Ekonomik krize çözümler-2

Ekonomik krize sebep olan olayları ve sonuçlarını ilk yazımızda analiz etmiştik. Bugün ve gelecek yazımızda öncelikle krizin derinleşmesini önleme ve sonrasında krizden çıkmanın çözüm seçeneklerini analiz edeceğiz. Bizim sunduğumuz seçeneklere ilave onlarca seçeneğin de bulunduğuna da dikkat etmek gerekir.
TEMEL ÇÖZÜMLER İLK ADIM
Ekonomide güven sağlamak amacıyla çözümlerin samimi, kararlı ve ülke yararına olacak şekilde uygulanacağı konusunda bir “Ekonominin Yeniden Yapılandırılması ve Kalkınma Planı” hazırlamak. Bu plan, ekonomin tüketime dayalı yapısını üretime dayalı bir modele nasıl dönüştürüleceğinin de programı olacaktır.
Tercüme edilmiş basit programlar değil ülkenin tüm kesimlerinin katkılarıyla hazırlanmış doyurucu ve gerçekçi bir plan yapılması şart.
Bu planda hukuk sisteminin yeniden yapılandırılacağının yanıtlarının da yer aldığı yüzlerce sorunun cevabı verilecek.
Bu plan 5 yıllık bir süreyi kaplayacak.
Böyle planların sağlıklı yapılabilmesi için Devlet Planlama Teşkilatının yeninden hayata geçmesi gerekiyor.
İKİNCİ ADIM
Cumhurbaşkanının ülkeyi sadece ve sadece kararname ve kararlarla yönetmemesi gerektiği, Meclisi öne çıkartmasının daha güvenilir olduğu, ekonomiye her gün sözleri ile müdahale etmemesinin daha uygun olacağı hususunda bir anlayış içine girmesi ülkenin yararına olacaktır.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, başkanın rüyasının da karara dönüştüğü bir sistem olmamalı.
Cumhurbaşkanı, Mecliste olan ve olmayan tüm siyasi parti liderleri ile haftalık rutinleşmiş istişare görüşmeleri yapmalı.
Cumhurbaşkanının halkın en az yarısının hassas olduğu hususlarda daha dikkatli olması ve örneğin yeni havaalanın adının belirlenmesi, İş Bankasındaki Atatürk hisselerinin TVF’na alınması, Kanal İstanbul yatırımı gibi hususlarda referanduma gitmesinin veya halkın genel eğilimine göre hareket etmesinin daha doğru olacağını görmesi gerekir.
Bakanların kendi görev ve yetki alanlarında reis bilir, anlayışından çıkmaları gerekiyor. Hükümetin karar vereceği stratejik konular dışında inisiyatiflerini kullanmaları da önemlidir.
ÜÇÜNCÜ ADIM
Ülke insanına ve dünyaya bir anlamda söz ve taahhüt olacak “Plan” hazırlandıktan sonra dış kaynak temini ve kısa vadeli dış borçların uzatılması için tüm devletler ve uluslararası mali ve finans kuruluşları ile devlet adamı saygınlığı ve kararlılığı ile görüşmeler yapılmalı.
Bu görüşmeler taviz vererek sonuç elde etme değil karşılıklı çıkar dengesini gözeten ve büyük ülke olduğumuzu hissettiren görüşmeler olmalı.
EKONOMİK ÇÖZÜMLER
1- Her şeyde tasarrufa gitmek
Türk devleti ve milleti artık savurganlığı bırakmalı, su gibi benzin harcamaktan, gelecek gelirlerini bitirmekten vazgeçmeli. Devlet de lale devrine son vermeli.
Kredi kartını ücreti yeterli gelmediği için ek ücret gibi kullananlara bir sözümüz yok. Onlar zaten zorunlu tasarruf içindeler.
Ama ülkemizde günlük yaşamda o kadar büyük bir savurganlık var ki, bunların yarattığı zarar milyarlarca doları buluyor.
Bu nasıl başarılır? Medya yoluyla büyük bir algı yaratılmalı. Yerli mali haftası gibi “tasarruf haftaları” düzenlenmeli. Tek-çift plaka uygulamasına geçilmeli. Toplu taşımanın kullanımı daha cazip hale getirilmeli. Gelirinin 2 katını aşan tüketim harcamalarına vergi konulabilir. Toplam kredi kartı limiti gelirin 2 katını aşıyorsa kart kullanımı otomatik devre dışı kalabilecek veya başka bir çözümle harca babam harca sisteminde kredi kartı kullanımı yavaşlatılabilir.
Bu çözümüm sonuçları:
- Harcama azalırsa mal ve hizmetlere talep azalacak ve bu nedenle enflasyon düşecektir.
- Mal ve hizmetlere talep azalırsa ekonomik büyüme oranı düşecek. Makul bir enflasyon oranı ile sağlıklı büyüme için düşük büyüme oranlarına bir süre katlanmak zorundayız.
- Geliri olup ta harcamayan bunu tasarruf edecektir. Bu da kredi yoluyla özel sektöre aktarılacak veya diğer yatırım araçlarına olan talebi artıracaktır.
- Tasarruf bilinci olan ülkeler çağdaş ülkelerdir. Halkımızı kriz olsun olmasın bu bilince ulaştırmamız gerekir. Yaşadığımız kriz buna vesile olmalı.
2- Vergi adaletini sağlamak
- Asgari ücreti vergi dışı bırakmak veya asgari ücreti yükseltmek.
- Vergi denetim sistemin yeniden yapılandırmak. Maliye Teftiş Kurulu-Hesap Uzmanları Kurulu-Gelirler Kontrolörlüğü gibi geleneksel ve işlevsel kurumlar tekrar göreve başlamalılar.
- Vergi aflarına rağmen ödenmesi mümkün olmayan on milyon liraları bulan vergi borçları olan şirketlerde bu borçlar hazine adına TVF sermayesi haline getirilmeli ve bu şirket karının bir kısmını kar payı olarak bu vergi borçlarının itfasına kadar TVF’na aktarmalı. TVF temsilcisi de şirketin en karlı ve verimli biçimde çalışmasına katkı sunmalı.
- Şirketlerin ve şirket sahiplerinin yaptıkları tüm harcamalar masraf yazılabilmeli ki işletmeler vergi planı yapmaktan kurtulsun. Bu şekilde yapıldığında işletmelerin ne kasası şişer ne de ortaklar şirkete borçlu duruma düşer. Sağlıklı biçimde vergi ödenir.
- Vergi oranlarında dengeli indirimler uygulanmalı
- Spekülasyon ve rant vergisi getirilmeli
Devam edeceğiz...