Engelli sporcular

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında engelli sporcularla dernek merkezinde konuştuk. Pandemi kurallarını ihlal etmemeye azami dikkat ederek, fazla kişi toplamadan sadece dört sporcu ile sorunlarını, taleplerini, çıkış yollarını tartıştık ve arkadaşlarımızın görüşlerini kamuoyuyla paylaşmaya karar verdik. Üç tekerlekli sandalye basketbolu oyuncusu, bir tane de bilek güreşçisi olmak üzere dört engelli sporcunun görüşleri ışığında yaptığımız değerlendirmeyi yetkililer mutlaka dikkate almalı, sorunların halledilmesi içinde bir an evvel girişim başlatmalıdır. Arkadaşlarımızın görüşlerini hiç kırpmadan, virgülüne dahi dokunmadan olduğu gibi yansıtmaya çalışacağız. Sporcu arkadaşlarımızın hepsine sorduğumuz sorular aynıydı. Hepsinden kendilerini tanıtmalarını, spora nasıl başladıklarını anlatmalarını, varsa çözüm önerilerini paylaşmalarını istedik.

İbrahim Kırtaş: 1999 yılında tekerlekli sandalye basketboluna başladım. Bu, hayatımın en önemli dönüm noktasıydı. Haftanın iki günü antrenman yapmanın, hafta sonu da maça çıkmanın öncelikle sağlık açısından ne kadar faydalı olduğunu gördüm. Dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı daha dirençli ve daha sağlam bir duruş sergileyebilmenin en iyi yolunun spor olduğunu bu sayede anladım. Önceleri daha içe dönük, sosyal hayata girmekte zorlanan bir bireyken spora başladıktan sonra sosyal çevrem genişledi, ayrıca sporun sağladığı büyük özgüvenin hem iş çevresinde hem de aile hayatımda hep olumlu yansımalarını gördüm. İlk başladığım takımda başarılı olunca şehir dışına transfer olan ilk sporculardan biri oldum. Karabük’te, Kıbrıs’ta, Balıkesir’de, Beşiktaş’ta oynadım. Fakat pandemi sürecinde yaşadığımız olumsuzluklar büyük gerilemeye neden oldu. Çünkü bu süreçte spor yapamadık, sosyal hayatımız tamamen bitti diyebilirim. Yetkililerin basketbol oynama yasağını bizi korumak için aldığını anlıyoruz ama engelli olmayan spor etkinliklerinin hemen hepsi kısıtlı olsa da yapılmasına rağmen maalesef bize izin çıkmadı. Geçen sezon dokuz defa ligleri iptal ettiler. Dünyada böyle bir örnek yok. Yaklaşık iki aydır basketbol birinci ligi devam ederken alt ligler hâlâ yasak kapsamında. Birinci ligden düşen takımların yerine gelecek takım yok şu anda. Büyük bir haksızlıkla karşı karşıyayız. Alt liglere izin verilmezse bu konuyu mahkemeye taşıyacağız. Şu durumu da hemen belirtmeliyim, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı spor salonları hizmet vermesine rağmen İBB’nin salonları maalesef engelli sporculara kapanmış durumda. Sorduğumuz yetkililerden tatmin edici cevap alamıyoruz.

Akın Demir: Merhaba, şu anda Salih Günaçtı Spor Kulübü’nde bilek güreşi sporuyla ilgileniyorum. Daha önceleri oturarak voleybol oynadım. Pandemi, engelli engelsiz bütün spor etkinliklerini sekteye uğrattı maalesef. Bu aşamada spor federasyonları özellikle de engelli spor federasyonları, sporculara ve kulüplere hiçbir katkı yapmadı. Sporun toplumumuz açısından öneminin yeterince anlaşılmadığını düşünüyorum. Özellikle engelli aileleri spora pek önem vermiyor. Oysa sporun hem sağlık açısından hem de sosyal hayata karışmamız için çok önemli olduğu anlaşılmalı. Önemli bir sorunumuzda engelli sporlarına bir iki branş dışında (örneğin basketbol, ampute futbol) hiçbir katkı yapılmaması. Toplumda da bir iki branş dışında spor yapılmadığı kanısı ağır basıyor. Federasyonlara ayrılan yıllık bütçenin engelli spor branşları arasında adaletli dağıtıldığına inanmıyorum. Örneğin Fethiye Oturarak Voleybol Spor Kulübü’nde oynarken İstanbul’dan Fethiye’ye uçak paramı cebimden karşıladım. En ufak maddi yardım görmedim. Federasyonların bu konudaki yetersizliğinin giderilmesinin ve sorunun bu vasıtayla çözülmesinin doğru olacağına inanıyorum.

Sami Ekin: Öncelikle böyle bir yayının yapılmasını sağladığınız için size çok teşekkür ederim. Spora 1993 yılında tekerlekli basketbol ve atletizmi bir arada yürüterek başladım. İlk başladığımda daha amatör bir ruh hâlindeydik ve arkadaşlarımızın teşvikleriyle yönlendirildik. İlk oynadığım kulüp sakatlar spor kulübü idi. Daha sonra Karabük’e transfer oldum, ardından Balıkesir, Pendik, Saran ve Ankara Keçiören kulüplerinde oynadım. Şu anda Karabük Demir Kartal Kulübü’nde oynuyorum. Takımımız ikinci ligde, birinci lige çıkmak için mücadele veriyoruz. Ligimizin oynanmasını bekliyoruz. Yetkililer oynamamıza izin verirse bizde mücadele etmek için elimizden geleni yapacağız. Pandemi sürecinde ilk zamanlar Avrupa ülkelerinde de engelli sporuna yasak gelmişti fakat artık yasaklar kalktı ve etkinliklerini tedbirli bir şekilde yapıyorlar. Maalesef bu imkân bize sunulmadı, tersi olsaydı bizimde liglerimiz şu anda bitmiş olacaktı.

Hüseyin Duru: Herkese merhabalar, öncelikle bu yayın için size çok teşekkür ederim. Herkesin sağlığını korumakiçin harekete ihtiyacı var. Bunun da sporla sağlanacağını hepimiz biliyoruz.Eskiden insanlar bağ, bahçe ve tarlada çalışarak bir nevi spor yapıyorlardı, şimdi ise hem çalışma ortamlarındahemde ev ortamlarında bu imkândan yoksun olduklarını görüyoruz. Engelliler bu kısıtlılığı evlerine daha fazla kapanarak yaşıyorlar. Sporun bu aşamada engelliler için ne kadar önemli olduğu açıktır. Yetkililerin gerekli önlemleri alarak engellilerin spor yapmalarını sağlamalarını istiyoruz. Ben de uzun yıllar İbrahim arkadaşımla birlikte basketbol oynadım, şu anda çalışıyorum, aynı zamanda Engelsiz Yaşamı Destekleme Derneği yönetim kurulu üyesiyim. Genç arkadaşlarıma buradan sesleniyorum, mutlaka spor yapmalı ve derneğimizin çalışmalarına katılmalılar.