Engelli emekliliğindeki oyun
Gün geçmiyor ki engelli bireyler için ülkemizde var olan anayasal, uluslararası haklar ve sözleşmeler hükûmet tarafından farklı zamanlarda çıkarılan torba yasalar ile ellerinden yavaş yavaş alınıyor.
Bu duruma son günlerden bir örnek verirsek, Sosyal Güvenlik Reformu adı altında 2025 yılında torba yasada çıkarılması planlanan, engellilerin emeklilik haklarındaki kayıplar yer almaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, AK Partililere yaptığı sunumda 2025’te tüm emekli olanların, yüzde otuz (%30) daha az maaş alacağını söyledi.
BALTAZAR TABLOSU ARTIK KALKACAK ENGELLİ RAPORU ALINAMAYACAK
Engellilerin sağlık kurulları raporlarındaki hesaplama, Baltazar Tablosu’nda yer alan ve kişinin engeline göre oluşan yüzdelik oran doğrultusunda yapılıyor.
2025’te bu torba yasa çıkarsa, engelli emeklisi olmak çok zor olacak. Baltazar formülü ortadan kaldırılmak isteniyor. Artık devlet hastanesinden yüzdelik (%) rapor alınamayacak! Maliye’den vergi indirimi alıp emekli olunamayacak!
Sosyal Güvenlik Kurumu, Merkez Sağlık Kurulu tarafından en ağır hastalığınıza göre rapor oranı verilecek. Böylece yüz binlerce engellinin, engelli olmadığı raporu ile karşı karşıya kalması söz konusu olacak.
Bu duruma bir örnek vermek gerekirse; Baltazar Tablosu’nda yer alan engel oranı yüzde elliden (%50) yüzde kırkın (%40) altına indiğinde, engellilikten çıkarılmış olacaksınız.
Engelli bireylerin sayısı arttıkça, hükûmet tarafından verilen hizmetlerin oranı da bir o kadar azalıyor. Bunun neticesinde zaten zor şartlarda yaşamaya çalışan engelliler, bu şekilde diri diri mezara girecek ve yaşayamaz hale gelecekler. Bu durum hem engelli bireylere hem de ailelerine maddi ve manevi olarak derin bir yara açmaktadır.
Baltazar formülü ile hesaplanan engellilik oranı ile yıllar içinde kaybedilen hakların, 09.08.2023 tarihindeki köşe yazısında kendimden bir örnek vermek suretiyle, ne kadar büyük olduğunu dile getirmiştim. Maalesef bu sorun her geçen yıl daha da büyüyerek karşımıza çıkmaya devam etti.
Sorunun göstergesi olarak, sistemin yanlış yönetildiği apaçık ortaya çıkmıştır. Liyakatli kişilerin karar merciinde olmayışı, durumu zamanla dönülmez ve düzeltilemez yanlışlar haline getirmiştir. Bu durumun düzeltilmesi ancak Engelliler Bakanlığı’nın kurulması ve bu bakanlıkta engelli sorunlarının ayrı ayrı ele alınıp çözüme ulaştırılması neticesinde bir noktaya gelebilir.
En kısa zamanda hükûmetten, engelli birey ve ailelerinin daha refah ve daha insani temelli bir yaşantı sürmeleri için gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyorum.
---
HAYALLERDEN GERÇEĞE DÖNÜŞEN KİTAP
“Özel gereksinimli bireyler adına duyurmak istedik.” diyen Özel Eğitim Öğretmeni Kazım İlkay Poyraz anlattı:
“Güney Güngör ile İzmir Bergama da çalıştığım Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde tanıştım. Yaklaşık olarak iki yıldır beraberiz. Eğitime başladığım ilk aylarda Güney’i daha ayrıntılı olarak tanımaya çalıştım. Tanıma aşamasında çok yaratıcı ve derinlemesine kurgu yapabildiğini, hayali karakterler oluşturabildiğini fark ettim.
Bu becerilerini kullanmayı ve öğrenmesini sağlamak amacıyla bir kitap yazmaya karar verdik. Yaklaşık bir senelik kitap yazma çalışmasından sonra nihayet eserimiz ortaya çıktı ve Trendyol üzerinden satışa başladık. Kitap efsanelerden gerçeklere dönüşmüş oldu.
Kardeşi de otizmli olan Güney için hayatında çok büyük bir adım oldu. Güney çok yetenekli, çok yaratıcı ve hayal gücü çok geniş bir çocuk. Ancak bu becerilerini kullanmayı pek iyi bilmiyordu. Bu kitapla birlikte bu becerilerini kullanmayı öğrendi. Yazarken özellikle dil bilgisi ve atasözleri deyimleri gibi soyut ifadeleri anlamakta zorluk çekiyordu. Hikaye’nin akışını sağlamakta zorlanıyor ve kendi becerilerini yansıtamıyordu.
Kitap konusunda ailesini ve çevreyi ikna etmek zor oldu. Özel gereksinimli bireylerin hiçbir şey yapamayacağını düşünen ve bu tür kalıp yargılara sahip bir ortamda böyle bir kitabı yazmaya kalkışmak, bu inancı sağlamak gerçekten zor oldu.
Ancak eser ortaya çıktıktan sonra, bu yargıları kırmak adına çok büyük bir adım atmış olduk. Özel gereksinimli bireylerin neler yapabileceğini gösteren bu eser aynı zamanda Güney’e de çok büyük bir mesleki gelecek de hazırlamış ve kazandırmış oldu.
Bu kitap sayesinde kendi ayakları üzerinde durabilecek duruma geldi. Kendi becerilerini, kendisi farkına vardı ve bunları kullanmayı öğrendi. Ailesi ve çevresi onun bu başarısını gördüğünde, büyük bir farkındalık kazandı ve özel gereksinimli bireylerle ilgili ön yargıları da bir nebze kırmış oldu.
Biz burada sadece Güney in başarısını değil tüm özel gereksinimli bireylerin neler yapabileceğini gösteren bu somut örneği tüm çocuklar ve özel gereksinimli bireyler adına duyurmak istedik. Biz otizmi yenmeye çalışmadık tam tersine otizm ile kazandık.”
Kitap adı; Efsanelerden Gerçeklere – En Değerli Hazinenin hikayesi