Esad’ın mesajı doğru okunmalı

Yıl 2011…

Suriye’yi parçalama operasyonu başladı.

ABD adını “Arap baharı” koymuştu.

Ama Suriye’nin “kışı” oldu.

Türkiye yolgeçen hanı haline geldi.

Kafkaslardan, Avrupa’dan, Afrika’dan…

Orta Asya’dan, Uygur bölgesinden gelen teröristler…

Ülkemiz üzerinden Suriye’ye geçti.

Hatay’a inen uçaklar tıklım tıklımdı.

Suudi Arabistan’dan günde 2 sefer yapılıyordu.

Otobüslerde yer yoktu.

İskenderun limanına giren çıkan belirsizdi.

EN FAZLA 6 AY

İktidar çok emindi.

Esad yönetimi fazla dayanamazdı.

En fazla 6 ay içinde düşerdi.

Davutoğlu çok daha umutluydu.

2 ay ömür biçmişti.

“Emevî Camiinde namaz kılma…”

Bu tespitin bir sonucuydu.

Yanlış yaptıklarını söyleyenlere yanıt hazırdı:

“Sahada olmazsak masada olamayız.”

2012 EKİM AYI

2012 yılı ekim ayı…

Şam’da Beşar Esad’la görüşmüştüm.

Türkiye’nin tavrına çok şaşırmıştı.

Ortak bakanlar kurulu bile yapılmıştı.

Bu düşmanlık neyin nesiydi…

Hiçbir anlam veremiyordu.

Sürekli bu tavır değişikliğinin nedenini sordu.

Sonra da şu uyarıyı yapmıştı:

“900 kilometre sınırı açtınız.

Dünyanın her yerinden teröristler ülkemize geldi.

ABD koordinasyonunda saldırıyorlar.

Ordumuz buna göre konumlanacak.

Nüfusu yoğun bölgelerde konuşlanacak.

Doğu bölgemizde nüfus azdır.

Orada otorite boşluğu yaşanacak.

Sizin Irak’ın kuzeyi deneyiminiz var.

Ayağınıza kurşun sıkıyorsunuz.

Farkında değil misiniz?”

DEDİĞİ OLDU

Ne yazık ki uyarıları gerçekleşti.

Esad yönetimi mecbur kaldı.

Batı’da mücadeleye öncelik verdi.

Şam’da, Halep’te, Lazkiye’de, …

Fırat’ın doğusuna ABD ve PKK/PYD yerleşti.

Ayağımıza kurşun sıktığımız anlaşıldı.

Ama geç kaldık.

Davutoğlu’nun stratejik derinliği…

Türkiye’ye çok pahalıya patladı.

ESAD’IN SON MESAJI

Neyse, geçmişi kaşımanın anlamı yok.

Zararın neresinden dönsek kârdır.

Suriye ile normalleşme çabaları…

Bir ara çok umutlanmıştık, olmadı.

Şimdi yeniden gündeme geldi.

Esad, Putin'in Suriye Özel Temsilcisi A. Lavrentyev'i kabul etti.

Görüşmede Esad’ın şu mesajı öne çıktı:

“Suriye, ülkenin tüm toprakları üzerindeki egemenliği ile terör ve terör örgütleriyle mücadeleyi temel alan, Suriye-Türkiye ilişkilerine yönelik tüm girişimlere açıktır…. Herhangi bir girişimin başarısı ve verimli olabilmesi, ülkelerin egemenlik ve istikrarına saygıya bağlıdır.”

RUSYA DA DESTEKLİYOR

Türkiye-Suriye’nin normalleşmesi…

Rusya da destekliyor.

Putin’in temsilcisi bunu çok net ifade etti:

“Koşullar her zamankinden daha uygun. Rusya bunun için çalışmaya hazırdır. Amaç, Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkileri yeniden tesis etmeyi başarmaktır.”

ERDOĞAN’IN YANITI

Esad’ın mesajına Erdoğan da karşılık verdi.

“…Biz Suriye'yle bu ilişkileri geliştirmekte geçmişte nasıl birlikteysek yine aynı şekilde birlikte hareket ederiz. Suriye'nin de iç işlerine karışmak gibi bir derdimiz, bir hedefimiz asla olamaz… Nasıl ki biz Suriye'yle ilişkilerimizi çok çok canlı tuttuysak geçmişte, ailece görüşmelere varıncaya kadar biliyorsunuz Sayın Esed'le biz bu görüşmeleri yaptık. Yarın olmaz diye bir şey kesinlikle mümkün değil, yine olur” dedi.

İŞGÜZARLAR

Bu arada işgüzarlar da boş durmuyor.

“Esad mecbur kaldı” ifadesini kullanıyorlar.

Esad’ın mesajı iyi okunmalı.

Daha önce de Rusya için aynı şeyi söylüyorlardı.

Niyetlerini biliyoruz.

Yanıtlanması gereken soru şu:

“İlişkilerin bozulmasını kim ister?”