Erkan Baş'ın bıyığındaki keramet

Türkiye'nin 1980 darbesi sonrası neoliberal siyasi sistemi, her dönem bazı "sol" seçenekleri parlatmayı tercih etmiştir. Çeşitli örnekler sıralanabilir. Ancak bunun en bilinen örneği 1996'da estirilen ÖDP rüzgârıdır. Gençler bilmez, kısaca hatırlatalım.

"Aşkın ve devrimin partisi" gibi belirsiz bir sloganla piyasaya sürülen bu harekete korkunç bir basın ve "ünlü" desteği sunuldu. Ana akım medya, bu harekete övgüler yağdırdı. Türkiye'nin Amerikancı-liberal köşe yazarları, "işte aranan sol" makaleleri döşendi.

TİP'İN ÖNCEKİ SÜRÜMÜ ÖDP

Doğaldı. Anti-emperyalist olmayı milliyetçilik diye kodladıkları için ABD karşıtlığı yoktu. AB üyeliğini savunuyorlardı. "Seks işçiliği", "LGBT" gibi kavramlar, bu parti sayesinde Türkiye solunun gündemine girdi. Yuvarlak, adresi belli olmayan bir "küreselleşme karşıtlığı" sosu vardı. Bu renksizlik, onları liberal siyasal islamcılarla ve PKK çevresi ile de çok güzel buluşturdu. Öyle ki, Ergenekon tertibinin şakşakçısı, "derin devlet yargılanıyor" yaygarasının şampiyonlarından oldular. Yani, FETÖ ile de – doğal olarak – hizalandılar. Ordu düşmanlıklarını ise söylemeye gerek yok.

Tabii yaşamadılar. Çok sayıda "sol" örgütün koalisyonu olan bu liberal parti, üst üste gelen başarısızılıklar sonrası parçalandı, dağıldı ve bugün küçük bir dev-yol hizbi olarak isim değişikliğiyle hayatını sürdürüyor. En büyük faaliyetleri CHP belediyelerinden büfe kapmak, açacakları barlar için ruhsat kovalamak...

TKP'DEN HDP APARATLIĞINA

Aradan yıllar geçti. Neoliberal sistem bu kez "sol" diye TİP'i piyasaya sürüyor. Hem de 60'lı 70'li yılların TİP ismini kirleterek. Hem de Meclis'te ergen gibi tren fotoğrafı çektirip, "sosyal medya editleri" ile gündem olmaya çalışan bir vasatlar grubu ile.

Partinin başkanı Erkan Baş. Yıllar önce TKP'nin asıl olmasa da görünen lideriydi. Bir süre sonra, "liberal, HDP'ci" kanadın temsilcisi olarak partiyi böldü. Ve elbette ait olduğu yere, HDP'nin kanatları altına girdi. HDP (PKK) listelerinden milletvekili olarak takımları çekti.

PKK; BDP'nin kapatılığı ve HDP'nin kuruluşuyla birlikte Türkiye solunu gütme siyasetini geliştirdi. Açılım sürecinde fikirlerini açıkça ifade edebilen Abdullah Öcalan, bu siyaseti geliştirdi. Mantık mealen şuydu: Biz dar bir Kürt partisi olarak başarılı olamayız. Bu yüzden Türkiye solu üzerinden bir meşruiyet alanı yaratalım.

HDP'YE NATOCU 'SOL' VİTRİN

EMEP, ESP (MLKP) gibi sahte solcu partilerin, Ertuğrul Kürkçü, Gençay Gürsoy gibi "sol" figürlerin vitrine çıkarılması bu dönemin işleridir. Bunlar çok mu önemli diyeceksiniz? Önemli. Normalde olmayan bir partinin, ESP'nin başkanı Figen Yüksekdağ'ı HDP'nin eşbaşkanı yaptıklarına göre, önemli. Böyle "solcular" gelince, peşinden neoliberaller ve "sanat-sepet" takımı da geliyor çünkü. Hatta 2015, 2018 ve 2019'da gördüğümüz üzere CHP bile geliyor.

PKK, ABD'den silah alan, onun amaçları doğrultusunda faaliyet yürüten bir terör örgütü. HDP de PKK'ya bağlı. Bu nedenle HDP, Türkiye'de sola en uzak parti. HDP'nin kanatları altındaki TİP'in de normal koşullarda sol bir parti olma ihtimali yok.

Zaten öyle olduğu için, TBMM'deki NATO'nun genişlemesi oylamasına TİP katılmadı. Normalde bir sol partinin, hele Meclisteyse, kürsüden aleyhte konuşup üstüne 'hayır' oyu vermesi beklenirdi. Biz elbette beklemiyoruz. Çünkü ABD ve PKK güdümünde solculuk olmaz, bunu biliyoruz. TİP çevresinde toplanan safların TİP gerçeği ile yüzleşmelerini keyifle izliyoruz.

BIYIĞIN ÖRTTÜKLERİ

Türkiye'nin "yetmez ama evet" takımının yeni gazetesi Oksijen, Erkan Baş ile yaptıkları söyleşiyi şu sözlerle duyurdu:

"O bildiğimiz hiçbir siyasetçiye benzemiyor. Beyaz gömleği, meşhur bıyığı, Tarık Akan bakışlarıyla ve dağıttığı umut ışığıyla son günlerin en çok konuşulan isimlerinden biri TİP Genel Başkanı Erkan Baş."

Şu sunuştan bir siyasi liderden değil, cast ajansı seçmelerinden bahsedildiği sonucuna varabilirsiniz. Zaten liberaller, bağımsızlıkçı, gerçekten sol bir lider neden arasınlar ki? Belli ki bir oyuncu arıyorlar. Belki de bir figüran. Zaten Baş da söyleşide, "fiziğimle gündem olmak istemiyorum" diyor. Mankenlikten oyunculuğa terfi etmiş yeni yetme ünlü gibi... Hey Allahım.

Ve şu soruyu sordu Oksijen: Erkan Baş alametifarikası nereden geliyor?

Bıyıkta keramet arayan bu şekilci kafa Erkan Baş'ın alametifarikasını (ayırıcı özelliğini) soruyor. Söyleşiden bunun, gömlek, bıyık, boy falan olduğu anlaşılıyor.

Erkan Baş'ın bir alametifarikası yok. Altı üstü PKK kuyruğunda bir sahte solcu. Ahmet Şık, Barış Atay ve Sera Kadıgil'in de yok. Şehitler için "PKK infaz etti" diyen, Savcı rehin alıp öldüren DHKP-C'lileri kahraman yapan tipler bunlar.

Ama Türkiye'de solculuğun 1920'lerden bu yana bir alametifarikası var. O da bağımsızlıkçılık, anti-emperyalizm. Solculuk yapmak isteyen, NATO'cu olma utancını yaşamak istemeyen Vatan Partisi'ne buyursun. Kapımız açık.