mı?
*İngiltere ile Türkiye ekonomik ilişkileri başkanlık rejimi ile daha iyi hale mi gelir?
*Avrasya ülkelerinden birlik, örgütlere katılma teklifleri yoğunlaşarak ısrarlar artar mı?
*Çin başkanlık rejimi nedeniyle Türkiye iş adamlarına kayırmacılık yapar mı? Çin yatırımları Türkiye’de birdenbire artar mı?
*İran, işte beklediğimiz buydu. Türkiye’de tek muhatap görmek istiyorduk. Bundan böyle dış ticaret hacmimizi 20-30 milyar dolarlara çıkartabiliriz, der mi?
*Cumhurbaşkanı, 2 trilyon dolar lojistik pazarın yaratılacağı Avrasya bölgesinde Türkiye’yi lojistik merkezi yapmak için gerekli yatırımlara ve anlaşmalara girmeyi sağlayacak adımlar atabilir mi?
*Doğalgaz ve petrol satın aldığımız ülkeler bize başkanlık tenzilatı yapar mı?
*Cumhurbaşkanı tek yetkili olduğundan bizi Gümrük Birliğinden çıkarır mı?
*Yabancı yatırımcılar Türkiye’ye akın ederler mi?

*Cumhurbaşkanı, başkan olduğunda tüm yolsuzlukları, rüşveti, haksız kazancı ortadan kaldırır mı? Dernekler ve vakıfların yolsuzluk aygıtı olmasını önler mi?
*Kara para artık gelemez mi?
*Terörün finansmanını Cumhurbaşkanı karizmasıyla ve KHK ile çözebilir mi?
*Türkiye’de RTE denilince kaçakçılar çil yavrusu gibi kaçar mı?
*Lale devrini sona erdirir mi?

*Başkan, denetim ve müfettişleri silah olarak kullanmaz, değil mi?
*Meslek ve teknik okulların açılmasında patlama yaşanır mı? Başkan, imam hatip okulları yeteri kadar var, artık meslek okullarını açalım, der mi?
*Başkan, Türkiye Varlık Fonu’nun Türkiye Borçlanma ve Sosyal Transfer Fonu’na dönüşmesine izin vermez mi?
*İstanbul yaşanılır bir kent haline gelir mi?
Bu sorulara verilecek yanıtların çoğu neyi gösterirse ona göre oy verin. Bilemem cevabı çok olursa, ülkeyi ve kendinizi riske atmayın ve “HAYIR” deyin.