Erik Prince'in 'Kuşak ve Yol'da ne işi var'


Bush - Cheney faşizminin Irak’a tecavüzünde adeta bir sembol isimdi Blackwater.

Cheney denen cehennem meleğinin taşeron ordusu idi.

Afganistan ve Irak’ta sayısız katliamlar yaptılar.

Bunlardan bir tanesi 2007’de 2007'de Bağdat'ın Nisur Meydanı'nda 17 sivilin öldürülmesiydi.

Resmi görevleri Amerikalı yetkililerin korunmasıydı.

Çalışanları eski Amerikan ve İngiliz askerleriydi.

Bu paralı katillerin en büyük hobisi yolda arabayla giderken gelen geçen araçların üzerine ateş açıp videoya kaydetmekti.

Meraklıları hala internette bulabilir.

ABD’de 1996 yılında Amerikan Deniz Kuvvetleri Özel Birlikler eski askerlerinden “Uluslararası Hristiyan Özgünlük Örgütü”nün başkanı Evanjelik (Hristiyan Siyonist) Erik Prince ve Al Clark tarafından kuruldu.

Eski CIA kontra terör başkanı Cofer Black, şirketin operasyonlardan sorumlu yetkilisiydi.

Prince aynı zamanda Hollanda kökenli, multi-milyoner, Evanjelist ve Cumhuriyetçi olan Prince ailesinin en küçük çocuğu. Aileden zengin Erik Prince, ABD Deniz Kuvvetleri’nde SEAL bünyesinde Bosna, Haiti ve Ortadoğu’da sekiz yılı aşkın süre görev yapmış.

11 Eylül 2001 ikiz kule saldırılarıyla Prince’in yıldızı parladı. Cheney’nin himayesi altında Afganistan ve Irak’ta milyar dolarlık güvenlik işleri verildi.

Irak’taki katliamları yüzünden pek çok dava açılınca Blackwater şirketinin ismini 2009’da önce Xe Services, ardından 2011’de Academy’ye çevirdi.

New York Times’a göre 2015’te, Birleşik Arap Emirlikleri ile de 500 milyon dolarlık bir anlaşma yaptı.

PRINCE’İN SABIKALARI

PKK mensuplarının üzerinde ele geçirilen ABD menşeli silahlardan da bu Prince’ın şirketinin sorumlu olduğu iddiaları gündeme gelmişti.

Blackwater üyeleri tarafından öldürülen Iraklı 60 sivilin yakınları tarafından Virginia’da açılan davada ifade veren şirketin iki eski çalışanı, Prince’ın kendisini Müslümanları öldürmekle ve İslâm inancını yeryüzünden silmekle görevlendirilmiş bir haçlı gibi gördüğünü söylemişti.

Pakistan’ın Peşaver kentinde cami ve pazaryeri bombacıları üçü ABD'li diplomat, altı kişi suikast silahlarıyla yakalandı. Pakistan polisinin, Peşaver Otoyolu'nda rutin bir kontrol sırasında durdurduğu bazı ''şüpheli araçlarda bulduğu silahlar sonrası altı kişiyi tutukladı.

Tutuklananlardan üçünün ABD büyükelçilik çalışanıydı. Pakistan’ın Dawn gazetesinin haberine göre araçlarda bulunan silahlar mühimmatıyla birlikte dört adet M-4 suikast tüfeği ve dört tabanca idi. ABD'nin Peşaver Başkonsolosu Mary Richard, Amerikalıların tutuklandığı polis karakoluna giderek yetkililerden “silahlara el koyabileceklerini ama Amerikalıların tutuklanmaması gerektiğini” söyledi.

Konuyu daha da merak edenler, “Blackwater: Dünyanın En Güçlü Paralı Ordusu” kitabını okuyabilir. Kitabın yazarı Jeremy Scahill, Blackwater’ın aslen bir CIA organizasyonu olduğunu ve suikast ve bombalı eylemler yapmakla görevli olduğunu delilleriyle ortaya koymuştu.

Bunlar aynı zamanda, Irak, Afganistan, Suriye ve daha onlarca ülkede CIA eliyle kurulan terör örgütlerinin eğitim ve lojistik işlerini de yapıyor.

Bizdeki SADAT bunun bir benzeri.

Şu anda dünyada 90’a yakın özel askeri şirket bulunuyor ve bunlar 110 ülkede faaliyet gösteriyorlar. Özel askeri şirketlerin kurulduğu ülkeler genellikle Amerika, İngiltere ve Güney Afrika.

Neyse fazla uzatmayayım ve sadede geleyim…

KUŞAK VE YOL’DA ERIK PRINCE NE YAPACAK?

Erik Prince’in ismi en son 2017 sonunda Trump ile anılmaya başlandı.

Trump'ın 'derin devletle' mücadele kapsamında özel bir istihbarat ağı kurmayı planladığı öne sürülüyordu. İddiaya göre savaş suçuyla itham edilen özel güvenlik şirketi Blackwater'ın kurucusu Prince ile İran-Contra skandalının başrolündeki emekli Yarbay Oliver North, toplayacakları istihbarattan sadece Trump ve CIA Başkanı Pompeo'yu haberdar edecekti.

Planın hayata geçmesi halinde, Prince ile North'un toplayacakları istihbaratı sadece CIA Başkanı Mike Pompeo'ya vermesi, istihbarat aleminin geri kalanıyla paylaşmaması öngörülüyor. Beyaz Saray ile Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) ise özel istihbarat teşkilatına dair bir planın hiç gündeme gelmediğini, gelse bile desteklenmeyeceğini söyleyerek iddiaları kesin dille yalanladı.

Fakat beni şaşırtan olay bu da değildi.

Prince, tüm bu hengamenin arasında yememiş içmemiş, Hong Kong’da da bir güvenlik şirketi kurmuştu.

30 Mayıs 2017 tarihli Reuters haber ajansının haberine göre, Frontier Services Group (FSG) isimli şirketin kurucusu ve dörtte bir hissesine sahip olan Erik Prince, Çin Halk Cumhuriyeti ile ünlü Kuşak ve Yol projesi için bir kontrat imzalamıştı.

Reuters’a konuşan Prince, “Müşterilerimize Kuşak ve Yol rotasındaki işlerinde gerek duydukları güvenlik ve savunma hizmetini sağlayacağız” demiş.

Pekin’deki Uluslararası Savunma ve Güvenlik Koleji ile FSG arasında imzalanan ve tutarı belirtilmeyen anlaşmaya göre, Prince, Yeni İpekyolu rotasındaki boru hatları, demir yolları ve enerji tesislerinin güvenliğini sağlayacak.

Prince ayrıca yakın koruma, güvenli araç kullanımı, karşı araç çalınması ve kültürel farkındalık konusunda eğitimler de verecekmiş.

Ortadoğu, Avrupa ve Yeni İpekyolu rotasındaki 12 ülkede bu hizmetleri verecekmiş.

Özbekistan, Afganistan ve Pakistan da bu ülkeler arasında yer alıyor.

Bu arada, Çin Devlet medyası da, Prince’ın anlaşma kapsamında Şincian Uygur bölgesinde de ‘Kuşak ve Yol’a yönelik üsler kuracağını yazdı!

Çin resmen kuzuyu kurda teslim ediyor.

Araştırmacı Yazar William Engdahl, Prince’in Trump yönetimiyle Afganistan’daki savaşın kendi hava kuvvetlerini kullanarak özelleştirilmesi için de pazarlık halinde olduğunu belirterek,

“Prince kendi hava filosuyla Afganistan’daki 1 trilyon dolarlık madenleri yağmalarken, uyuşturucu trafiğini yönetirken, nasıl olacak da ABD’nin esas rakibi Çin’e Kuşak ve Yol projesinde hizmet verecek?” diye soruyor.

İşte size milyon dolarlık günün sorusu…

Yoksa trilyon dolarlık mı demeliydim?