Ekonomik göstergeler coştu!
Bu hafta üst üste dünyada ve ülkemizde açıklanan oranlar ve veriler ekonomide coşku yaratmış durumda.
BORSA COŞTU
Bakın neler oldu: Borsa tüm zamanların rekorunu 14 Haziran itibarıyla kırdı. BIST 100 endeksi, ABD'de açıklanan verilerin beklentilerin altında kalması sonrasında 99.920,84 puana kadar çıktı bu seviyelerde tutunamadı ve 99.500 üzerinde dengelendi. Günlük işlem hacmi 5.2 milyar TL oldu.
Borsanın yükselmesinden emekçi, esnaf, sanatkâr, memur kazanç elde etmedi; zaten edemez. Sıcak paracı yabancılar para kazandı.
Borsanın yükselişi ekonominin canlandığına, işlerin iyi gittiğine bir işaret mi, hayır. Üretim artmamışsa borsaya kote olan şirketlerin hisse değerlerinin artışı spekülatiftir. Bizim Borsa aslında poker oyuncularının alanıdır.
FAİZLER?
Fed 14 Haziran’da faizleri 0.25 artırdı. ABD verileri beklentilerin altında olunca doların yabancı paralar karşısında değeri düştü.
Merkez Bankası faizlerde değişiklik yapmadı ve sabit tuttu.
Banka politika faizini yüzde 8'de, faiz koridorunun alt ve üst bandını sırasıyla yüzde 7.25 ve yüzde 9.25 düzeyinde, GLP faizini de yüzde 12.25'te sabit tuttu ve şu görüşü beyan etti: “İç talepte iyileşme gözlenirken Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir. Alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıyla iktisadi faaliyetin güç kazanmaya devam etmesi beklenmektedir. Kurul, yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir."
BÜTÇE FAZLASI
Bütçe Mayıs ayında 6.4 milyar TL fazla, Ocak-Mayıs döneminde ise 11.5 milyar TL açık verdi.
Maliye Bakanı'nın verdiği bilgiye göre Mayıs’ta vergi gelirleri, kurumlar vergisi, ithalde alınan KDV ile gelir vergisindeki yüksek oranlı artışların etkisiyle yüzde 20.3 arttı. Bu artışa geçen ay 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun kapsamında yapılan vergi yapılandırma geliri de katkı sağladı.
BÜYÜMÜŞÜZ!
Türkiye ekonomisi 2017 yılının ilk çeyreğinde yıllık olarak yüzde 5 büyüdü.
Bu büyüme hükümetin sağladığı istihdam ve vergi teşviklerinin desteğiyle iç talep öncülüğünde gerçekleşti. Yüzde 5’lik büyümenin 2.8 puanı yurtiçi talep, 2.2 puanının net ihracattan gelmiş durumda.
Üretim yöntemiyle gayrisafi yurtiçi hasıla tahmini, 2017 yılının birinci çeyreğinde cari fiyatlarla yüzde 14.3 artarak 641 milyar 584 milyon TL oldu.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekte ortaya koyduğu yüzde 5’lik büyüme performansına sadece şapka çıkarılır” diyerek hemen pembe tabloyu ortaya koydu.
İŞSİZLİK AZALDI
Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücü verilerine göre tarım dışı işsizlik oranı Mart 2017 döneminde bir önceki döneme kıyasla 0.2 puan azalarak yüzde 13.7’ye geriledi
Betam, Tarım dışı işsizlikteki bu gerilemenin ardında Mart 2017 döneminde sanayi, inşaat ve hizmetlerde görülen yüksek istihdam artışları yattığını; bu üç sektörde kaydedilen toplam aylık istihdam artışının 220 bin seviyesinde ve Şubat 2014 döneminden bu yana kaydedilen en kuvvetli artış olduğu değerlendirmesini yaptı.
ELDE NE VAR?
Bütün bu güzellikler kısa döneme ait. Peki elde ne var?
*GSYH dolar bazında düştü
*Reel sektörde işler iyi gitmiyor. Nakit sıkışıklığı devam ediyor. Çoğu firma kredi ile dönüyor.
*Özel sektörün dış borcu 220 milyar doları aşmış durumda
*Türkiye’nin dış borcu azalmıyor, artıyor.
*Hayat pahalılığında olumlu bir durum yok.
*İşsizlik yüzde 11.7
*Hükümet piyasaları teşvikle pompalıyor.
*Kamu borçları yapılandırıldıkça yapılandırılıyor. Çünkü kimse vergi ve sigorta borcunu ödeyemiyor.
*Jeopolitik ve siyasi risklerin tansiyonu düşmüyor, artıyor. Ciddi tehlikeler bizi bekliyor.
NEYSE
Kısa vadeli olumlu gelişmelere sevinelim, ancak çok ciddi ve esaslı sorunlarımızın varlığını da unutmayalım…