Elbirliğiyle saldırının failini gizleme kampanyası
Taksim İstiklâl Caddesi'ndeki terör saldırısı sonrası çeşitli siyasi çevrelerin ve sözde uzmanların aldıkları tutumlar, saldırının amacı ile birebir örtüşüyor.
İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu, saldırının talimatının Ayn-El Arab (Kobani)'den, saldırganın Afrin'den geldiğini söyledi. Saldırının sahibinin PKK/PYD olduğunu belirtti. Bakan Soylu, ABD Büyükelçiliği'nin taziye mesajını ise "Katilin suç mahalline dönmesi" olarak niteledi.
Geçmişten tecrübeliyiz. Her terör saldırısının siyasi ve ekonomik hedefleri vardır. Ve yine her terör saldırısına psikolojik savaş ve kara ya da gri propaganda eşlik eder.
Taksim'deki alçak saldırı gerçekleştiği anda psikolojik savaş mekanizması devreye girdi. Biden ittifakının basını ve kalemşörleri ile tekmil firari FETÖ'cüler, düğmelerine basılmış gibi aynı şeyi söylediler: "AK Parti seçim kampanyasına başladı." Sonra buna tarihi bir altyapı oluşturmak için el yükselttiler: "Tıpkı 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra 1 Kasım seçimlerine giderken olduğu gibi..."
BOZGUNCULUĞUN HEDEFİ
Burada bir taşla birkaç kuş vuruluyor:
1 – Terör örgütü masumlaştırılıyor. Çünkü, devlet ya da hükümet failse, terör örgütünün bir suçu yoktur.
2 – Türkiye'nin 24 Temmuz 2015'ten bu yana yurt içinde ve dışında PKK'yı hendeklere gömme harekâtları hedefe konuluyor. Bütün mücadele; AK Parti'nin iktidarını sürdürmek, oyunu artırmak için tertiplediği düzemece bir gösteriye indirgeniyor. Yani, "Vatan Savaşı" değil "Saray Savaşı" ya da "Erdoğan'ın Savaşı" bozgunculuğu yapılıyor. Böylece terör örgütü temize çıkarılıyor. Alttan alta, "PKK ile mücadele etmeyin" tezi işleniyor.
3 – PKK/PYD'yi silahlandıran ve onu azmettiren ABD emperyalizmi aklanıyor. Suçlu Türkiye!
ABD'Yİ ÖRTME 'UZMANLARI'
Başka bir düzlem daha var. Saldırının olduğu akşam haber kanallarına çıkan sözde "güvenlik uzmanı" takımı saldırının asıl failini yani ABD'yi gizlemek için kırk takla attılar. Her türlü gerçeğe sırtlarını dönerek, saldırının arkasında Rusya ya da İran'ın olabileceğini söylediler. Buna hükümete yakın "mezhepçi" kafalar da atladı.
Saldırıyı yapan PKK/PYD. Onu silahlandıran ABD. Onu eğiten ABD. Onu yöneten ABD. Türkiye'de defalarca darbeye kalkışan ABD. Türkiye'nin üç tarafını üslerle kuşatan ABD. Bu seçimlerde Erdoğan'ı devirme hedefini açık açık söyleyen ABD'nin başkanı...
Bunlara rağmen, PYD'nin ABD kontrolünde olduğu gerçeği dünyanın güneşin etrafında dönmesi kadar kesin olmasına rağmen, başka yerde fail aranıyor. Zaten günümüzde kimse açıktan Amerikancılığa cesaret edemediği için, zihinler bulandırılarak Amerikancılık yapılıyor.
Ey "güvenlik uzmanları", Rusya neden Türkiye'de bomba patlatsın? Türkiye'de enerji üssü kurmak isteyen, nükleer santral projesi yapan Rusya neden Türkiye'nin istikrarını sabote etsin? Aptal mısınız siz? Ya da İran... İran'ın Türkiye'de Amerikancı bir hükümet kurulmasına terör eylemleri düzenleyerek yardımcı olacağını düşünmek nasıl bir ahmaklıktır?
Şüphesiz aptallık ya da ahmaklık söz konusu değil. Bütün bu akıl dışı, strateji yoksunu iddialar bilerek ortalığa atılıyor. Hem ABD pir-ü pak oluyor hem de Türkiye'nin ABD'ye karşı müttefikleriyle arasına dinamit atılıyor.
PKK, ABD'nin emriyle bomba patlatırken, ""Erdoğan'ın Savaşı" ya da "Rusya, İran yapmıştır" diyenler de ABD'nin emriyle kara propagandaya başlıyor. Uzatmadan söyleyelim, hepsi PKK ile aynı siperdeler.
Ayrıca terör saldırısının AK Parti'nin işine yarayacağı tezi nasıl bir bilincin ürünüdür? Bir ülkede terör varsa, ekonomi zaafa uğrar. Vatandaş güven duygusunu yitirir. Sokaklar tenhalaşır. Turizm çakılır. Vatandaş faturayı – haklı olarak – iktidara keser. Terör saldırısı, ancak o hükümeti devirmek için yapılır. Tıpkı 15 Temmuz 2016 darbe kalkışmasına giden süreçte darbeye zemin hazırlamak için yapılan 14 terör saldırısında 331 vatandaşımızın katledilmesi gibi.
HÜKÜMET ZAAFI
AK Parti Hükümeti, terörle mücadele ettiği için değil, terörle mücadeleyi başarıya götürecek kararlı hamleleri atmadığı için eleştirilebilir. Vatan Partisi bunu yapıyor.
PKK Türkiye'de bomba patlatırken, AK Parti heyeti HDP'den anayasa değişikliği için destek istiyor. HDP'den destek istemek PKK'dan destek istemektir. HDP'yi meşrulaştırmak, PKK'yı meşrulaştırmaktır. Hükümetin tepesi PKK'yı muhatap alırsa, güvenlik güçleri nasıl terörle mücadele eder? Onların maneviyatı nasıl diri tutulur? Türkiye'nin güvenliği nasıl oy hesaplarına meze edilebilir?
Saldırı nereden geldi? Kobani'den, Afrin'den... Yani yurt içinde ve Irak'ın kuzeyinde neredeyse silinen PKK'nın, kalan tek kuluçka merkezinden. Biz ne yapıyoruz? Esad hükümetiyle işbirliği yapmak yerine hâlâ orada biriket ev yapma peşindeyiz. Allah aşkına neden hâlâ PKK/PYD kantonları var? Niye Suriye ile anlaşıp hepsini dümdüz etmiyoruz? Hükümet bocalıyor. Tıpkı NATO'nun genişlemesini savunduğu gibi, ABD kuklası Zelenskiy'e SİHA tedarik ettiği gibi burada da bocalıyor.
İstiklâl Caddesi'nde bomba patlatanların partisi HDP, nasıl hâlâ kapatılmaz? Anayasa Mahkemesi'nde yüreği Mehmetçikle birlikte atan bir hâkim yok mu? Bu ülkenin güvenliğini düşünmek sadece Vatan Partisi'nin işi mi?
Galiba öyle. Cumhur İttifakı da Millet İttifakı da Türkiye'nin terörle mücadelesini başarıya ulaştıracak güvenlik politiklarından, ekonomi programından ve dış siyasetten mahrumlar. HDP'nin başını okşama yarışındalar.
Türkiye'nin ihtiyaçları Vatan Partisi'ni çağırıyor.