Erken seçimde son durum!
Erken seçim tartışılıyor.
Esas olarak halkın değil, ABD’nin talebi. ABD’de bile, “Amerika yüzyılı bitti” deniyor.
Bu nedenle panikteler.
Türkiye’yi yeniden,
ABD yörüngesine sokmak için aceleleri var.
Şimdi daha çok asılacaklar.
Afganistan yenilgisini telafi etmeye çalışacaklar.
Biden muhalefetiyle, mesaiyi artıracaklar.
Gelen haberler de bu yönde.
Kapalı kapılar arkası temaslar artmış.
Yol haritası Washington’da çizildi.
“Erken seçim” siyasetin “ana yemeği” oldu.
SON DURUM
Yakın zamana kadar talep azdı.
Ama bir yerlerden pompalanıyordu.
İktidarın hataları, acil atılması gereken adımlarda ayak sürümesi, “her tarafı idare etme” çabaları, “Gizli Amerikancıların” provokasyonları, bunların ekmeğine yağ sürdü.
Erken seçim talebinde kıpırdanma var.
Şu anda yüzde 50’nin üstünde değilse de,
Çok yakınında.
Bu şekilde devam ederse, kısa sürede aşar.
ECEVİT MODELİ
2002’de Ecevit’e yapılanların benzeri,
Ak Parti’ye yapılıyor.
ABD, Irak işgaline ikna edemeyince, operasyon başlatılmıştı.
2001 krizi…
Arkasından ekonominin başına Kemal Derviş’in atanması,
“Yeni senaryo”nun devreye sokulması.
İktidarın büyük ortağı DSP’nin bölünmesi.
Türkiye’nin erken seçime sürüklenmesi…
Bu süreçte, ABD’ye verilen tavizler,
Ecevit Hükümetinin ömrünü uzatmadı.
Tam tersine kısalttı.
OLGUNLAŞMAYI BEKLİYORLAR
ABD’lilerle yakın olan, yılın belli dönemini ABD’de geçiren, politikayla da ilgili, Ak Parti ile de teması bulunan bir tanıdığım ABD’den yeni döndü.
ABD’nin Türkiye planını ve gelişmeleri sordum.
Yanıtı özetle şöyle oldu:
“ABD kararını vermiş.
Erken seçim ilk seçenek.
Şu anda koşulların olgunlaşmasını bekliyor.
Zamanı geldiğinde düğmeye basacak.
Her yolu deneyecekler.”
Ancak birkaç noktaya dikkat çekti:
“Bir, ABD eski ABD değil.
Gücü sınırlı.
İki, iktidar Rusya ve Çin’le ilişkileri artırdı.
Bu ABD’nin planlarını zorlaştırıyor.
Üç, Türk halkı ABD’ye düşman.
Bütün bunlar ABD’nin hesaplarını bozuyor.
Ama vazgeçmiş değiller…”
(Bu arada bir not düşeyim. Bu görüşme ABD’nin Afganistan’dan kaçışından önceydi.)
AK PARTİ’NİN HALİ
“Bir de Ak Parti’nin ruh hali var.
Parti yöneticileri, üst düzey bürokratlar umutsuz.
Sanki yenilgiyi şimdiden kabullenmişler.
Eskiden Erdoğan partiyi hızlı toparlardı.
Son hamleleri pek etkili olmadı.
Partideki metal yorgunluğu, her zamankinden fazla.
Cumhurbaşkanlığı sistemi tıkanmış görünüyor.
Merkezi otoritede zayıflık var.
Gerçekler Erdoğan’dan gizleniyor.
Hastalık tam teşhis edilemeyince, tedavisi de zorlaşıyor.
Birçok kurumda, özerk ekipler oluşmuş.
Bunlar devleti değil, kendilerini düşünüyor.”
Bu tespitler bana ait değil.
Ak Partili siyasetçi ve bürokratların değerlendirmesi.
Bu hava da erken seçim hanesine yazıyor.
DEĞİŞİR Mİ?
Peki bu durum değişir mi?
Elbette değişir.
Ama hızla alınması gereken kararlar var.
Suriyeli sığınmacılar ve Suriye sorunu için,
Şam yönetimi ile ilişkiye geçmek.
Gerçek dostlarla güven artırıcı önlemler.
Rusya, Çin, İran, … gibi ülkelerle daha fazla dayanışma.
İçeride birliği sağlamak.
Üretim ekonomisinin tavizsiz uygulanması.
Bu yolla işsizliğin önlenmesi…
Bunlar sadece birkaçı.
Sorunların çözümü için de,
Milli Hükümetin önünün açılması.
Halk inanırsa,
ABD planlarını bir çırpıda bozar.
Bu eninde sonunda gerçekleşecek.
Önemli olan en az zararla olması…
ABD’nin Afganistan yenilgisi ortada.
Bütün dünya yeni duruma göre pozisyon alıyor.
ABD algıyı değiştirmeye çalışacak.
Her çılgınlığı yapabilir.
Örtülü operasyonlar, siyasi cinayetler, …
Şimdi çok daha dikkatli olunması gereken bir dönem…
Ama oyun disiplini yok.