Ermeni sorunu için yol haritası!

Geride bıraktığımız hafta boyunca hepimiz, ülke çapında elektriklerin kesilmesine ve Cumhuriyet Savcımızın rehin alınıp öldürülmesine odaklanmışken, son derece önemli gelişme yaşandı: 

Güney Kıbrıs Rum Hükümeti, yeni bir yasa çıkararak, Ermeni soykırımını inkar etmeyi suç haline getirdi. 

Yani, Perinçek’in, aynı yasayı çıkaran İsviçre hakkındaki davası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde henüz kesin karara bağlanmamışken, başımıza bir bela daha açıldı. 

Ve ne yazık ki; bu belaların sayısı, soykırım iddiasının 100’üncü yılı dolayısıyla bu ay içinde daha da artacağa benziyor. 

*** 

Peki; biz ne yapmalıyız? 

Deneyimli gazeteci büyüğüm ve eski TBMM Başkanvekili Uluç Gürkan, Malta’da 1919-1921 yılları arasında yapılan soykırım yargılamasının ışığında konuyu yeniden ele aldı. Türkiye’nin bu sorunu kalıcı olarak çözmesi için bir “yol haritası” hazırladı. 

Bu son derece önemli çalışmayı da “Ermeni Katliamı Suçlaması, Yargılama ve Karar” isimli bir kitapta topladı. 

Bu kitabın son bölümünde Türkiye’nin çaresiz olmadığını vurgulayarak şu önerilerde bulunuyor: 

*** 

- Malta’daki ‘Ermeni Kırımı Soruşturması’nın dosyası İngiltere’den resmen istenebilir. İngiliz Kraliyet Başsavcılığı’nın ‘kovuşturmaya yer olmadığına’ hükmetmesinin gerekçeleri, ‘soykırım’ iddialarını temelden çürüten bir hukuk belgesi olacaktır. 

- Avrupa Adalet Divanı’nın parlamentolarda ‘Ermeni Soykırımı’ iddialarını tanımayı ‘hukuki değeri olmayan siyasi adımlar’ olarak tanımlayan kararı ile Uluslararası Adalet Divanı’nın yabancı ülkelerin yerel mahkemelerinde Türkiye lehine açılan ya da açılacak davaların geçersizliği için emsal oluşturan kararının gerekleri yapılmalıdır. TBMM, AB üyesi olup da ‘Ermeni soykırımı’nı tanıyan ülkelerin parlamentolarından, Avrupa Adalet Divanı hükmü uyarınca ‘soykırımı tanıma’ kararlarını yeniden gözden geçirmelerini istemelidir. Adalet Bakanlığı da Uluslararası Adalet Divanı’nın Almanya aleyhine İtalya’da açılan bir davayı hükümsüz sayan kararını emsal göstererek Türkiye aleyhine açılacak davaları dava edebilmelidir. 

- Türkiye’nin yabancı ülkelerdeki diplomatik misyonlarının internet sitelerinde Malta yargılaması, Avrupa Adalet Divanı ve Uluslararası Adalet Divanı kararları ile AİHM Perinçek-İsviçre kararı İngilizce-Fransızca orijinalleri yanında, Türkçe, Ermenice ve hangi ülkedeyse o ülkenin diliyle yayınlanmalıdır. 

- Ermeni iddialarını tartışmayı cezalandıran ülkeler aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dava açılması için bütün yollar zorlanmalıdır. Perinçek-İsviçre örneği tek kalmamalıdır. 

Yabancı dilde yayın, yabancı dillere çevrilmiş belgeler ve kitaplar için devlet desteği artırılmalıdır. Örneğin Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nün bu konudaki çok değerli çalışmaları yurt dışında etkin bir biçimde dağıtılmamaktadır. Çalışmalar yurt içinde kalmakta, emeklerin büyük bölümü boşa gitmektedir. Özellikle bu tür kaynakların uluslararası dağıtım ağı geniş olan yayınevleri aracılığıyla basılmasının sağlanması son derece değerli bir katkı olacaktır.  

- İç kamuoyundaki ilgisizliği ve bezginliği aşmaya yönelik kampanyalar düzenlenmelidir. Üniversitelerde bu konularda yapılacak yüksek lisans ve doktora çalışmaları teşvik edilmelidir. Örneğin 1915-1916 Osmanlı askeri mahkemelerindeki yargılamalar ve Malta soruşturması ön plana çıkarılabilmelidir. 

- Son olarak, konunun hukuki ve siyasi tartışmalarına paralel olarak Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan ortak acıların diyalog yoluyla karşılıklı olarak algılanması için gereken platformlar teşvik edilmelidir. Yüzyıllarca bir arada yaşayan ve acısıyla tatlısıyla ortak bir geçmişi paylaşan insanların her türlü önyargıdan uzak bir şekilde bir araya gelerek birbirlerini daha iyi anlamalarını sağlayacak zemin yaratılmalıdır.  

*** 

Bu kitabı herkesten önce, Türkiye’nin Ermeni soykırımı yaptığına inandırılan cahil, teslimiyetçi ama kibar (!) “tatlı su aydınları” okumalı... 

Çevrenizde böyle tipler varsa; mutlaka bu kitabı onlara hediye edin! 

Belki okurlar da aptallıklarından vazgeçerler! 

ERMENİ KATLİAMI SUÇLAMASI YARGILAMA VE KARAR 

Türü: Araştırma, inceleme 

Yazan: Uluç Gürkan 

Yayınevi: Kaynak Yayınları 

Baskı tarihi: 2015, Mart 

Sayfa sayısı: 284 

Fiyatı: 18 lira 

*** 

YÜZ YIL ÖNCEKİ ZAFER YİNE DESTAN YAZDIRDI! 

Dilimizin yaşayan en önemli şairlerinden biridir Hüseyin Yurttaş... Belki adını bile anımsamazsınız ama eminim ezberinizde birkaç dizesi vardır. 

Bu yiğit, yurtsever şairimiz, Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yılında bu destanı bir kez daha yazdı! 

Başından sonuna tüm olayları, cepheleri, yiğitleri, şehitleri, ülkenin halini, düşmanın kibrini anlatan bir destan yarattı. 

Adını da o meşhur türkü gibi, “Çanakkale İçinde” koydu... 

Mutlaka okuyun! 

*** 

“Paylaşım savaşıdır bu, diş dişedir dünya 

Onların hakkından, zor oyunu bozanlar gelir 

Çanakkale boydan boya bir vatandır şimdi 

Takmış süngüyü, tüfeğini kapanlar gelir” 

ÇANAKKALE İÇİNDE 

Şair: Hüseyin Yurttaş 

Türü: Şiir 

Yayınevi: Tekin Yayınevi 

Baskı tarihi: 2015, Mart 

Sayfa sayısı: 127 

Fiyatı: 15 lira