Erken dijitalleşen yol alır!
İki hafta önce 12 Ocak’ta İstanbul’da TUSİAD öncülüğünde “Dijital Türkiye Konferansı" düzenlendi. “Oyunun Kuralları Değil, Kendisi Değişti” başlığıyla düzenlen Konferans’ta günümüzde ülkeler arası rekabette belirleyiciliğin dijitalleşme oranı olduğu vurgulandı. Türkiye’nin harekete geçirilmeyi bekleyen büyük potansiyeline dikkat çekildi. (1)
Dijitalleşme tıpkı internet kullanımı gibi, gelişmiş kapitalist ülkelerde başladı, ancak gelişmekte olan ülkelerin hızlı kalkınmasında etkili bir faktör oldu. Başta Çin olmak üzere, Güney Asya ülkeleri ekonomilerini dijitalleştirerek büyük sıçrama kaydettiler.
Türkiye de bağımsız ve milli kaynaklara dayanan kalkınması için ekonomisini dijitalleştirmede de devrim yapmak zorunda.
Çin’in bu alandaki başarısına yakından göz atalım.
ÇİN’İN DİJİTALLEŞME PLANI
TUSİAD’ın toplantı düzenlediği gün, Çin Devlet Konseyi, dijital ekonominin GSYİH içindeki 2020'de yüzde 7,8 olan payını 2025'te yüzde 10'a çıkarmayı hedefleyen bir plan yayınladı. (2) Çin bunu 6G ve büyük veri gibi teknolojileri zorlayarak başarmayı hedefliyor. En hızlı geniş bant bağlantı hızına sahip kullanıcı sayısını da 10 kat artırıp 2025'te 60 milyona çıkarmaya planlıyor. Bu sayı 2020’de sadece 6,4 milyon idi.
Açıklanan “Dijital Çin Planı”, bu yıl uygulamaya konulan 14. Beş Yıllık Planı’nda belirlenen “dijital kalkınma” için yol haritası olarak kabul ediliyor. Önümüzdeki beş yıl içinde 5G'nin ticarileştirilmesi, 6G'nin Ar-Ge'si, Yapay Zekâ, sanal görüntü (VR) ve yüksek çözünürlüklü video teknolojilerinin uygulanması ve mevcut teknolojilerle birleştirilmesi hedefleniyor.
Plan’da kişisel verilerin korunması ve kişisel verilerin toplanma yöntemleri net bir şekilde belirleniyor, kişisel verilerin işlenmesinin ve kullanımlarının kurallaştırılacağı ve ihlallerin önleneceği vurgulanıyor.
VERİYİ ÜRETİM FAKTÖRÜ OLARAK GÖRÜN
Çin Devlet Konseyi, “veriyi yeni bir temel üretim faktörü olarak kullanmayı” öneriyor. Ve buna bağlı olarak dijital ekonominin yönetişim sistemini iyileştirmeyi, geleneksel endüstrilerin dijitalleşmesini ve dijital endüstrilerin endüstrileşmesini koordine etmeyi, geleneksel endüstrileri dijital teknolojilerle güçlendirmeyi, yeni dijital endüstrileri ve yeni ekonomik modelleri kuluçkalamayı planlıyor.
‘DİJİTAL ÇİN’ PLANI’NDAKİ GENEL HEDEFLER
2025 yılına kadar, Çin’deki Dijital ekonomi gelişiminin ana göstergeleri şöyle sıralanıyor:
- Dijital ekonominin GSYİH'daki payı 2025'te yüzde 10'a çıkarılacak, bu oran 2020'de yüzde 7,8 idi,
- Aktif internet kullanıcı sayısının 2025'te 800 milyona çıkarılacak, bu sayı 2020'de 460 milyon idi,
- 2020'de 6,4 milyonolan 1000 Mb geniş bant kullanıcıları sayısı 2025'te 60 milyona çıkarılacak,
- 2020'de 1,3 trilyon dolar olan yazılım ve bilgi teknolojisi hizmetleri endüstrisinin büyüklüğü, 2025'te 2,2 trilyon dolara ulaştırılacak.
- Endüstriyel internet platformlarının kapsama oranı 2025'te yüzde 45'e yükselecek, bu oran 2020'de yüzde 14,7 idi,
- 2025’te çevrimiçi perakende satışların toplam tutarı 2,7 trilyon dolara yükseltilecek, bu tutar 2020’de 1,9 trilyon dolar idi,
- E-ticaret işlemlerinin toplam tutarı 2025’te 7,3 trilyon dolara çıkarılacak, bu tutar 2020’de 5,86 trilyon dolar idi.
- Çevrimiçi e-devlet kullanıcılarının sayısı, 400 milyondan 800 milyona yani iki katına çıkarılacak.
ÇİN EKONOMİSİNİN DİRENCİNDE DİJİTAL EKONOMİNİN ROLÜ
Uygulanan sıkı karantinalardan örselense de Çin ekonomisi Kovid-19 türü salgınlara karşı dirençli tek ekonomi olduğunu kanıtladı. Gelişmiş kapitalist ülkelerden farklı olarak, özellikle hızlı dijital dönüşümü sayesinde Çin'in bir ekonomik durgunluğa girmesi öngörülmüyor.
SALGIN DİJİTAL EKONOMİNİN GELİŞMESİNİ HIZLANDIRDI
Şanghay’daki ünlü Fudan Üniversitesi’nin İktisat Fakültesi Dekanı ve Çin Ekonomik Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Zhang Jun’un değerlendirmelerine kulak verelim:
“Salgın bazı hizmet işletmelerini yok etti, ancak bu durum, dijital teknolojilerin atılımını hızlandırdı. Evlerinden çıkamayanlar, ‘JD.com’, ‘Taobao’, ‘Meituan’, ‘Eleme’ ve ‘Pinduoduo’ gibi uygulamaları kullanarak gıda, sebze ve günlük ihtiyaç maddelerini çevrimiçi satın alabildiler.”
“Ayrıca okullar ve üniversiteler de bir ay içinde çevrimiçi eğitime geçti. Benzer şekilde şirketler, işletmelerini uzaktan çalışma modeline geçirip, ‘Enterprise WeChat’ ve ‘DingTalk’ gibi iletişim platformlarından e-sözleşmelere kadar dijital araçlardan yararlandı. DingTalk'ta tek bir günde toplam 100 milyondan fazla katılımcıyla 20 milyondan fazla çevrimiçi toplantı yapıldığı saptanıyor.”
“Teknoloji, karantina sırasında hayatın sorunsuz sürmesine yardımcı olduğu gibi, Çin'in de halk sağlığını riske atmadan toplu karantinaların kaldırılmasını sağladı. Çin’de kullanıcıların sağlık durumunu gösteren bir cep telefonu uygulaması olan Alipay Sağlık Kodu kullanılıyor. Böylece vatandaşlar, ne zaman karantinaya alınmaları gerektiğini, ne zaman kamusal alanları güvenle ziyaret edebileceklerini ve ne zaman seyahat edebileceklerini biliyorlar. Bu aynı zamanda yetkililerin riskleri izlemesini ve salgına dönüşmeden önlenmesini sağlıyor. Bir kişi, örneğin bir havaalanını veya oteli ziyaret ederse, kişisel QR kodunu gösteriyor. Son 14 gün içinde yüksek riskli bir bölgeyi ziyaret edip etmediği de QR kodunun altında bildiriliyor. Bu tür izleme yalnızca seyahatte değil, okullara, devlet kurumlarına girişlerde de kullanılıyor.”
“Dijital teknolojiler Çin'in tüm sağlık endüstrisini dönüştürüyor. Çevrimiçi ilaç satın alımlarının artmasının ötesinde, ‘Ping An Good Doctor’ gibi 5G tabanlı uzaktan tıbbi danışma platformları gelişiyor. Çin'in 5G ağ kapsamı geliştikçe, teşhisler, hastane sevkleri ve randevular ve sağlık yönetimi hizmetlerine daha da geniş çapta erişilebilir hale geliyor. Bu gelişme, uzak bölgelerde daha iyi tıbbi kaynaklara kolay erişimi olmayan haneler için özellikle değerli oluyor.”
“Teknoloji aynı zamanda sağlıkta araştırma ve geliştirmeyi de teşvik ediyor. Örneğin, Huawei'nin tıbbi bilgi toplama uygulaması ‘Eihealth’, viral genom araştırması, anti-viral ilaç geliştirme ve tıbbi görüntüleme ve analiz için kullanılıyor. Dijital teknoloji, Kovid-19 tedavi yöntemlerinin ve aşıların araştırılmasını hızlandırdı ve virüs tespitini daha kesin hale getirdi.“
FİNANS SEKTÖRÜNDEKİ BAŞ DÖNDÜRÜCÜ HIZ
“Benzer bir dijital dönüşüm, Çin'in finans endüstrisini kasıp kavuruyor. 562 milyon kullanıcıyla Çin'in mobil bankacılık mikro uygulamaları, Mart 2021 sonunda müşteri tabanına göre kısa video ve alışveriş uygulamalarından sonra üçüncü en büyük uygulama kategorisiydi.”
“Dijital teknolojiler, bankacılığı daha kullanışlı hale getirmenin ötesinde, finansal kurumların hizmetlerini genişletmelerine ve iyileştirmelerine olanak sağladı. Örneğin, büyük veri, bulut bilişim, yapay zekâ ve dağıtılmış bilgi işlem mimarisini kullanan ticari bankalar, küçük ve mikro işletmelere ve doğrudan hane halkına hizmet verme yeteneklerini büyük ölçüde geliştirdi.”
“Finansal teknoloji firmaları da benzer adımlar attı. Küçük ve mikro işletmeler için krediye dayalı finansman, uzun süredir finans kurumları için bir zorluk teşkil ediyordu. Ancak, Alipay ve çevrimiçi bankacılık hizmetlerinin yardımıyla ‘Ant Financial’, geçen yıl 16 milyondan fazla müşteriye hizmet verdi ve 2 trilyon yuan (315 milyon dolar) kredi verdi. Benzerleri de öyle.”
İSTİHDAM ARTIŞININ KAYNAĞI
“Çin'in dijital ekonomisinin büyümesi, istihdam için de bir nimet oldu. Çin Bilgi ve İletişim Teknolojileri Akademisi, 2018'de dijital ekonominin 191 milyon iş yarattığını açıkladı. Toplam istihdamın dörtte birini oluşturduğunu ekonominin yarattığı istihdam artışının yıllık yüzde 11,5 olduğunu bildiriyor. Dijitalleşmenin getirdiği artan işgücü piyasası, son yıllarda kentsel işsizliğin önemli ölçüde artmamasının nedeni olduğuna işaret ediliyor.”
SONUÇ: TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDEKİ ACİL GÖREV!
Çin geçen yıl yüzde 8,1 büyüme ile dünya büyüme rekoru kırdı. Bunu, teknoloji güdümlü yapısal dönüşüme ve bu alana on yıllık yoğun yatırıma borçlu. Türkiye’nin ekonomisini dijitalleştirmesi, üretim devrimi programının hedeflerini gerçekleştirmede kolaylaştırıcı ve ivme katan bir özellik olacak. Genç nüfusu, yetişmiş iş gücü, yaygın internet kullanımı, doğru bir önderlik ve gerçekçi planlama, sanayi-üniversite iş birliğini hayata geçirerek bu alanda bir “Türk mucizesi” yaratabiliriz. Güzel bir atasözümüz “Erken kalkan yol alır!” diyor. Biz de diyoruz ki: Erken dijitalleşen yol alır!
2. http://www.gov.cn/zhengce/content/2022-01/12/content_5667817.htm
3. https://www.chinausfocus.com/finance-economy/chinas-rapid-shift-to-a-digital-economy