'Esed' terörist oldu, vize krizi çözüldü!

Dolar, avro roketledi…

Zarrab davası Atilla davasına döndü…

Erken seçim tartışmaları ayyuka çıktı.

Afrika’ya düzenlenen ihvan turunda, bir de baktık ki “Esed terörist” oldu.

Soçi’deki o Avrasya fotoğrafı birilerini rahatsız etti belli ki.

Birden Başbakan Suudi Arabistan’a gitti, Cumhurbaşkanı Tunus’ta “Eset bir milyon kişiyi öldüren teröristtir” dedi.

Suriye sahasındaki işler de pek yolunda gitmiyor.

Astana’da üzerinde anlaşılan çatışmasızlık bölgeleri sorunlu.

İdlib’te Türkiye’nin kurması gereken 13 kontrol noktası var ama kurulan sadece 3.

Ankara destekli ÖSO’ya bağlı gruplar Suriye ordusuyla çatışıyor.

Hama’da El Nusra bir Suriye uçağı düşürdü.

Rusya, IŞİD’den sonra Nusra’yı vuracağız diyor.

Esad, Amerikan destekli PYD-PKK’yı hain ve düşman ilan etti.

Deyrezzor’da Fırat’ın doğusuna geçmek üzere.

Rusya da, PYD’yi davetten vaz geçti.

Bir ay önce Soçi’de “Siyasetin kapıları son ana kadar açıktır” derken, bir ay sonra “Eset terörist” deniyor.

O açıklama ile ikinci Rus uçağı yahut da bilmem kaçıncı Suriye uçağı düşürülüyor.

Gelişen, sağlamlaşan bölge ittifakına tam bir hançer.

Aa, yine bir de bakıyoruz, seneye kadar kalkmaz denilen ABD’ye vize yasağı Noel’de kalkıyor.

ABD açıklamasında, “verilen güvence”ye vurgu yapılıyor.

S-400 anlaşması imzalanıyor, hemen üzerine ABD’den güdümlü füze alınacağı haberi geliyor.

FETÖ’cü tezgahı 28 Şubat davası yeniden alevlendiriliyor.

15 Temmuz’daki destansı halk direnişi bahane edilerek, oluşturulmak istenen milis gruplarına dokunulmazlık getiren KHK çıkıyor.

Polise, askere, jandarmaya neden güvenilmiyor?

Yoksa asıl endişe Gezi benzeri olaylar mı?

“Terörist Eset ile” Davutoğlu dönemine dönüş mü başlıyor?

Giderek gelişen Avrasya ittifakı içerideki Atlantikçi sinir uçlarını harekete geçirdi.

Gül, Arınç ve Davutoğlu hareketlendi.

Sanılıyor ki sadece FETÖ’den ibaret (Kaldı ki yüksek makamlardaki FETÖ’cüler hala fink atmaya devam ediyor).

Her türden olanı var.

Liboşu, solcusu, PKK’lısı, tarikatçısı, sözde milliyetçisi.

Fox TV’den İsmail Küçükkaya, “Eset Terörist” açıklamasını “Aydınlıkçıları şok eden ifadeler” diye verdi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova ise, "(Erdoğan'ın açıklamasının) etik açıdan ne anlama geldiğinden bahsetmeyeceğim. Fakat hukuki açıdan benzer açıklamaların asılsız olduğunu söyleyebilirim" dedi.

Bir ay önce “terör sorununun çözümü ve Batı Asya Birliği için Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile yüz yüze görüşmek şart ve yakında olacak” yorumları yapılırken, yine başa dönüldü.

Atlantik uzantılarının kazığı, seçim ve ekonomik kriz korkusu ağır bastı.

BM’deki tarihi Kudüs başarısı ise ihvancı ve halifeci damarı canlandırdı.

Ve sonuçta Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan şu yanıt geldi:

"Türkiye'deki kamuoyunu bir kez daha yanlış yönlendiriyor ve Suriye'deki terörist gruplara sınırsız destek vererek Suriye halkına karşı işlediği suçları beyhude şekilde örtbas etmeye çalışıyor"

Astana Süreci ve Türkiye-Suriye yakınlaşmasından en rahatsız olanlar PKK ve ABD idi.

Şimdi ise göbek atıyorlar.

Bu yalpa hallerden kurtulmak için Milli Hükümet şart.