Ekonomide halkın rakamları

Halkın gündemi…
İlk sırada ekonomi var.
Hem de uzun süredir.
Ekonomik kriz herkesi etkiliyor.
İşçiler, çiftçiler, esnaflar, sanayiciler…
Memurlar ve emekliler…
Herkes burnundan soluyor.
Sendikalar meydanlara çıkıyor.
Çiftçiler traktörleriyle yolları kesiyor.
Kitlesel tepkiler dönemine girildiğinin göstergesi.

RAKAMLAR

TÜİK’in enflasyon, işsizlik, büyüme rakamları…
Ekonomi yönetiminin açıklamaları…
Umurlarında değil.
Kendi rakamlarına bakıyorlar.
Diyarbakırlı bir AK Partili ile görüştüm.
Bölgede etkili bir isim.
“Üç yıldır buğday fiyatı aynı.
Pamukta da durum benzer.
Ama girdiler yüzde 300 arttı.
Çiftçinin yüzde 60’ı zararda.
Yüzde 20’si başa baş.
İyi ürün alan yüzde 20 biraz kârda.
Halkın haline siz karar verin” dedi.

URFALILAR

Urfalıların derdi de büyük.
Girdi maliyetleri ile tarım ürünü fiyatları…
Sıkıntılarının ciddi olduğunu ifade ettiler.
Antep fıstığı…
Geçen yıl yaş 120 liraydı.
Bu yıl fiyat 100 lira.
Fiyat yüzde 20 civarında düşmüş.
Üretici ne yapacağını şaşırmış durumda.
Bazısı ürününü kurutup bekliyor.
Acil ihtiyacı olan çaresiz.

İŞÇİ, MEMUR, ESNAF, SANAYİCİ

İşçi, memur, esnaf ve sanayici …
Onlar da kendi rakamlarına inanıyor.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay.
Meydanlarda net konuştu.
“İşçi TÜİK’in rakamına inanmıyor” dedi.
Diğer kesimlerden duyulan sesler de benzer.
Esnaf fiyat değiştirmekten bıkmış durumda.
Müşterilerine karşı zorlanıyor.
Sürekli savunmada.
Sorumlusunun kendi olmadığını anlatıyor.
Sanayici maliyet enflasyonuna vurgu yapıyor.
Ayakta kalmanın yolunu arıyor.
Bütün kesimler diken üstünde.
TÜİK’i değil kendi verilerini baz alıyor.
Hesabı kitabı ona göre yapıyorlar.

NOTUMUZ

Bu aralar sevinçliyiz.
Uluslararası derecelendirme kuruluşları…
Notumuzu yükseltti.
Alım gücümüz düşse de notumuz iyi(!)
Hemen böbürleniyoruz.
Daha önce düşürmüştü.
Neler söylediğimiz arşivlerde duruyor.
Öğrenci psikolojisi gibi.
Not yüksekse “ben aldım” derler.
Not düşükse, “öğretmen verdi”.
Durum ona benziyor.

ORTA VADELİ PROGRAM

Orta Vadeli Program (OVP).
Büyük bir törenle açıklandı.
Ama piyasalar üzerinde fazla bir etkisi olmadı.
Programı Prof. Dr. Aziz Konukman’a sordum.
Daha önceki OVP’leri anımsattı.
12. Kalkınma Planındaki verilerle karşılaştırdı.
Ciddi eleştiriler yöneltti.
Özetle şunları söyledi:

OVP İLE KALKINMA PLANI

“OVP ve Kalkınma Planı uyumlu olmalı.
Bu bir zorunluluk.
Ama OVP ile 12. Kalkınma Planı uyumsuz.
Örneğin 2023 için kişi başına düşen gelir.
12. Kalkınma Planı’nda 12 bin 415 dolar diyor.
OVP’de ise 13 bin 243.
Arada bin lira fark var.
2028 için öngörülen kişi başına gelir…
12. Kalkınma Planı’nda 17 bin 554 dolar.
OVP, 2027 yılı için 20 bin 420 dolar öngörüyor.
Ortada garip bir durum var.
2028 yılında 3 bin dolar fakirleşecek miyiz?”

GARİPLİKLER ÇOK

“OVP’lerin gerçekleşme tahminleri…
Birinci yıldan sonra hedefler ne olmuş…
Örneğin 2024 yılı gerçekleşme tahmini.
Geçen yılın OVP’sinde büyüme rakamı…
2024 için yüzde 4’tü.
Şimdi 3.5. Daha 1 yıl dolmadı.
Söyleyecek söz bulamıyorum.
Türkiye’nin büyümesi düşüyor.
İşsizlik oranı azalıyor, izahı zor.
Büyüme düşerken cari açık azalmış.
İthal girdilere bağlı bir yapımız var.
Burada bütün günah keçisi iç talep.
Bunun müsebbibi de emekçiler…
Bu insanlar mallara hücum ediyorlar.
İnsan aklıyla dalga geçiliyor.”
Hoca haksız mı?