Erdoğan’ın eyalet sevdası sürüyor

PKK’lılarla birlikte “Açılım” yaptıkları dönemde ne diyordu AKP Genel Başkanı?

-Güçlü Osmanlı Devleti’nde Kürdistan, Lazistan eyaleti vardı.

(Ayrıntılar için https://www.ilkehaber.com/haber/erdogan-osmanlida-lazistan-kurdistan-eyaleti-vardi-25755.htm)

Aslında güçlü Osmanlı’da böyle eyaletler de yoktu ama Sayın Erdoğan kafasındaki planı oraya yaslanarak topluma benimsetmeye çalışıyordu. Hedef, PKK’cı bölücülere eyalet üstünden özerklik vermekti.

Aradan zaman geçti; eski dostlar düşman oldu; şimdi PKK’nın eyaletçi/Kürdistancı politikasını yıkmak için çalışıyor kendisi...

Acaba öyle mi?

AKP Lideri, geçenlerde ABD’de yayımlanan New York Times Gazetesi’ne makale yazmış. Orada söylediklerinin en önemlisi şu cümlelerdir:

“Suriye’nin kuzeyinde, nüfusunun çoğunluğu Kürt olarak yerlerde kurulacak yerel meclislerde Kürt toplumunun temsilcileri çoğunluğu oluşturacak; ancak diğer tüm kesimlerin adil bir şekilde siyasi temsil hakkından faydalanmaları sağlanacaktır. Deneyimli Türk yetkililer, bu meclislere belediye işleri, eğitim, sağlık ve acil durum hizmetleri gibi alanlarda danışmanlık verecektir.”

Belli ki Sayın Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde Kürtlerin çoğunlukta olduğu yerleri onlara bırakmak istiyor. Yani orada bir tür eyalet oluşturmaya çalışıyor.

Bunun üç yansıması olacaktır:

1-Bu Kürt meclislerin yönettiği şehirler ileride birleşip devlet haline gelecek ve Büyük Kürdistan projesinin ikinci ayağı olan Suriye Kürdistanı kurulacaktır.

2-Suriye Devleti, Kürtlere verilen bu topraklar yüzünden parçalanacaktır.

3-Erdoğan’ın Suriye’de istediği bu sistem; yarın öbür gün Türkiye’ye dayatılacaktır. Türkiye’den de “Kürtlerin çoğunlukta olduğu şehirlerin yönetimini Kürtlere bırakması” istenecektir. Yani, Türkiye bu modelle parçalanacaktır.

Kim istiyor bu modeli?

-AKP Lideri Tayyip Erdoğan!

Kimin sayesinde getiriyor?

-Türk milliyetçisi postuna bürünmüş Amerikancı Bahçeli sayesinde...

Türk milleti ne yapıyor?

“Elinize sağlık, bölün şu memleketi!” dercesine bu politikaya oy veriyor...

Devam edin, verin oyları; görün işin sonunu...

ERDOĞAN’DAKİ KAVAKÇI YANDAŞLIĞI

Gerçekten de bu Kavakçı ailesine gösterilen ilgiyi anlamakta zorlanıyorum. AKP Genel Başkanı Erdoğan iki bacının ikisini de milletvekili yaptı. Önce Merve Kavakçı’yı, sonra Ravza’yı... Yetmedi; Merve’yi Kuala Lampur’a TC Büyükelçisi olarak atadı. Yetmedi, kızı Mariam’ı da daha yeni danışman yaptı.

Halbuki o Merve Kavakçı, Türk vatandaşlığını bırakmış; ABD vatandaşı olmuştu.

Hem de Amerika’nın çıkarlarını koruyacağına İncil üstüne yemin etmişti.

Acaba şu sıralarda Malezya’daki elçimiz Merve hanım yemin ettiği Amerika’nın mı yoksa Türkiye’nin mi çıkarlarını koruyor?

İyi biliyoruz ki bu Merve hanımın işi gücü de bizi dış güçlere şikâyet etmekti.

Şimdi onun türbanlı ve yüksek topuklu kızı danışman olarak piyasaya sürüldü. Soruyorum: Neyi danışacaksın ona Sayın Erdoğan, neyi?

Bu milletin bin bir sıkıntı ile yetiştirilmiş ve üniversiteyi bitirmiş çocukları asgari ücretle iş ararken ve bulamazken, sizin ABD’den birisini getirip ona danışman diye binlerce dolar verdirmeniz hakka uygun mudur? Bu mudur yerlilik ve millilik?

TÜRBAN TAKMAYANA HAYAT HAKKI YOK MU?

Bu ülkede türbanlı Bayan Kavakçı’lardan ve bayan Fatma Betül Sayan Kaya’lardan başka korunacak aile yok mudur? Neden hep bunların çevresi üst düzey işlere getirilir?

Kadınlarımızın bu devlette görev alması için illa da türban takması mı gerekiyor?

Ya Deniz Çakır’a ettiğiniz hakaret... Onu faşist ilan etmeniz?

Çağdaş bir kadına karşı bu ne hiddet ve şiddettir? Başı açık kadınlara ağır biçimde hakaret eden tarikat şeyhi görüntülü sapıklara niye böyle faşistler demiyorsunuz?

Bu halinizle sadece AKP’lilerin ve türbanlıların cumhurbaşkanı konumuna düştüğünüzü görmüyor musunuz?

Hiddet, şiddet, gurur ve rakipleri aşağılama bizim kültürümüzde yoktur Sayın Erdoğan...

Seçimle geldiğiniz bu makamdan, bir gün gelip seçimle gitme düşüncesi sizi niçin böyle dehşete düşürüyor anlamakta zorlanıyorum...

ASIN BARİ

“Halkı silahlı isyana teşvik etti!”

Metin Akpınar hakkında böyle dava dosyası hazırlamış Savcı...

Sayın Savcı! Bu sanatçımız için hapis cezası istemişsiniz, yetmez...

İdam, idam, idam!

Ne yani asmıyalım da besleyelim mi?

Hey gidi Kenan Evren!

Seni bile mumla arar olduk!

FETÖ’NÜN POLİS MÜDÜRÜ İLE OPERASYONLARI GÖRÜŞEN GAZETECİ DIŞARIDA EREN ERDEM İÇERİDE

Öyle bir polis müdürü ki, Hrant Dink cinayeti de dahil bütün kumpaslarda parmağı olan bir FETÖ elemanı...

Gazeteci ise CIA ve FETÖ tarafından ortak kurulan Taraf Gazetesi eliyle piyasaya sürüldü.

Arıyor polis müdürünü, yapılan ve yapılacak FETÖ kumpasları hakkında ona danışıyor, akıl da veriyor.

Bu kişi FETÖ tarafından büyük paralarla besleniyor.

Şimdi böyle birisi dışarıda; TBMM’deyken Erdoğan’ı kızdırmış olan Eren Erdem FETÖ’cülükten içeride.

Bunun adı FETÖ ile mücadele değil o mücadeleyi istismar etmektir.

Ey FETÖ ile mücadele eden savcılar!Neden başta Taraf Gazetesi’nde çalışanlar başta olmak üzere medyadaki gerçek FETÖ’cülere dokunmuyorsunuz, neden?