Ekonomide 2018 zorlu bir yıl olacak - 1

Gerçekçi olmak gerekirse Türkiye 2017’yi büyük zorluklar ve sıkıntılarla tamamladı, demek gerekiyor. Özellikle ekonomide ciddi sıkıntılar yaşandı. KGF destekli kredilerle rahatlayan ancak borcu borçla kapatan bir reel sektör ve olumsuz makro ekonomik göstergeler bunun en önemli kanıtları. Peki, 2018 yılı nasıl geçecek, beklentilerimiz ve tahminlerimiz ne? Hemen söyleyelim: 2018 ekonomisi daha zorlu geçecek.

BÜYÜME ORANI



Geçmiş yılların büyüme hızlarına bakarak, uluslararası mali kuruluşlarının da tahminleri dikkate alındığında; 2018 yılında büyüme oranının yüzde 5 - 5.5 arasında olacağını tahmin edebiliriz. Diğer tahminler yüzde 3.9 - 4 şeklinde.

GAYRİSAFİ YURT İÇİ HASILA (GSYH)

2012-2016 döneminde GSYH 700 - 800 milyar dolar civarında, 2016 yılında 720 milyar dolar olan GSYH’nin 2017’de 800 milyar doları aşmayacağını tahmin ediyoruz.
2017 dolar bazında GSYH’yi 2017 ortalama dolar kuru örneğin 3.8 ile çarpıp, bulunan TL rakamını 2018’de tahmin edilen büyüme oranı ile çarpıp 2019’de tahmin edilen ortalama dolar kuruna örneğin 4.3 TL’ye bölersek GSYH’nin yaklaşık dolar değerini buluruz. İşte bu hesap sonucunda 2018 GSYH’nin 800 milyar doları aşmayacağı tahminine bizi götürüyor.

KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİR (KBMG)

2010 yılından beri KBMG 10.000 dolar civarında.Yani orta gelir tuzağında saplanmış kalmış durumdayız. 2016’da 9.200 dolar. 2017’de de 10 bin doları aşmamız zor gözüküyor. 2018 tahminimiz de 9 -10 bin dolar gibi.
Bu hesabı teknik hesaba girmeden kolaylıkla yapabiliriz. 800 milyar doları Türkiye’nin nüfusu 80 milyona bölersek 10 bin doları buluruz.

YATIRIMLARIN GSYH’YA ORANI

Geçmiş yıl oranlarını ve büyüme hızlarını dikkate aldığımızda 2018’de yatırımların GSYH’ya oranının yüzde 20’yi aşmayacağını tahmin ediyoruz. Bu Türkiye için yeterli bir oran mı, hayır. Bu oranın yüzde 30’lar çıkması gerekiyor. Üretim ekonomisine geçiş bu oranın ve yurtiçi tasarrufların artması ile mümkün.
Bunun artmasını engelleyecek en büyük nedenin reel sektörün borçluluk oranı. Reel sektör borç krizinde. İşletme sermayesi yeterli değil. Bu nedenle yatırım kararları erteleniyor. Geçen yılı kurtaran KGF kaynaklı krediler oldu.

İMALAT SANAYİ YATIRIMLARININ GSYH’YE ORANI

2016 yılında imalat sanayinin GSYH’ye oranı yüzde 15 olarak gerçekleşmiştir. 2017 yılında büyüme oranının yüzde 5-7 arasında gerçekleşeceği tahmin edildiğinden bu oranın yüzde 20 olacağı tahmin ediliyor. 2018’de de bu oranın yüzde 15-20 arasında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.

İÇ TASARRUFLARIN GSYH’YE ORANI

Türkiye yurtiçi tasarruf yaratamıyor. Yıllar itibarıyla da bu oran düşüyor. 2016’da yüzde 14.4 olarak gerçekleşti. 2017’de de daha büyük bir oran beklemiyoruz.
2018’de de yüzde 15 olarak öngörüyoruz ki bu son derece kötü bir durumu yansıtmaktadır. Türkiye ekonomisi yurtiçi tasarruflarını artırmak zorundadır. Aksi halde borçlanma ekonomisine devam ederiz.

2018 BÜTÇESİ

Bütçe giderleri şöyle:
a) Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerine 751.299.665.000 Türk lirası,
b) Özel bütçeli idarelere 88.528.812.000 Türk lirası,
c) (Düzenleyici ve denetleyici kurumlara 4.673.105.000 Türk lirası, olmak üzere toplam 845 milyar TL gider yapılacağı öngörülmüş durumda.
Bütçe gelirleri yani bu giderlerin finansman kaynakları ise şu kalemlerden oluşuyor:
a) Genel bütçenin gelirleri 684.402.835.000 Türk lirası
b) Özel bütçeli idarelerin gelirleri 10.870.759.000 Türk lirası öz gelir, 78.630.932.000 Türk lirası Hazine yardımı olmak üzere toplam 89.501.691.000 Türk lirası,
c) Düzenleyici ve denetleyici kurumların gelirleri 4.608.757.000 Türk lirası öz gelir, 64.348.000 Türk lirası Hazine yardımı olmak üzere toplam 4.673.105.000 Türk lirası, olarak tahmin edilmiştir.
Bütçe açığı yaklaşık 68 milyar TL ve bu açık net borçlanma ile finanse edilecek. Yani iç ve dış borçlanmaya devam.
Devam edeceğiz...