Entelektüel itibarın emniyete alınması

Kimi aydınlarımız, bugün Bölücü Terör örgütüne karşı savaşı beğenmiyorlar. Beğenmeleri için bazı koşulları var, onları öne sürüyorlar.

VATAN SAVAŞI ISMARLANMAZ, YAPILIR

Dünya tarihinin vatan savaşlarına bakınız, hepsinin lekeleri vardır. Çünkü vatan savaşını tanrılar yapmıyor, belli tarihsel koşullarda insanlar yapıyor. Beğenmek istemezseniz, bol miktarda gerekçe üretebilirsiniz. Tertemiz bir vatan savaşı ancak zihinlerde verilebilir. Kimi aydınlarımız, Bölücü Teröre karşı mücadeleyi zihinlerindeki o mükemmel vatan savaşının ölçülerine vuruyor ve beğenmiyorlar. Onlar beğenmeyebilir, ama vatan savaşı devam ediyor. Vatan savaşı ısmarlanmaz, yapılır.

VATAN VE İTİBAR

Vatan savaşına karşı o kibirli tavır nereden geliyor? Kimilerimizin savunduğu vatan savaşına el değmemiştir. Onların zihinlerindeki tertemiz vatan savaşını hiçkimse eleştiremez. Tanrılar gibi mükemmel olan o vatan savaşının hiçbir kusuru yoktur. Hayatta bulunmayan bir vatan savaşını savunarak, kendi entelektüel saltanatlarını da sağlama alıyorlar. “Savaşanlara kefil misin” gibi soruların kaynağı da işte o garanti merakındandır. Bu vatan kurtulmuş veya bölünmüş, o kadar önemli değildir. Önemli olan, onların entelektüel itibarıdır.

EMEKÇİNİN KAYBEDECEĞİ İTİBARI YOK

Emekçiler açısından durum farklıdır. Emekçinin entelektüel itibar gibi bir serveti yoktur ki, kaybetmekten korksun. Halk, Bölücü Terör Örgütüne karşı mücadeleyi, bütün sadeliğiyle görüyor ve yaşıyor. Sıradan yurttaşlar açısından Türkiye’ye karşı bir tehdidin varlığı açıktır. O tehdit silahlıdır ve aynı zamanda dünyanın en büyük emperyalisti tarafından desteklenmektedir.

MİLLETİ VE SOLU KAZANMANIN YOLU

Emekçi halk gibi Vatan Partisi açısından da olay son derece basittir. İktidar amacı olan bir Parti, ancak vatan savaşı mevzisinde kuvvet toplar ve iktidara ilerler. Burada biricik ölçü, milletle birleşen siyasetler izlemektir. Bölücü Teröre karşı mücadeleye burun kıvıranlar, işçiyle, köylüyle, emekçiyle, esnafla, zenaatkârla, sanayiciyle ve tüccarla birleşemezler. Emekçiler, bulutların üzerindeki tanrısal vatan savaşının mevzilerinde değil, toprağın üzerinde yapılan savaşın mevzilerindedirler.Hele PKK’nın kuyruğuna takılan Vatansız Solculuğa kendimizi kabul ettirmeye çabalamak, Sol açısından intihar anlamına gelir. Çünkü Bölücü Terörle birleşenler, halkla birleşemez. Solu PKK kuyrukçuluğundan kurtarmanın tek yolu, milletle birleşme çizgisinde direnmektir. Milletle birleşen vatan savaşı çizgisi, Solu da kazanacaktır.

İTİBARI SAĞLAMA ALMAK YA DA İKTİDAR İÇİN KUVVET TOPLAMAK

Bu açıdan her aydının önünde iki yol bulunuyor. Bir yol, bireysel ve özeldir: Entelektüel güvenliği sağlamak. İkinci yol, örgütsel ve kamusaldır: İktidara ilerlemek için kuvvet toplama görevine katılmak. Entelektüel itibar da, bir tür özel mülkiyettir. Vatan savaşı, herkesin önüne bir kez daha kendisi ile toplum arasındaki seçenekleri getirir. Sıradan yurttaş için mesele daha yalındır. Aydının ise, özel itibar ile toplum arasında seçim yaparken çeşitli kaçamakları vardır.