Enerjide dış bağımlılığa rağmen yapılan kabadayılık!

İktidara geldiğinizden beri enerjide dışarıya bağımlılığınızı artırmış ve enerjide tam bir özelleştirmeyi hedeflemişseniz, sizin dış politikanızı da buna göre şekillendirmeniz gerekmez mi? Eğer Amerika’ya bağlı bir dış politikanız varsa ve bunu da sürdürmek kararındaysanız, neden yıllar içinde Rusya’ya enerjideki
bağımlılığımızı azaltıcı önlemler
almadınız?

DOĞALGAZDA RUSYA
Rusya doğalgazı keserse diye bizi korku almış durumda. Çünkü doğalgaz ihtiyacımızın yüzde 54,76’sını Rusya’dan sağlıyoruz. Yüzde 12.33’ünü Rusya’dan bağımsız karar verebilecek durumda olmayan kardeş ülke Azerbaycan’dan alıyoruz. Yani yüzde 67’sini Rusya ve Azerbaycan’dan temin ediyoruz. Yüzde 18.13 gibi önemli bir kısmını da ilişkilerimizi bir eksene tam olarak oturtamadığımız ve gelgit gerginlikler yaşadığımız İran’dan sağlıyoruz. Geri kalanın yüzde 8.48’ini Cezayir’den, yüzde 2.87’sini Nijerya’dan LNG (sıvılaştırılmış gaz) olarak alıyoruz. Diğer muhtelif ülkelerden yüzde 4’e yakın kısmını satın alıyoruz.
Tükettiğimiz doğalgazın yüzde 1’ini ancak Türkiye’de üretirken yüzde 99’unu ithal ediyoruz.
Bu durumda eğer bu tabloyu değiştirmezseniz Rusya ile ilişkilerinizi iyi götürmeniz gerekmez mi? Kriz yaratmamak için daha dikkatli olmanız gerekmez mi?

ELEKTRİK TÜKETİMİNDE DOĞALGAZ
Elektrik tüketiminde doğalgaz kullanım oranı yüzde 32.5, yüzde 26.2 petrol, yüzde 16.3 taş kömürü, yüzde 12.3 linyit ve yüzde 12.7 diğer ürünler. Elektrik tüketiminin üçte birinde doğalgaz kullanıyorsunuz ve bunun yarısını Rusya’dan temin ediyorsunuz. Rusya ile dostluğun bozulmaması için hassas olmanız gerekmez mi?
Elektrik tüketiminde güneş, rüzgâr, hidro, biyokimya yakıtları artırmak gerekirken, bunu
başaramayıp doğalgazın payı artıyor.Bu durumda doğalgaz ithalatçısı olarak neye güveniyorsunuz?

DOĞALGAZ DEPOLAMA YETERSİZ
Sıvılaştırılmış doğalgaz alımı artırabilmek için doğal gaz depo kapasitenizin yeterli olması lazım. Türkiye’nin sadece Aliağa’da özel sektöre ait Ege Gaz ve Silivri’de Botaş’a ait depolama tesisi var. Bu da 2.6 milyar m3 kapasite demek.
Ülkemizin günlük tüketim düzeyi 180-225 milyon m3. Bunun anlamı depolardaki doğal gazın ancak 10-15 gün yetebileceği.
Depolama kapasitesinin artırılması için birçok girişimi engellemişseniz, depolama yatırımları taleplerine izin vermemişsen, bu konuda kayırmacı davrandığınız için ciddi yerli ve yabancı yatırımcıların önünü açmamışsanız Rusya ile kavgaya tutuşmada basiretli davranmadığınızı kabul etmelisiniz.

PETROL VE DOĞALGAZIMIZ YOK
Dünya rezervlerinin dağılımı aşağıdaki tabloda görülüyor. Komşularımız rezerv zengini. Türkiye’nin Güneydoğu bölgesi dışında petrolün olmadığı tahmin ediliyor. Güneydoğu’da olduğunu da kanıtlayan 30 yıldır süren PKK terörü ve Kürt devleti kurulması için ABD ve Batı’nın uyguladığı ülkeyi bölme çabaları.



Petrol fakiri bir ülke iseniz, petrolünüzün bulunduğu tahmin edilen bölgede de başınız belada ise neye güvenip de enerji temin ettiğiniz komşularınızla ilişkilerinizi geliştireceğinize, bozuyorsunuz?

MİLLETTEN İSTENEN FEDAKÂRLIK
İzlediğiniz ekonomi ve enerji politikanıza uymayan kabadayılık yapıyorsunuz, saygın bir dış politika izlemiyorsunuz, kalkıp bir de “benim Rusya’ya minnetim yok, çünkü fedakâr milletim var” deyip şaka yapıyorsunuz. Aslında siz de haklısınız... Çünkü bu millet sizi tüm yanlış politikalarınıza rağmen cefakâr biçimde destekliyor. Ama bu destek, tezekler yakılmaya başladığı ana kadardır, bunu bilesiniz...