Ekonomi satranç oyunudur

Ekonomi yönetimi satranç oyunu gibidir. Oyuncunun tüm tahtaya hakim olması gerekir. Acemi oyuncunun usta bir rakip tarafından şah mat olması çok uzun sürmez. Ekonomi yönetimimiz acemi sınıflandırmasına girmez. Aksine, Türk Milleti'nin dünyanın en eski devlet geleneklerinden birine sahip olması, cumhuriyetimizin uluslararası ilişkiler vs. olduğu gibi ekonomi yönetiminde de çok usta olduğunun ipucunu vermektedir.

Gelenekleri olan toplumlar eninde sonunda içlerinden çözümü bulup çıkarırlar. Toplumun içinde çözüm, ortaya çıkmak için uygun zamanı beklemektedir.

Merkez Bankası üst ve orta kademelerinde başlayan değişiklikler, bazı olumlu gelişmelerin işaretleri izlenimini vermektedir. Çok detay bilmemekle birlikte yeni Başkan Sn. Şahap Kavcıoğlu’nu yazılarından tanıdığımız kadarı ile milli uygulamalara yakın olduğunu anlamaktayız. Doğal olarak Merkez Bankası içinde, 80’li yıllardan bu yana uygulanan neoliberal ekonomik politikalar, o uygulamalara yönelik bürokratların ve anlayışın hakimiyeti sonucunu doğurması doğaldır.

HHH

Ekonomi satranç oyunudur demiştik. Ekonomi oyuncuları da satranç oyuncusu gibi eğer oyunda kendi taşlarına hakim değillerse oyunu kaybederler. Geçen hafta yine bunun örnekğini yaşadık.

Hafta başında, 2021 yılı ilk çeyrek büyüme rakamları açıklandı. Zincirlenmiş hacim endeksi hesaplamalarına göre geçen yıl aynı döneme göre yüzde 7, dolar bazında hesaplama ile yüzde 6.5 büyüme oranı yakalanmıştı.

2018 krizi ve pandemi peş peşe gelmesine rağmen, büyümenin esas olarak sanayi üretiminden kaynaklanması da bu büyümenin olumlu yanlarıydı. İstihdamın ana kaynağı hizmetler sektöründe ise doğal olarak beklenen sınırlı bir büyüme geldi.

Bunların hepsi iyi hoş derken, Cumhurbaşkanı'nın merkez bankası politika faizlerinin yüksek olduğunu, temmuz ayından itibaren faizlerde düşüşün başlaması gerektiği açıklaması birden bu olumlu havayı dağıttı. Gece Amerikan doları kuru yüzde 2 yükseldi. Ertesi gün bir ölçüde geri çekilme yaşansa da, olan oldu. Ekonomi de tahmin yapmadığımız, her şeyin üzerinde tuttuğumuz ENFLASYON rakamını körükleyecek dolar kuru yükseldi. Bir çuval incir berbat oldu. Timothy Ash’in laneti Merkez Bankası'nın üstünde gülerek dolaşmaya devam etti.

Sorunumuz burada. Ekonomimizin hedefleri yok. Ekonomimizin sadece tahminleri var. Hedef koyamıyoruz, yani satranç taşlarına tam hakim değiliz. Kaleyi oynuyoruz, ama fil bizim hakimiyetimizde olmadığı için, oynanan oyun hedefe varmakta yeterli olmuyor. Tam her şey iyi, artık karşı tarafa şah çekeceğiz diyoruz, bir şeyler oluyor ve ipler elimizden kaçıyor.

İşte geçen hafta olan; Cumhurbaşkanı aslında çok haklı olarak faiz maliyetlerinin aşağı çekilmesi gerektiğini söyledi. Ama ipler elimizde olmadığı için, gecenin bir yarısı dolar kuru rekor kırdı. Ertesi gün Sn.Kavcıoğlu; “o aslında öyle değil, böyle” bin bir dereden su getirdi.

Sıcak paracılar yine başladı. “Enflasyon enflasyon, fiyat istikrarı fiyat istikrarı.”

Satranç tahtasına tam hakim olsanız, kimse sizinle oynayamaz. Siz bildiğiniz oyunu oynardınız. Halkın menfaatleri ne gerektiriyorsa ona rahatlıkla karar verebilirdiniz.

Bu işin gecikmesi olmaz. Türkiye “SERMAYE KONTROLLERİNE” geçmelidir. KONTROLLÜ KAMBİYO REJİMİ olmazsa olmaz.

Bu arada “operasyon” partisi genel başkanı Sn.Akşener’in ilk çeyrek büyüme rakamlarına yaptığı eleştiriden de söz etmeden geçemeyeceğim. Sn.Akşener; yüzde 7 büyümenin bir yıl önceki büyüme rakamına göre hesaplandığını, ancak bir önceki çeyrek, yani 2020 yılı 4. çeyrek rakamına göre ekonominin küçüldüğünü söyledi. Niyetiniz “üzüm yemek değil bağcıyı dövmek” olunca her türlü hataya açık hale geliyorsunuz. İyi parti ekonomistleri tabloları kontrol etselerdi, sadece Türkiye’de değil tüm dünyada yılın son çeyrek büyümesinin her zaman yeni yıl ilk çeyreğinden büyük olduğunu görürlerdi. Bunun sebebi de çok basit. Ticaretin sanayinin içinde olanlar çok iyi bilirler. Ocak ayının yıl başından, 15 ile 20’sine kadar Hristiyan dünyası tatil yapar. Dünyanın en büyük talep yaratan toplumu tatilde olduğu için ilk çeyrek rakamları ocak ayından dolayı bir önceki çeyrekten her zaman düşük olur.

Derdiniz Türkiye olsa bunun farkına varırdınız.