Ermeni sorununu Kürtler yarattı -(TAMAMI)

Son 25-30 yılın en büyük psikolojik tuzağı “Tarihinizle barışın!”, “Tarihimizle barışalım!” kazıkları idi. “Tarihle barışmak” iki anlama geliyordu:

1.Cumhuriyet’in temellerini dinamitlemek için, Osmanlı’yı mazlum ve masum göstermek, Osmanlı’nın kirli çamaşırlarını Tursil ile yıkamak; Osmanlı’yı allayıp-pullayıp tekrar vitrine çıkarmak.

2.Ermeni Soykırımı’nı ve Kürtlere uygulanan zulüm politikasını kabul etmek.

Ve bahşiş olarak da “Azınlıklara uygulanan asimilasyon politikasını kabul edip suçlamak.”

Nazi benzetmesi

Utanmadan, Nazilerin Yahudilere uyguladığı benzersiz soykırımı ve Alman hükümetinin Yahudilerden özür dilemesini örnek olarak sundular. Dillerde “Nazi Soykırımı” ama “Alman Soykırımı” değil. Ve fakat, sadece “Türklerin Ermenilere yaptığı soykırım!”

Helal olsun adamlara, bu ırkçı zırvaları bizim yoz ve çürük aydınların gayret ve yardımı ile ülke halkına zorla kabul ettirdiler.

Medeni cesaret yönünden ödlek

Cumhuriyet’in “Medeni Cesaret” bağlamında utangaç ve ödlek olduğunu anlayan BDP, 24 Nisan 1915 dolayısıyla, Kürt Açılımı’na “Ermeni Açılımı”nı eklemiş. BDP Genel Merkezi’inden yapılan açıklamada “Ermeni Soykırımı” ifadesine yer verilmiş ve BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise bu açıklama ile eş zamanlı olarak TBMM’ye “1915’de Ermeni halkının tehcir edilmesi sonrasında meydana gelen katliamların tüm boyutları ile beraber araştırılması ve bu konudaki gerçekliğin açığa çıkartılması” gerekçesiyle araştırma önergesi vermiş. (Aydınlık, 25.04.2013)

Gene, Aydınlık’ın verdiği habere göre: Taşnak Partisi Erivan temsilcisi, “Ermenistan’ın iade edilmesini istediği topraklar şu anda Türklerin egemenliği altında. Yarın, bizim iade edilmesini talep ettiğimiz Ermeni toprakları Kürtlerin eline geçerse onlardan geri vermelerini talep ederiz” demiş.

93 Harbi ya da 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasını Ermeniler unutmuş olabilirler ama Kürtçülerin bunları çok iyi anımsamak zorunda. Çünkü bu savaşın öncesinde ve sonrasında Ermenilere hamilik yapan Rus çarlığı ile Kürtleri fışşıklayan İngiltere ve müttefikleri aynı toprak parçası için bu iki fırsatçıyı birbirinin üzerine salmıştı. Güya Osmanlı yıkılınca, Ermenilerin “Güney Ermenistan”, günümüz Kürtçülerinin “Kuzey Kürdistan” adını verdikleri toprak parçalarına konacaklardı.

Bunu bildiğim için, Fransa’da yapılan bir uluslar arası toplantıda, tartışma açılınca, yanımda götürdüğüm iki Türkiye haritasından aynı bölgeyi makasla kesip Ermenicilere ve Kürtçülere vermiştim. Millet gülmekten kırılmıştı.

***

AKP katılmaz ama, BDP’li İdris Baluken’in önerisi TBMM’de kabul edilip tartışılmalı. Tartışılmalı ama Türklerin masumiyetini savunacak olanların çok iyi tarih çalışmaları gerekiyor. 1915 tehciri sırasında eğer bir “soykırım” yapılmışsa bunu Kürt aşiretlerine mensup harami çetelerinin yaptığı ortaya çıkacaktır. Dikkat ederseniz “Kürtlerin yaptığı ortaya çıkacaktır” demiyorum. Tarih boyunca yağmacılıkları ve gaddarlıklarıyla ünlü “aşiretler ve beyleri” diyorum.

BDP’ye göre, Türkiye, vicdanların temizlenmesi için tarihiyle hesaplaşmalıymış. Bu anlayışa göre, Kürtler, toprakları üzerinde hak iddia ettikleri Osmanlı ve Cumhuriyet utanç tarihinde pay sahibi değillermiş.

Ama tarih öyle söylemiyor. Bilâl N.Şimşir’in iki ciltlik “Kürtçülük” (Bilgi Yayınevi, 2007 ve 2009) adlı kitabını okurlarsa gerçeği öğrenirler. Özellikle de “1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı: Kürtlerin Sırtından Anadolu’da Ermeni Sorunu Hazırlanıyor” (s.116) bölümü okunmalı. Adı geçen kitabın birinci cildinden (2007) bazı alıntılar yapalım:

***

•13 Temmuz 1878 tarihli Berlin Antlaşması Madde 61 - “Babıali, Ermenilerin yaşadığı vilayetlerde yerel ihtiyaçların gerektirdiği geciktirmeden yapmayı ve Çerkez ve Kürtlere karşı Ermenilerin huzur ve güvenliğini sağlamayı yükümlenir. Bu hususta alınacak önlemleri (büyük) devletlere bildirecektir ve devletler de alınan önlemlerin uygulanmasını gözeteceklerdir.”(s.153)

(Durup dururken Çerkesler de girdi işin içine!)

•28 Haziran 1877: İngiltere’nin Erzurum Konsolosu Tohrab’tan Büyükelçi Layard’a: “Van bölgesindeki durumu dün telgrafla arzetmiştim. Faik Paşa Komutasındaki Van birliği için bir süvari tümeni oluşturmak amacıyla toplanan Kürtlerin çoğunun, askere katılmak yerine Van yöresine dağılarak önlerine çıkan bütün köyleri talan ettikleri anlaşılmaktadır.” (s.117)

(Aşiret haramileri Ruslara karşı savaşacaklarına Ermeni köylerini talan ediyorlar.)

•”Sünni Şikkak Aşireti’nin İran kolundan bir miktar Kürt, görünüşte, Türkiye’deki kardeşlerinin yanında Rusya’ya karşı cihada katılmak üzere Türkiye’ye geçmiş ve Türkiye topraklarında birçok Hıristiyan köyünü ve kiliseyi yağma etmişlerdi.” (s.119)

•”Kürtlerin yaptığı mezalim, Bulgar vahşetini bile gölgede bırakır...” (s.118)

•”Kürtlerin devlete 20 bin kişiyle yardım edecekleri bir aldatmaca idi. 800 kişiyle Van’a yardım edeceğini bildiren Şeyh’e, Vali tüfek vermiş onlar da Hıristiyan köylerini talan etmişlerdir. (s.121)

•”Türk ordusu Beyazıd’a gitti ve şehri Ruslardan geri aldı. Kürtler ise çarpışmalar devam ederken şehri ve civarını talan ettiler.” (s.123)

***

Kürt aşiretlerinin 93 Harbi’de yaptıklarına bu türden yüzlerce örnekler verilebilir. Tarihin torbası bu türden örneklerle doludur. Kürt aşiretleri beylerin, mirlerin, şeyhlerin peşinde bilinçsizce işler yapmış. 1915 tehciri sırasında, Suriye’ye jandarma eşliğinde götürülen Ermeni kafilelerini aşiret haydutları basıp soymuş ve kırıma uğratmış. Cumhuriyet tarihçiliği, Kürt halkını utandırıp kırmamak için bu gerçeklerin üzerini bilinçli olarak kapatmış. Günümüzün cahil Kürt politikacıları demek ki bu gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyor. O zaman gereken yapılmalı!